çok seversin ama çok seversin, kavuşamazsın aşk olur.
Kavuşursan aşk ölür sevgi kalır.
Zamanla o da ölüm döşeğine mahkumdur çoğunlukla ve geriye saygı kalır.
O da ölürse her şey biter, işte o ölmemeli... (@)
Yelda Ülker / Sizin Bir Şeyiniz Yok Hanımefendi Sadece Evde Kalmışsınız
Sohbet havasında ve mizahi dilde yazılmış bir kitap #SizinBirŞeyinizYokHanımefendiSadeceEvdeKalmışsınız. Aslında çoğu kadının yabancı olmadığı; evliliğe yönelik sorunların, yaklaşımların ve hayallerin bazı kişiler ve kurumlar tarafından ticari bir olaya dönüşümüne yer
“Ben ise sevilmek isteyen, yapayalnız bir insandım.
Yazılarımla anlatamamıştım sana bunu.
İşte, bu öyküyü onun için yazdım.
Gene öyküyü okur.
Gene öyküyü seversin.”
Ben öykülerini sevdim Nazlı Eray. Yazarın okuduğum ilk kitabı, içinde sıcacık öykülerin olduğu bir kitap. Aslında konuları her an, her yerde karşımıza çıkan insanların hayatlarından yola çıkarak oluşturulmuş gibi olmasına rağmen anlatımı öyle akıcı ve sürükleyici ki kitabı bir çırpıda bitiriveriyorsunuz. Bazı yerlerde sanki bambaşka bir dünyayı, bambaşka bir evreni okuyormuşum gibi hissettiğim kısımlar da kitabı daha da sevmemi sağladı. Bence, kafanızı dinlemek, yaşadığınız andan uzaklaşmak isterseniz kitabı okumalısınız. Şimdiden keyifli okumalar.
Böyle interviyuv görmediniz!!!
Louise Ferdinand Celine'in okuduğum ilk kitabı. 20. sayfadan sonra kitabı bıraktım ve diğer kitaplarını araştırmaya başladım. Sonuç benim için hüsran oldu. Türkçe'ye çevrilmiş sadece üç kitabı var. Kitabın yazım yılını bir türlü bulamadım. 20. Yüzyılın ilk yarısı diye tahmin ediyorum. Fakat kitabı okurken
Ben ise sevilmek isteyen, yapayalnız bir insandım.
Yazılarımla anlatamamıştım sana bunu.
İşte, bu öyküyü onun için yazdım.
Gene öyküyü okur.
Gene öyküyü seversin.
"Ne zaman imkânsızı seversen, işte o zaman gerçek seversin."
Sevginin belki de gerçek anlamı imkânsızlıktır.
Bu anlamı bile bile yola çıkmalı insan. Çünkü birine kavuşmak umuduyla yalnızca sevilmez. Ona dair bütün imkânsızlığı da beraberinde göze alıp öyle sevebilmeli insan.
Hem sevginin yarası olmuş olmasaydı, manası hiç bu kadar derin olur muydu?
Leyla'lar, Aslı'lar, Kerem'ler, Mecnun'lar ve daha örnek sayabileceğim onlarca insan olmuş olmasa, aşkın bu denli büyük ve uğrunda bir çok şeyi göze alabilecek kadar cesur olduğunu belki de hiçbir zaman idrak edemeyecektik.
Zira sevgi, cesur olmayı gerektirir. Dahası çaba...
Ama bazen de ne kadar çabalarsan çabala olmuyor. Sonra mı? İmkânsızlığı sevmeyi öğreniyorsun.
Kalbinde derin bir yara ile yaşamayı...