Konuşuyor ve şu sonuca varıyoruz ki, eğer bizler “üstatlar” gibi yazabiliyorsak bu, bizim yeteneğimizden çok, “üstatların” oluşturdukları söylemin gerçekliğinden ileri gelmektedir.
– zaman neleri yitirmez ki. öpülesi bir ağzı nasıl da erkenden kırıştırır zaman, neler yaşar biran'ın içinde, neler döner, neler, nasıl da biçimlenir, ne yüzyıllar değişir, ne çağ aşınır.
– aslında ben iyi değilim biliyor musun, kötüyüm, çirkinim, dost tutmıyan bir yüzüm var. benim yüzüm, korkutan hep. ve içimde hep o korku, ‘acaba’ diyorum... 'beni bir daha görse...'