Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
218 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Yarın Kurşuna Dizilecek Gibi
İnsanın özüne, sancılar içinde dönmeye çalışmasının öyküleri bunlar... Öykülerdeki karakterler varoluşun farklı farklı uçlarına tutturulmuş ve karakterlerin her biri bu felsefeyi ayakta tutuyor gibidir. Bunlar, varoluş zincirinin halkaları gibidirler. Kitap her ne kadar ilk öyküden ismini alsa da diğer öykülerde de fiziki olarak bulunmayan bir duvar vardır. Kimi bu duvarı zihninde kurmuş, kiminin de zihnine bu duvarlar kurulmuştur. Ölümden hemen önce varlığın sorgulanma biçimi, anlamsızlık duyma, aynı zamanda da anlam yükleme arayışı içerisinde bir bulantı evresi... Diğer öyküler her ne kadar farklı durumlar barındırsa da insanın bir öz kurması ve toplumla yaşanan savaşı kapsamaktadır. Yan karakterleri, toplumsal çevreyi, toplumun psikolojik yapısını; varlık ve yokluk arasında giden insanın soyutlanmışlığı ile kesiştiren bu öyküleri beğendiğimi söylemeliyim. Karakter analizleri ve ruhsal çatışmalar varoluş felsefesi temelinde daha da derinleşmiş ve işin içinden çıkılmaz bir hâl almıştır. İşin içinden çıkmak istenmez belki de. "Ben kimim?" sorusu sorulur ve derin bir sessizlik... İşte o sessizliğin içinde cevap: Hiç. Her karakter kendini arar ve yıpranır da yıpranır. Ne kadar varlığını düşünse o kadar yok olur aslında. Yaşamlar, ölümler, anılar... Hepsi havada kalır. Yokluk onları da alır içine. İyi okumalar.
Duvar
DuvarJean-Paul Sartre · Can Yayınları · 20183,531 okunma
Bilmediğimiz bir tünel gibi hayatımız Karanlık içinde ufak tefek zayıf aydınlıklar Önümüzü kısa mesafede olsa görebiliyoruz Ama tünelin ucundaki gün ışığını görmek mi Sanki biraz hayal gibi Güçlü bir ışık gözümüze çarptığında Bir parça daha rahat nesef aldığımızda Oluşan o aydınlığa kavuşma hissi Umutlandıran o rüzgar Sessizliğin içinde heyecanla Çarpan kalp atışları Sonunda içinden geçemeyeceğin kadar küçük bir delik O delikten sızan az bir güneş ışığı Sadece altından geçerken hissettiğin temiz hava Yine yeniden yıkılmış umutlar hayaller Ve devam etmek zorunda olan hafif aydınlık hayatlar
Reklam
*ses
“Ondan sonraki günler, her ikindi komşu bahçeye gitti Zuhal. Pek konuşmadan oturuyor, sessizliğin içinden arada bir kopup gelen sesleri dinliyorlardı. Zuhal de alışmıştı seslere kulak vermeğe... Düşen bir yaprak... bakımsızlıktan, biçilmemekten fazla uzamış çimenlere tırmanan böcekler... duvarın üzerinde kedi adımları... çoook uzaklardan bir klakson... çocuğunu çağıran bir kadın sesi...”
Sayfa 37
Aytekin Orhan
Adı yaşamaksa eger yasiyor Ne zormuş uzun bir günün içinde Kisk hayallerin içine sürülders Düşündükçe içinden çıkilmaz haller Dokunsa yagmur baslar Dokunmuyor gece Oysa bekleyişi olabilir sessizliğin Coşkusu dururken suskusunu vuruyor İçe dönük bir kadın ağlaması Hıçkırıklara boğulmuş çokça içli Belli içinde dunya Disina çıkmış karanlık yüzlerin sardiği Maskeli insanlar, yalan, dolan, sahte aşklar Kandırmaca muhabbetlerin iş klari Köşesine sink izliyor Kendi içinden tasıyor Yüreği büyürken kendi küçülüyor Nerdeyim sorularıyla Adina yaşamak deniliyorsa Yaşıyorum diyor yasiyorum...
Geri174
748 öğeden 741 ile 748 arasındakiler gösteriliyor.