Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
434 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
-Güneş de sanıyor ki bir tek o yanıyor.-
"Aşk, bir bedende iki kişi." “Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi Şapkandan bir kumru havalansın Bana öyle büyük ki bu kalp, Gelsin yüreğime yuvalansın” Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Düşünmek Yaşamın Pasını Silmektir
Düşünmek Yaşamın Pasını SilmektirTahsin Özmen · Karina Yayınevi · 2018502 okunma
434 syf.
10/10 puan verdi
Dili çok güzel, sade ve akıcı. Altı çizilecek ve alıntı yapılabilecek yığınla satır dolu bir kitap. Şahsen ben okumaktan büyük keyif aldım, yaşamın her alanından izler buldum. Hiç bitmesin istediğim “Bir Delinin Senfonik Dokundurmaları” isimli şiirini aşağıya alıyorum. -Sevgi, Kilidi olmayan tek hazinedir.- -Sevgisiz kalp ışık girmeyen mabet
Düşünmek Yaşamın Pasını Silmektir
Düşünmek Yaşamın Pasını SilmektirTahsin Özmen · Karina Yayınevi · 2018502 okunma
Reklam
Vermek nedir? Çok kolay gibi görünüyorsa da bu sorunun yanıtı gerçekte karışıklıklarla belirsizliklerle doludur. Bu konuda en yaygın yanlış anlama, verme­nin bir şeyden «vazgeçme», bir şeyden yoksun kalma, bir başkasının uğruna kurban olma gibi anlaşılmasıdır. Kişiliği gelişmemiş, yönelimleri hep banacı, sömürücü ya da istifçiliğin ötesine geçmemiş bir kişi sevme edi­nimini böyle anlar. Bezirgan kişilikli biri karşılığında bir şey alarak vermeye hazırdır, ona göre bir şey al­madan vermek kandırılmaktır. Ama yönelimi üretici olmayan kişi verme sonucu yoksullaşma duygusuna kapılır, Böylece bu tür birçok kişi vermeyi red eder. Bazıları da vermeyi bir özveri duygusu olarak ele alıp erdem, sayarlar. Kişi vermelidir, çünkü vermek acı çekmektir, onlara göre vermenin erdemi, bir şey uğ­runa özveriyi kabullenmekte yatmaktadır. Onlar için vermenin almaktan daha iyi olduğu duygusu, yoksun olma acısının, alma sevincinden daha iyi olduğu anla­mına gelmektedir. Üretici bir kişilik için vermek, tümden farklı bir anlam taşımaktadır. Vermek, taşınılan gücün en üst düzeyde anlatımıdır. Verme edimi sırasında gücümü, zenginliğimi, kudretimi hissederim. Bu üst düzeyde yaşanılan canlılık ve taşınılan güç beni sevinçle dol­durmaktadır. Kendi kabıma sığmadığımı, har vurup harman savurduğumu, yaşadığımı, hissediyor, bu yüz­den de sevinçten uçuyorum. O Vermek almaktan çok daha coşku vericidir. Bu, beni yoksullaştırdığı için böyle değildir, verme eyleminde canlılığımın gücü yat­tığı için bu, boyledir.
Yağmurlu günde öpün onu:-)))
Seninle tanışana kadar hiç sevmezdim yağmurları. Şimdi yağmurlu günlerde ilk kez seni öptüğüm gün geliyor aklıma sevinçten uçuyorum.
Vermek nedir? Çok kolay gibi görünüyorsa da bu sorunun yanıtı gerçekte karışıklıklarla belirsizliklerle doludur.Bu konuda en yaygın yanlış anlama,verme­nin bir şeyden''vazgeçme'' bir şeyden yoksun kalma,bir başkasının uğruna kurban olma gibi anlaşılmasıdır. Kişiliği gelişmemiş,yönelimleri hep banacı, sömürücü ya da istifçiliğin ötesine geçmemiş bir kişi sevme edi­nimini böyle anlar.Bezirgan kişilikli biri karşılığında bir şey alarak vermeye hazırdır, ona göre bir şey al­madan vermek kandırılmaktır.Ama yönelimi üretici olmayan kişi verme sonucu yoksullaşma duygusuna kapılır.Böylece bu tür birçok kişi vermeyi red eder.Bazıları da vermeyi bir özveri duygusu olarak ele alıp erdem, sayarlar.Kişi vermelidir, çünkü vermek acı çekmektir, onlara göre vermenin erdemi, bir şey uğ­runa özveriyi kabullenmekte yatmaktadır.Onlar için vermenin almaktan daha iyi olduğu duygusu, yoksun olma acısının, alma sevincinden daha iyi olduğu anla­mına gelmektedir. Üretici bir kişilik için vermek, tümden farklı bir anlam taşımaktadır. Vermek, taşınılan gücün en üst düzeyde anlatımıdır.Verme edimi sırasında gücümü, zenginliğimi, kudretimi hissederim.Bu üst düzeyde yaşanılan canlılık ve taşınılan güç beni sevinçle dol­durmaktadır.Kendi kabıma sığmadığımı,har vurup harman savurduğumu, yaşadığımı, hissediyor, bu yüz­den de sevinçten uçuyorum. O vermek,almaktan çok daha coşku vericidir.Bu beni yoksullaştırdığı için böyle değildir,verme eyleminde canlılığımın gücü yat­tığı için,bu böyledir.
"namazımı kılıp geliyorum," diyor. "Dua et," diyorum "bizim için." "Ben seni gördüğüm ilk akşamdan beri rabbimden yalnızca seni istedim," diyor ve hızla uzaklaşıyor masadan. Arkasından baka kalıyorum, şaşırıyorum, seviniyorum,sevinçten havalara uçuyorum, donuklaşıyorum, ateşleniyorum, sinirleniyorum...
Sayfa 186 - @Dilek Bilgiç EsenKitabı okudu
Reklam
Kendi kabıma sığmadığımı, har vurup harman savurduğumu, yaşadığımı, hissediyor, bu yüzden de sevinçten uçuyorum, (*) vermek almaktan çok daha coşku vericidir. Bu, beni yoksullaştırdığı için böyle değildir, verme eyleminde canlılığımın gücü yattığı için bu, böyledir.
93 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.