Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
348 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhaba sevgili kitap dostlarım nasılsınız? Bugün sizlere sevgili yazarımız
Aynil Onur Yüksel
Aynil Onur Yüksel
'in kaleme aldığı romanı Kış Güneşi ile geldim. Kalemine hayran kaldığımı belirtmek istiyorum. Roma'nın içerisinde aşk, piskoloji, gerilim, gizem, dram bir kitaptan beklentim olan herşeyi karşılayan bu kitabın kurgusu öyle bir içine çekiyor ki kitabı elinizden bırakmak istemiyorsunuz. Tavsiye ederim. #kitabınkonusu Selen üniversitesiden mezun olunca gördüğü bir iş ilanına başvurur ve kabul edilir. Zira hayran olduğu bir yazarın asistanı olacaktır. İzmir'de yaşayan Selen İstanbul'da bir otelde kalmaktadır. Yazar Sonay Çelikel evinde çalışacaklarını söyler. Yazar büyük köşkünde bir oda Selene verir yazar Sonay çok gizemli, insanlar'la arasına mesafe koyan, konuşmayan biridir. Selen yinede herşeyi altan alan iyi niyetli bir kızdır. Sorunların üzerine gitmez. Ama sonrasında öyle şeyler olur ki gizemli yazar ve bu başladığı iş Selen'in bütün hayatını değiştirecektir. Fazla spoi vermemek adına fazla bahsetmiyorum ama bu kitabı canı gönülden okuyun okutun diyorum. Kitapla kalın dostlar. Hayran olduğunuz kişinin, Bir caniye dönüşmek üzere olduğunu fark ettiğinizde, Kaçmak için ya çok geçse? Kış güneşi parlak ve göz alıcıdır. Peki içiniz titrediğinde sizi ısıtır mı?
Kış Güneşi
Kış GüneşiAynil Onur Yüksel · Ange Yayınları · 202323 okunma
Sevgili Mektupkardeşim, Çoğunlukla karşılaşmayız bile seninle. Mektuplaşır dururuz. Yaklaşırız içten içe, konu komşu olur, eş dost olur, dertdaş sırdaş oluruz kendimize çaktırmadan. Muhtaç oluruz birbirimizin varlığına, birbirimizin ihtiyâcı oluruz. Harfler söze, sözler sohbete, sohbetler muhabbete dönüşür gel git. Muhabbetler sese, sesler vahye. Sen beni vâr edersin ben seni. Demden deme geçeriz mektup mektup, sen hiç olmadığın kadar sen olursun, ben bir de bakarım ta kendisiyim kendimin. Hep senin sayende. Bağlanır giderim güzel varlığına. Olur mu derler, olur, insan hiç görmediğini de özler; ben seni çok özlerim.
Sayfa 165Kitabı okudu
Reklam
Sevgili kendim, sana okkalı bir küfür.
272 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Herkese Merhaba İskender Pala kalemini sevdiğim yazarlar arasında ilk sıralarda yer alır. Kelimeleri okuyucunun ruhuna işleyecek kadar güçlüdür. Hangi kitabını okusam hayata dair şeyler edinmemi sağlar. Yazardan 17. kitabım "Aşk Hikayesi " yine diğer kitapları gibi çok güzeldi. Günümüzde değeri basitleştirilmeye çalışan aşkın gerçekte nasıl olması gerektiğini okuyuculara anlatan bir kitaptı. Ayrıca Sultan Ahmed Camii'nin yapım sürecinin de yer alması tarihsever olarak beni mutlu etti. Müslüman Dülger Bahşı ile papazın kızı Kaknusia birbirini sevmektedir. Dini farklılıktan dolayı papaz kızının evlenmesine razı gelmeyince iki aşık kaçmaya karar verirler. Papaz kızının peşine eşkıyaları salar. Kaknusia'yı babasına teslim etmek yerine esir olarak satarlar. Bahşı eşini bulmak için yollara düşer ama bir türlü izini bulamaz. 20 yıllık bir ayrılık ikisinin aşkından birşey eksiltmez ama ne Bahşı ne de Kaknusia eskisi gibi olmayacaktır. Yıllar onlardan çok şey götürürken araya giren hasretlik, dostluk, sabır ve bencillik kaç kişinin hayatını etkiledi derseniz kitabı okumanızı tavsiye ederim. " O benim her sabahki uyanma sebebimdir. Uyumadan önceki son şeyim , uyandığım zamanki ilk şeyim. " "Düşün bakalım; eğer yarın uyanmazsan, eğer bugün dünyadaki son günün olacaksa hayatta yaptıklarınla gurur duyar mıydın? Hele sor bunu kendine! " "Aşk sevgili için kendinden kaçmaktır! " "Unutma , insanlara insafsızlıkla kılıç çekenler sonunda insafsızların kılıcıyla ölmüştür! "
Aşk Hikayesi
Aşk Hikayesiİskender Pala · Kapı Yayınları · 20231,566 okunma
Ey neş'eli rü'yâlarımın nazlı hayâli! Ey sevgili hulyâlarımın nûr-ı cemâli Ey her gece karşımda duran çehre-i ebkem!
Sayfa 196 - Kapı YayınlarıKitabı okuyor
Bağımsızlığın ve hürriyetin kurtarıcısı Türk ordusı.
Efendiler, bağımsız ve hür olmayan memlekette hür vatandaşlar, hür fikir bulunamaz. Biz fikirde ve öğretimde serbestliğimizi, her şeyden evvel aydın fikirli, hürriyetçi ve halkçı başkumandanından başlayarak, en alttaki neferine kadar milli ordumuza borçluyuz. İşte ben de, bütün arkadaşlarım adına, fedakâr ve kahraman ordumuzu burada temsil eden üstsubay ve subaylara şükran ve minnettarlığımı arz eyliyorum: Yaşasın ve muzaffer olsun, memleketimizin bütün hür ve milli müesseseleri gibi bizim ilim müessesemizin de muhafızı ve savunucusu olan sevgili ordumuz!
Reklam
Şaşmıyorsunuz benim sevgili, gafil, aymaz dostlarım. Hâlbuki her şey o kadar şaşırtıcı ki.
Sevgili dostum! Gelecek hafta onunla evleniyorum. Döndüğünde beni hâlâ seviyordu, beni hiç unutmamış… Size ondan bahsettiğim için bana kızmayın. Onunla birlikte sizi ziyaret etmek istiyorum; onu da seveceksiniz değil mi?.. “Beni affedin, unutmayın sevmekten vazgeçmeyin. “
Hepimiz bir kuşatmadayız. İliklerimize kadar ıslanmışız. İçimizin mikropları içimize bir aykırı çöp uzanmayagörsün, hep birden o çılgın danslarına başlıyorlar. Şerha şerha yararak kalbimizi, yeniden ve bir daha ebedi uykusuna, sevgili gafletine terk ediyorlar. Hakikate yeniden ve bir ilâhî vesile, bir lütuf ile tutununcaya kadar.
“ Fakat sevgili bir vücutta bulunmayan bir şeyi kendisinde taşımaya tahammül etmeyerek onu koparıp atabilmek, işte adaşım, yalnız bu sevmektir.”
Reklam
Ben senin en çok sesini sevdim Buğulu çoğu zaman, taze bir ekmek gibi Önce aşka çağıran, sonra dinlendiren Bana her zaman dost, her zaman sevgili
Sayfa 428 - Sevi ŞiiriKitabı okuyor
Sevgili okurlar
Anlamadığım dilde yazanları takip edemiyorum yani ne yazıyor bilmiyorum nasıl beğeneyim beğenmiyceksem neden takip edeyim anlamıyorum okumayacağım kişileri takip edemiyorum...
Yani sevgili insan, gördüğünüz üzere hücrelerinizi illaki ilkokul arkadaşınız ile değiştirmenize gerek yok. Zira her bir hücrenin, bulunduğu organa göre bir yaşam döngüsü bulunmaktadır ve vücudunuz, siz fark edemeseniz de sürekli bir değişim halindedir. Yani dünkü "siz" ile şu anki "siz" arasında bile fark vardır. Görünen o ki, "kim" ya da "ne" olduğumuz sorusuna aradığımız cevap giderek daha karışık bir hal almaktadır. Ama durun, daha bitmedi. Keşke bu sorudan kurtulmak bu kadar basit olsaydı. Ama değil. Hem de hiç değil...
Sevgili okuyucu tam da bu kısımda, önemli bir hatırlatma yapalım. Şimdi diyebilirsiniz ki "aman canım benim pankreas hücremin canlılığından ne olacak? Gözle görülemeyecek kadar küçük şey, canlı olsa ne olur, cansız olsa ne olur" Durum dışarıdan bakıldığında böyle gözükse de gerçekte oldukça karışıktır. Eğer o beğenmediğiniz pankreas hücresini sizin vücudunuzdan çıkarıp uygun bir ortama koyarsak, hücreleriniz yaşamlarını sürdürebilir. Yani siz olmasanız da hücreleriniz bir şekilde yaşayabilir. Ama siz, hücreleriniz olmazsa yaşayamazsınız.
... ''ama sevgili dayıcığım, sizi bu kavgalara kim sokuyor? Ava giden avlanır diye düşünmeden, dünyayı dolaşıp olmayacak şeyler peşinde koşacağınıza, sakin sakin evinizde otursanız daha iyi olmaz mı?"
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.