İzlediğim en kötü İspanyol filmi.
Birkaç günde bitirdim.
Bir film bu kadar berbat olur.
Oyuncular çok kötüler rol yapamıyorlar. Klişeler çok fazla
Konu, biraz iyi ama işleyiş tarzları berbat
Filmin %75'i koşudan ibaret, ana karakterin koşusuda çok komik. Katilin kim olduğunu hemen göstermek bana göre iyi değil, tahmin yürütmeyi daha çok
Ebruar kavramını veya Ebruarı bunların nasıl kimseler olduklarını el alacağız, konuşmaya çalışacağız Ebruar her ne kadar Türkçe'ye bir isim olarak geçmişse de aslında Arapça eril bir çoğul yani Ebruar iyiler demek Bu kekili bunun Ber veya Ber ayette geçtiği üzere Cenab-ı Hak Hz. Yahya için o Ber ile bir valideyhi Olem yakın Cebber'in
Yine bayıla bayıla okuduğum bir kitap ile geldim bugün.
Yazarın her kitabı mı mükemmel olur arkadaş
Twisted Serisi ile kalbimize taht kuran Ana Huang, yine aynı heyecanla okunan başka bir seriyi bize sunuyor. İlk kitabı #öfkekralı ile de seriye giriş yaptık.
Ve heyecanla beklediğimiz Dante Russo ile de tanıştık. Hem de ne tanışma
Yazarın yazım
Pek çok insan gibi benim ruhumun derinliklerinde de Don Kişot'tan bir parça nefes alıyor. Bu meczup karakteri İlhan İrem şarkısındaki kadar çok seviyorum."Yeldeğirmenlerine karşı Don Kişot muyum?"
Müsaadenizle buraya bir Don Kişot şiiri bırakıyorum.
Don Kişot Amca
Seni bir ben anlarım
Çok yakınsın bana
Benim inatçı
Ben seni koruyamadım çocuk, özür dilerim. Seni yeterincede sevemedim, hayat telaşı işte.
Soluklanacak anlarda da sana vakit ayırmak, yaralarını sarmak yerine başkalarının yaralarına merhem olmakla meşguldüm.
Senden çaldığım ilgiyi şefkati çıkarları kalmadığında ölü numarası yapıcak insanlara verdim.
Yapmadım diyemem bütün bunları , yaptım
Geçen yine kitaplığımla bakışırken "Kambur"la göz göze geldik. "Ben bu kitabı ne zaman aldım?'' dedim kendi kendime. Elime aldım. Baktım altta Osmangazi Belediyesi yazıyor. Aaa hatırladım, geçen sene ramazan ayında Bursa'ya gittiğimde -sanırım- bir müzeden satın almıştım. Atıştırmalık ve dinlenme okumaları için. Hatta
"Seni istiyorum," diye mırıldandı Clay. Hamle sı- rasının Clay'a dönmesinin ne kadar zor olduğunu bil- diği için sırıttı Julia.
Ama yine de pes etmeye hazır değildi. Clay'in, onu çaresizce, korkunç bir şekilde arzulamasına ihtiyacı vardı. "Sanırım, gerçekten güzellikle sorman gerekebi- lir," dedi onun hayalarırı
Umman'ı bir gün göreceğim. Bu onu son görüşüm olacak. Gülhane Parkı'nda bir adamla yürüyecek. Onu değişmiş bulacağım. Biraz daha olgun, biraz daha yuvarlak yüzlü ve mutlu. Tavuskuşlarının önünde konuşacaklar. Ben az ileride bir bankta oturuyor olacağım. Onları seyredeceğim. Güzel ellerine bakacağım; hala seramikler yapıyor mudur diye soracağım kendime. Kuğuların yanına gidecek, bir çocuk sevinciyle seyretmek için beyaz kuşları. Yanına yaklaşacağım, gözlerine bakacağım. "O adam ben olabilirdim," diyeceğim, bir çınar ağacına yaslanıp ona bakan adamı göstererek. "Saçlarını iyice büküp bir omzuna bırakan, güzel şeyler yaparken dünyayı unutan Umman'ı hala seviyorum," diyeceğim. Son cümleyi belki de söylemeyeceğim. Hiçbir şey anlamayacak Yıllarca düşünüp duracak sözlerimi.
“Nefes almak için pencereyi değil de fotoğrafını açtığım zaman anladım sana yenildiğimi.“
Şu dizeler Cemal Süreya‘dan başka kime ait olabilir ki? İnsan bu adamı okurken onun sevdiği kadın olmak istiyor Çok seviyorum Cemal Süreya okumayı ve dün gece #hercumaşiirgecesi rutinime konuk edip hasret giderdim biraz. Çok ses getiren şiirlerinden
Böyle ince kitapları kısa sürede okumayı çok seviyorum, 1-2 saatlik bekleyeceğim bir işim varsa bu tarz 'tadımlık' kitaplardan okumayı çok seviyorum, hatta bu nedenle o anda asıl okuduğum kitap harici çantamda okumadığım ince kitaplardan en az bir tane durur mutlaka. Normalde 1.30 saatlik otobüs yolculuğumda başlamıştım kitaba ve
Bazı İnsanlar Böyle Yaşar II ~ Filiz Puluç #KitapYorumu
İkinci kitabın yorumuyla geldim. Çook güzeldi ilk kitabı zaten çok sevmiştim, buna da bayıldım. Bazı olayların ortaya çıkması hoşuma gitti. Özellikle geçmişle ilgili olaylara çok şaşırdım hiç beklemiyordum. Nasıl üçüncü kitabı bekleyeceğim onu düşünüyorum büyük ihtimalle dayanamam ve
Günaydınlar sevgili kitap severler
Bugün sizlerle #celilöker #beyazeldivensarızarf kitabından bahsedeceğim.
Kitabın içinde 8 polisiye öykü var. Ben kitabı okuduktan sonra polisiye öykülere biraz mesafeli olduğumu anladım. Ben polisiyeyi uzun uzun okumayı seviyorum.
Kitapta yazarın diğer kitaplarında yer alan emekli pilot taze dedektif Remzi Ünal yine yer alıyor ama çok başka karakterler de var.
İlk öykü kitaba ismini veren öykü Beyaz Eldiven Sarı Zarf tekerlekli sandalyedeki kadının, kaybettiği zarfını bulmasını konu ediyor.
Kendini oğullarına öldürtmeyi planlayan adamı sonraki öyküde okuyoruz. Çok tuhaf bir karakter kendisi.
Fal hikayesinde hırsız bir falcının bir çifte Eros’un okunu fırlatmasını okuyoruz.
Ölmek üzere bir kadının, anahtarının, açtığı kapıdan geçiyoruz sonraki hikayede. Kapıyı kapatıp sakince bekliyoruz kapının ardında.
Hikayeler biraz kopuk kopuk kalmış sanki bu kitapta. Çok tat alamadım. Ancak yazarın diğer kitaplarına da mutlaka tekrar şans vereceğim.
Geçtiğimiz senelerde kaybettiğimiz Celil Öker’i bu kitap vasıtasıyla saygıyla anıyorum. Kalemine sağlık, ruhuna değsin.
Ben niçin hâlâ seviyorum? Senelerce çektiğimi neden düşünmüyorum? Beni adi kadınlar için terk eden, beni onlara değişen bir adamı sevmek alçalmak değil mi? Beni sevse böyle yapar mıydı? Sevmeyeni sevmek, bu ne yaman haldir.
bu kitabi begenmeyen ucubeler hemen defolsun gozum gormesin onlari. (saka fikrinize saygi duyuyorum)
apollon'un bencil dusuncelerine asiri sinir olup yarim biraktigini soyleyen kirk bin tane okur gordugum icin korkmuyor degildim ama ben sinir olmaktansa komik bulacagima inandigim icin yine de aldim (her turlu alacaktim da iste,,) ve sonuc
Herkese merhabalar...
Bugün öyle bir kitapla karşınızdayım ki bu kitap kesinlikle herkese göre değil. Çünkü ana karakterimiz bir Katolik Rahip. Tyler ablasının ölümünden sonra rahip olmuş ve üç yıldır da bir kilisede rahiplik yapıyor. Üç yıl boyunca ettiği yemini çiğneyecek hiçbir durumla karşılaşmamışken günah çıkarma için gelen bir kadın bütün dengesini altüst eder. Tyler ettiği yemini bozmamak için çabalarken ilerleyen sayfalarda bir de dini sorgulamaya başlıyor.
Poppy aslında gayet iyi bir aileden gelen zengin bir kadınken bir gün yaşadığı bir farkındalık sonucunda ailesinin yanından ayrılır ve bir kulüpte dansçı olarak çalışamaya başlar.
Kitapta erkek karakterin bir din adamı olması, bazı anlarda dini sorgulayışı ve kitabın fazlaca cinsellik içermesi bakımında herkesin seveceği bir kitap değil kesinlikle. Çünkü rahatsız olanlar olabilir. Ancak ben rahatsız olmadım hatta ilk defa böyle bir erkek karakter okuduğum için bana farklı geldi ve hoşuma gitti.
Bence Tyler'ın arada kalmışlığı okura çok güzel yansıtılmıştı. Birde şunu söylemeliyim ki kitap Tyler'ın bakış açısı ile anlatılıyor sadece bir kaç yerde kız karakterimiz Poppy'nin anlatımını okuyoruz. Ben normalde ikili anlatımların daha sık olduğu kitapları okumayı daha çok seviyorum ama bu kitapta bunun eksikliğini hiç hissetmedim. Kitap aktı gitti. Başladım ve bitirdim resmen.
Kitabı yetişkin içerik okuyorsanız ve kitabın konusu sizi rahatsız etmiyorsa kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.
Keyifli okumalar...Kitapla kalın...