Sevmek hakikati
Sevmek nedir diye merakla okumaya başlayacağınız bu eseri ilerleyen vakitlerde herkes sevebilir mi, sevmek öğrenilebilir mi, ben sevebiliyor muyum gibi birçok soruyu sorarken buluyorsunuz kendinizi.
İçinde sevgiye dair çok iyi gözlemlenmiş saptamaları var. Sevginin temel taşlarına, hastalıklı sevgi örneklerine, anne baba sevgisinin bireyin yaşamında onun sevebilme yetisini nasıl etkilediğine dair örnekler içeriyor. Okurken gözlemleyebildiğim bazı durumların alt nedenlerine dair güzel bir bakış açışı var yazarın ve kesinlikle bir çok noktada sizi adeta tokatlayan gözlemleri ile başkalarından önce kendi sevebilme kabiliyetinizi tartmak zorunda kalıyorsunuz.
Sevmenin kolay olduğunu ya da sevebildiğini düşünen herkesi sarsacağını düşünüyorum. Çünkü esasında sevmek olarak adlandırdığımız çoğu eylemin saf bir narsisizm olma ihtimali de yüksek görünüyor. Tanrı sevgisini dahi insanca bir çıkarcılıkla yürüttüğümüzü görecek olursak sevmek , öğrenilmesi gereken ve üstüne düşünülmesi gereken bir eylem. Sevebilmek adına kazanmamız gereken alışkanlıklar , kendimizi disipline etmemiz gereken durumlar sonunda bize gerçekten sevebilme yetisini kazandıracaktır. Kısaca bahsettiklerimden daha fazlasını bulacağınız bu kitabı daha iyisini bulana dek dönem dönem herkesin içgörü kazanma adına okuması gerektiğini düşünüyorum. Dilinin oldukça yalın olması da işinizi kolaylaştıracaktır.
Sevgiyle kalın…
Uzun İlişkilerin Sırrı
“Beni olduğum gibi sev, olmamı istediğin gibi değil!”
İlişkiler, insanın kendiyle yüzleşme alanlarıdır. Hepimiz her insanda bambaşka insanlar olur, başka yönlerimizi, başka yüzlerimizi görürüz.
İlişkiler, yaşam yolculuğu boyunca tecrübe ettiğimiz gelişim sürecinin en kıymetli parçalarıdır. İlişkiler, sınavımız değildir. Bir başarı ya da başarısızlık hikâyesine de dönüştürülmemelidir. İlişkiler dönüşüm alanlarımızdır, kendimizi bir başkasında görmek, kendimizi bir başkasında sevebilmek, hatta çoğu zaman kendimizle ilk kez tanışmaktır.
Uzun bir ilişkinin sırrı sevmek ama kırmadan, dökmeden sevebilmek. Bugünlerde insanların sevilmeye ama kırmadan dökmeden sevilmeye ihtiyacı var. Güvenebilmeye ihtiyacı var, çünkü güvenin olmadığı yerde sevgi de olamaz. Sabra ihtiyacı var, hemen ilk kavgada ayrılmaya değil, mücadele etmeye. Çünkü sevmek için yürek ama sürdürmek için emek gerek. İnsanların, kendilerini olduğu gibi seven kişilere ihtiyacı var, onları değiştirmeye çalışanlara değil. Ve tabii ki ilgiye... Çünkü ilgi görmeyen her şey ölür, çiçekler bile.
Bu kitap uzun ilişkilerin sırlarını samimiyetle ve açık yüreklilikle paylaşmayı hedefliyor.
insan mıyız?
Bu incelemede kurduğum cümleler sadece kendi fikirlerim veya başka kaynaklardan alıntıladıklarım değildir. Aşağıda yazanlar, kitabı okurken altını çizdiğim cümlelerin benim kafamda yeniden kurulup, özet mantığına çevrilmiş halidir. Yani, yazarın asıl anlatmaya çalıştığı veya özeti, bir bakıma kitabın bölümler halinde tahlili de diyebiliriz.
1.
117 syf.
10/10 puan verdi
100. İnceleme ve İnsanın Sonsuzluk Özleminin Yansımaları
Bu inceleme ve bu kitaptan yaptığım alıntıları medium hesabımdan okumak için tıklayınız:
medium.com/@sametonurr/1a5...
Cemil Sena'nın "İnsan Ruhu Ebedi midir?" kitabı 1951 tarihinde basımı yapılmış. Alt başlığı "Ölümden Sonra Dirilme Problemi"dir.
"İnsan Ruhu Ebedi midir?", 117 sayfalık kısa bir
200 syf.
·
Not rated
·
Liked
Eser; Efendimiz'i neden ve nasıl sevmeliyiz, Efendimiz'i sahabe gibi sevmek, Efendimiz sahabeyi nasıl sevdi, Efendimiz ümmetini nasıl sevdi ve sevgi ahlakının anlatıldığı giriş bölümüyle beraber toplam 5 bölümden oluşmakta.
Eserde vurgulanmak istenen esas konu; sevginin kahramanları olan sahabenin Efendimiz'i nasıl sevdiklerini örnekleriyle göstererek onların dünyasından kendi dünyamıza izler taşıyabilmek.
Sevgileri yolunda büyük fedakârlıklar yapan o güzide nesil, kendilerinden sonra gelen tüm müminlere bu işin ucuz ve basit olmadığını hayatları ile göstermişlerdir. Bize düşen ise onları doğru anlama ve anlatma çabası içerisinde olmaktır.
Kitapta birçok kısmı beğendim, özellikle nimetlere vurgu yapılırken Efendimiz'in bizim için bir nimet olduğu üzerinde durulması çok farklıydı. Her nimetin şükrünü eda etme şekli var peki Efendimiz (sas) gibi bir nimetin şükrü nasıl eda edilmelidir? "Elbette O'nun gibi bir nimetin şükrü, O'nu hakkı ile sevmek ve bu sevginin gereklerini yerine getirmeye gayret etmektir." diyor Muhammed Emin Yıldırım. "Efendimiz'i hakkıyla sevebilmek, O'nun insanlığa miras olarak bıraktığı değişmez değerler olan Kur'an ve sünnete sahip çıkıp onları tüketmekle değil; üretmekle, yani asrın idrakine söyleterek yaşamakla gerçek manada mümkündür." diye devam ediyor.
Özellikle 3 aylarda okunabilecek nadide kitaplardan.
"ELBET BİR GÜN"
"Neden yetmedi mi sana sevgim? Herkes gibi olmayan sen birden herkesleşmiştin. Zaten hep öyle başlamaz mıydı bazı şeyler?
O herkes gibi değil,o çok farklı biri, böyle böyle kirlenmişti sevgi...
Böyle böyle öldürmüştük aşkı...
En çok,o öyle biri değillerin altında yıkılıyorduk.
İçimdeki sevgiyi öldürmüş müydüm
