464 syf.
7/10 puan verdi
Sevgi Uğruna Yaptıklarımız, doğuştan kaybedenlerin hikayesi. Çocuğu olmayan bir kadın ve annesi serseri olan bir genç kız. Kaderleri ortak yazılmış iki ayrı, yalnız insan. Angie, uzun zamandır çocuğu olsun istiyordu lakin elde edemeyince kasabaya ailesinin yanına dönüyor. Lauren küçük yaşta çocuk sahibi olmuş bir kadının “acınası” kızı. Kaderin cilvesi olsa gerek bu iki kadın birbirini buluyor ve zor zamanlarda birbirlerini bataktan kurtarıyor. **Kitabı okumayanlar bakmasınlar spoiler içerir. Angie’nin sonunda kavradığı fakat benim kitabın en başından beri savunduğum Angie’nin bebeği değil Lauren’i evladı kabul etmesi olmasaydı kitaba çok düşük verirdim çünkü mantığa aykırı olurdu. O kızın bebeğine sahip çıkacak birine değil bir anneye ihtiyacı var. Sonunda o da bunu fark etti ! **Spoiler bitti. Velhasıl rahat okunabilecek, açık bir kitap. Yalnız yazar tekrara düşüyor gibi. Aman dikkat! Kristin Hannah duygusal ve aynı zamanda realist bir yazar. Hassasanız yahut böyle bir konuda yaralıysanız okumamanızı tavsiye ederim. Genelde mutlu sonla bitse bazen kısa bir ifade sizi alıp “o günler” e döndürebiliyor. Peki, bu kitap neyi işlemiş? Sevgi Uğruna Yaptıklarımız, çocuk sahibi olamamayı ve bu sebeple boşanmayı, yüz üstü bırakılmayı işlemiş. Ve umudu, geç gelen mutluluğu da…
Sevgi Uğruna Yaptıklarımız
Sevgi Uğruna YaptıklarımızKristin Hannah · Pegasus Yayınları · 20121,289 okunma
Bu koşu ‘Uğur’ getirmez! Son zamanların en çok satanlar listesinin başında Uğur Koşar’ın kitapları geliyor. Kendini “modern çağın aydınlanmış bilgesi(!)” olarak tanımlayan Uğur Koşar, Yaratan’ın kendisine “kendini bulma, izleme, derin bakma rahmeti verdiği”ni iddia ediyor. Sıklıkla bizim ‘az’, batı toplumlarının ise daha ‘çok’ okuduğundan söz
Reklam
En kolay kaçış yolu "SEN DAHA İYİLERİNE LAYIKSIN" demekti sanırım.Korkakların kaçtığını sandığı ama her an yakalandığı en karanlık yol...Bu yüzden olsa gerek karşılaştığım insanlar yolunu kaybeder olmuş.Karanlık korkutmuş onları.Yüzlerinden okuyabiliyordum.Attıkları adımdan emin değiller,hissediyordum.Direndiler,maskeleri düşene kadar.Yüzleri kızardı.Ama kalpleri halen siyahın en derin tonunda olmalıydı ki kaplerinin rengi bile kararmıştı.Aslın da onlarda haklı.Güneşli günler yakın dedikçe,gecenin eşsiz karanlığını seçtiler.Kusurları vardı.Sevgi gibi,merhamet gibi.Ama güneş doğdu.Kusurları,adeta "Ben buradayım" der gibi konuşmak istediler benimle... Bir insan,bir hayatı değiştirirmiş bunu anladım.Benim hayatımı değiştiren insanlar oldu.Eksik olmasınlar.Peki ben bir hayatın değişme sebebi olabildim mi dersiniz ? İnanın bu sorunun cevabı asla saklandığı yerden çıkmayacak... SALİH SARIKAYA
Sık sık başı ağrıyordu. Çok ders çalışmasına rağmen "anne çok çalışıyorum fakat unutuyorum" derdi. Bakkala birşeyler almaya gönderdiğimde ne alacağını unutuyordu. Not tutmaya başladı, not tutmasa unutuyorum diyordu. Keşke o zaman farkına varsaydım diye kendimi suçluyorum. Biz çok ders çalıştığı için belki zihni yoruluyor diye
Bazen sanki karşısında biri varmış gibi konuşup, çok değişik bir ses tonuyla gülüyordu. Zaman zaman birden öfkeyle bir bağırıyordu ki, neye uğradığımızı şaşırıyorduk. Ben de de panik atak başlamıştı. Yerinden kıpırdarsa, ben aniden çok korkuyordum. Yanımda bir başkası yükses sesle konuşsa, öksürse çok korkuyordum. O sinirlenince elim ayağıma
GURBETÇİ ŞÂİR SERVET YÜKSEL'İN DUYGU SÜZGECİNDEN SÜZÜLEN ŞİİRLER M. NİHAT MALKOÇ “Aman ha, gönül kırıp; kırılmaya değer mi? Boş şeylerin peşinde yorulmaya değer mi? Ne kaldı elimizde baharından, yazından?... Bu dünya çiçek olsa derilmeye değer mi?” (“Değer mi?”- Servet YÜKSEL) Gönül telimizi
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.