Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Değerli Hocalarım bu yazımı eleştirebilirmisiniz lütfen?
Hande daha yeni uyanmisti herzaman olduğu gibi yine aynasına baktı ve ne kadar güzel olduğunu kendince söylendi. Kahvaltısından sonra babasının ilcedeki manav dükkanına gidecekti. Elini yüzünü yıkamak için lavaboya gitmişti ve yine aynada kendine baktı gülümsedi. Kahvaltısını yaptıktan sonra küçük bir bakım ve makyaj yaptı aynasını cantasina
Ben insanları arabanın camına vuran yağmur damlalarına benzetiyorum. Bazen bir damla aşağı doğru kayarken, Başka bir damlaya karışıp güçlenerek daha hızlı ilerler. Ben de sana karıştım aşkım. İnsanlar acımasız, savurgan. Hiçbir şey başına gelmeyecek gibi davranıyorlar. Bir gün şoförün camı açacağı hiç düşünmüyorlar. Seni seviyorum. - İncir Reçeli
Reklam
yağmura çok teşekkür ederim bu gece yalnızca cesedime yağdı bana bir şey olursa diye korktum seni birkaç saniye düşünürsem; düşünürken üşürsem diye korktum oturup siyah portakallar yedim oturup korkunç kitaplar okudum içimde bir sıkıntı gibi cinayet içimde bir sığıntı gibi telaş içimde felaket gibi bir merak hislerimin uzağına düştüm, şimdi çok üzgünüm. Küçük İskender
Değerler de beynin ön bölgesinde yazılıdır. Beynin ön bölgesi dediğimiz "frontal lob", canlılar içinde en gelişmiş haliyle, insanda mevcuttur. Beynin ön bölgesini iyi kullanan insanlar; neye öncelik vereceklerini, nerede dura­caklarını, neyi hedefleyeceklerini, zamanlama ve sıralamayı iyi yaparlar. Bunun için bir hedef piramidi vardır. Hedefleri belli olan kimselerin, bu hedeflere yürürken kendilerine yar­dımcı olacak değerleri de bellidir. Hedefi olmayan insanlar, değerlerini hayata geçirecek zemin bulamayabilirler. Zira bir gayeye binaen yürümeyen kimseler, akıntıya kapılmış gibi, olayların kendilerini yönetmesine izin verirler. Ayrıca sadece günü yaşayan insanlar, toplum için' herhangi bir şey yapmayı da göze alamazlar.
"her şey gibi sevmek de parası, vakti, az çok rahatı olan insanlar mahsus bir imtiyazmış."
Sayfa 122
AMERİKADAKİ FİLİSTİN ÖZGÜRLÜK HAREKETİ EYLEMLERİ İÇİN
ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN ORTAK AÇIKLAMASI: “Nasıl bir sistemde yaşıyoruz ki, bir kurum soykırıma karşı çıktığınız için sizi polise şikâyet edebiliyor ama soykırımı destekleyen bir kurumu şikayet edebileceğiniz bir merci yok? Bu kapitalist sistemin geriliği ve ikiyüzlülüğüdür. Columbia Üniversitesi'nde gördüğümüz budur. Austin'deki Teksas Üniversitesi'nde gördüğümüz şey bu. Ülkenin dört bir yanındaki kampüslerde, Filistin özgür olana kadar mücadeleyi bırakmayı reddeden öğrencilerin cesaretini ve militanlığını gösteren bunun gibi kampların ortaya çıktığını görüyoruz. Bu kampların ortak noktası da polisin rolü. Amerika Birleşik Devletleri'nde bir kurum olarak polis kölelikten doğmuştur. Polis nihayetinde sermayeyi ve kapitalist egemen sınıfı korumak için vardır. Polis korumak ve hizmet etmek için burada olduğunu söylemekten hoşlanır, ancak korudukları şey zenginlerin mülküdür ve hizmet ettikleri şey de onların çıkarlarıdır. Bizi korumuyor ve bize hizmet etmiyorlar. Sokaklarda kalacağız. Mücadeleye devam edeceğiz. Korkmayacağız. Mücadelede kalacağız. Dayanışmamızı güçlendireceğiz. Hareketi inşa edeceğiz ve Filistin özgür olana kadar mücadeleye, yürüyüşe ve slogan atmaya devam edeceğiz. Özgür, özgür Filistin. Özgür, özgür Filistin. Özgür, özgür Filistin. Özgür, özgür Filistin” #gaza #gazze #israil #filistin #palestine #soykırım #savaş
Reklam
BirYudumKitap ~
İnsanın belirsiz ve çaresiz kalmasından kötü pek az şey vardır. Ne fena... Nermin Yıldırım'ın dediği gibi: "Ama sanırım en kötüsü beklemekti. Ne beklediğini bilmeden beklemek." Çaresizliğin de belirsizliğin de uçup gittiği bir gün olsun.
Nermin Yıldırım
Nermin Yıldırım
1962'nin şubat ayında, tartışmaların fitilini ateşleyen bildirisini sunduktan on üç ay kadar sonra gripten ölene dek düzenli olarak makale yayınladı. Çağdaşları tarafından görmezden gelinmesine ve kabul gormemesine rağmen Méniére'in ismi, onunla aynı adı taşıyan bir hastalıkta yaşıyor. Artık vertigonun kulak kaynaklı olabildiğini açıkça
Sayfa 210 - Metis BilimKitabı okudu
Her şey göründüğü gibi olsaydı, Elinize aldığınız deniz suyu mavi olurdu.
"Bir şeylerden kaçar gibisin. Soluk soluğa ama hiç bir şey anlatmayacağına yemin etmiş gibi sakinsin. Gitmek istediğin belli bir yer yok ama kalmak istemediğinden artık eminsin. Sadece biraz olsun herkesin ve herşeyin susmasını istemişsin. Kendini duyabilmek için."
Oğuz Atay
Oğuz Atay
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.