Lal beyazı, Jean Genet'nin sesi. Bir sesin anısının rengi vardır; Genet'nin sesinde ışıltılı, aynı zamanda afacan bir şey vardı. Hâlâ kulaklarımda. Tütünün işlediği ses; hafif kısık, dişimsi, ama güleç bir ses. Zamanla kalınlaştı, sakinledi; ama hep mevcut, ivedi. Sevdalı Tutsak'ta şunu yazacaktır: "Bütün sesler gibi benimki de hilelidir; bu seslerdeki hilenin farkına varsa bile, hiçbir okur bunların doğasını bilemez."