Sevde Aktaş

Sevde Aktaş
@sevdeaktas
55 syf.
·
Not rated
·
Read in 10 hours
Ermiş
ErmişHalil Cibran
8/10 · 70.5k reads
Reklam
Sonuçta hüzünle yalnız kalır insan, tam anlamıyla yalnız ve hatta yazıklanacak bir şey bile olmaz – hiç, tam olarak hiç... Çünkü kaybolup giden her şey, her şey hiçtir, aptalca, yuvarlak sıfır, yalnızca hayaldir!
Can YayınlarıKitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Sözgelimi, işte burada bundan iki yıl önce, tam bu vakitte, bu saatte, bu kaldırımda yine tek başıma, yine sel, tıpkı şimdiki gibi yürüdüğünü hatırlıyor insan! Ve o zaman da hayallerin hüzünlü ve yaşamanın eskiye göre daha iyi olmasa da hem daha kolay, hem daha rahat olduğunu, şimdi üzerine yapışan bu kara düşüncenin o zaman olmadığını hatırlıyor insan; bu vicdan azaplarının, gece gündüz rahat vermeyen karamsar, iç karartıcı azapların olmadığını. Ve kendine soruyorsun: Nerede hayallerin? Ve başını sallıyor, şöyle diyor: Yıllar ne çabuk geçiyor! Ve yine soruyor kendine: Ne yaptın bunca yılı? En iyi zamanlarını nereye sakladın? Yaşadın mı yaşamadın mı? Baksana, diyor kendine, baksana, yeryüzü nasıl soğuyor. Daha yıllar geçecek ve peşinden kasvetli yalnızlık gelecek, bastonlu, titrek yaşlılık gelecek, peşinden de sıkıntı ve bunaltı. Fantastik dünyan ağaracak, donacak, hayallerin kaybolacak ve ağaçlardan düşen sarı yapraklar gibi dökülecek....
Can YayınlarıKitabı okudu
Bu arada çevrende insan kalabalığının canlı girdabının nasıl kükreyip dönendiğini duyarsın, duyarsın, görürsün nasıl yaşıyor insanlar – gerçeklikte yaşıyorlar, görürsün, yaşam onlar için ödünç alınmış değil, yaşamları uyku gibi, hayal gibi uçup gitmiyor, yaşamları sonsuza dek yenileniyor, sonsuzca gençler ve bir saatleri diğerine benzemiyor; o zaman nasıl da neşesiz ve sıradanlık ölçüsünde tekdüze oluyor korkak fantezi, gölgenin, krin kölesi oluyor, beklenmedik biçimde güneşi örten ve böylece güneşine çok değer veren, gerçek bir Petersburglunun kalbini sıkıntıya boğan ilk bulutun kölesi oluyor – o sıkıntıyla da nasıl bir fantezi doğuyor artık! Hissedersin sonunda yorulduğunu, sonsuz çabada yorulduğunu bu yorulmaz fantezinin, çünkü sonuçta olgunlaşırsın, önceki ideallerini geride bırakırsın: Küle. kalıntıya dönüşürler; eğer başka bir hayat yoksa, onu bu kalıntılardan inşa etmek gerekecektir. Bu arada ruh hep başka bir şey diler ve ister! Ve hayalperest boş yere, külleri karıştırır gibi eski hayallerini karıştırır, o küllerde bir kıvılcım olsun bulmaya çabalar; onu üemek, soğuyan kalbini canlanan ateşle ısıtmak ve ondaki daha önceden tatlı tatlı gelmiş, ruhu huzursuz etmiş, kanı kaynatmış, gözlerden yaşlar akıtmış ve kendisini görkemli biçimde kandırmış olan şeyi tekrar diriltmek için!
Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Çünkü ben böyle zamanlarda sanıyorum ki, hiçbir zaman gerçek bir yaşam yaşayamayacağım; çünkü bana öyle, bütün inceliğimi, şimdiye, gerçekliğe ait bütün duygularımı kaybetmişim gibi geliyor; çünkü, sonunda, kendi kendimi lanetlemişim; çünkü fantastik gecelerimin ardından üzerime hayal kırıklığı anları çullanıyor, ne kâbus!
Can YayınlarıKitabı okudu
Şimdi, yanınızda oturur ve sizinle konuşurken, artık geleceği düşünmeye de korkuyorum, çünkü gelecekte yine yalnızlık, yine bu küflü, gereksiz yaşam; ve neyin hayalini kuracağım ki, sizin yanınızda böyle mutlu olmuşken artık!
Can YayınlarıKitabı okudu
Neden o zaman, söylesenize, Nastenka, neden o zaman böyle zamanlarda sıkışıyor ruh? Neden o zaman büyülü bir şekilde, beklenmedik bir hırsla nabız hızlanıyor, hayalperestin gözlerinden yaşlar boşanıyor, solgun, ıslak yanakları yanıyor ve dile gelmez bir sevinçle doluyor bütün varlığı? Neden o zaman uykusuz geceler bir an gibi, sebepsiz bir neşe ve mutlulukla geçiyor ve şafağın pembe ışığı pencereye vurduğunda ve loş odayı bizde, Petersburg’da olan türden, kararsız fantastik bir ışıkla aydınlattığında tan vakti, hayalperestimiz neden yorulmuş, tükenmiş bir halde kendini yatağa atıyor ve kendi hastalıklı, mahvolmuş ruhunun coşkularından yorulmuş ve kalbinde acı verici, tatlı bir sızıyla uykuya dalıyor? Evet, Nastenka, insan yanılır ve gerçek, hakiki bir tutkunun onun ruhunu heyecanlandırdığına inanır bilinçsizce, işe yaramaz hayallerinde canlı, ele gelir bir şeyler olduğuna inanır istemeden! Nasıl da yalan – işte, diyelim, aşk bütün tükenmez mutluluğuyla, bütün acı verici eziyetleriyle gövdesine girmiştir... Ona bakar bakmaz inanır insan!
Can YayınlarıKitabı okudu
Ben hayalperestim; benim öylesine az gerçek yaşamım oluyor, bunun gibi, şimdiki gibi dakikaları öyle nadir sayıyorum ki, bu dakikaları hayallerde tekrar tekrar yaşamadan duramıyorum. Bütün gece, bütün hafta, bütün yıl sizi hayal edeceğim. Ben yarın muhakkak geleceğim buraya, tam buraya, bu yere, tam bu saatte ve bir önceki günü hatırlayarak mutlu olacağım.
Can YayınlarıKitabı okudu
Ve bütün yaptığım, her gün, sonunda bir gün biriyle karşılaşacağımı hayal edip durmak. Ah, bir bilseydiniz, bu şekilde kaç kez âşık olduğumu!..
Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kalbim içimde konuşup dururken susmayı beceremem ben.
Can YayınlarıKitabı okudu
1,247 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.