“Ondan sonraki günler, her ikindi komşu bahçeye gitti Zuhal. Pek konuşmadan oturuyor, sessizliğin içinden arada bir kopup gelen sesleri dinliyorlardı. Zuhal de alışmıştı seslere kulak vermeğe... Düşen bir yaprak... bakımsızlıktan, biçilmemekten fazla uzamış çimenlere tırmanan böcekler... duvarın üzerinde kedi adımları... çoook uzaklardan bir klakson... çocuğunu çağıran bir kadın sesi...”
Sayfa 37