Ebû Hüreyre (r)'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s) şöyle buyurdu: "Güçlü mü'min, Allah katında zayıf mü'minden daha hayırlı ve daha sevimlidir. Fakat her ikisinde de ayrı ayrı hayır vardır. Sen, sana yarar sağlayacak olana sarıl. Allah'tan yardım dile ve asla yılgınlık gösterme. Başına bir şey gelirse, "keşke şöyle şöyle yapsaydım" diyerek hayıflanma. "Allah'ın takdiri bu, O, dilediği gibi yaptı" de. Çünkü "eğer, şayet, keşke" gibi sözler şeytanı memnun edecek işlere kapı açar."
Sayfa 77 - Müslim, Kader 34. İbni Mace, Mukaddime 10.Kitabı okuyor
MEÇHUL ŞEHZADE: DELİ KURT 1403 yılının sonlarıdır. Üstü örtülü bir kağnı gecenin karanlığında ilerlemektedir. Genç bir atlı tedirgin bir şekilde kağnıyı yönetmektedir. Kağnıda Yıldırım Bayazıd'ın oğlu İsa Beğ'in eşi Bala Hatun vardır. Bala Hatun hamiledir. Osmanlı sipahisi Çakır Ağa onu sütanasının evine götürmektedir. Çakır Ağa, İsa
Reklam
MEÇHUL ŞEHZADE: DELİ KURT Olay Örgüsü 1403 yılının sonlarıdır. Üstü örtülü bir kağnı gecenin karanlığında ilerlemektedir. Genç bir atlı tedirgin bir şekilde kağnıyı yönetmektedir. Kağnıda Yıldırım Bayazıd'ın oğlu İsa Beğ'in eşi Bala Hatun vardır. Bala Hatun hamiledir. Osmanlı sipahisi Çakır Ağa onu sütanasının evine götürmektedir.
Deli Kurt'ta Şahıs Kadrosu: Tarihî ve Kurmaca Kişilikler Deli Kurt'un asıl şahıs kadrosu kurmaca kişiliklerden oluşur. Baş kahraman, asıl adı Murad olan fakat Deli Kurt olarak tanınan meçhul şehzadedir. Deli Kurt'u yetiştiren Çakır, Deli Kurt'un âşık olduğu Gökçen Kız da romanın önemli kurmaca kişiliklerindendir. Eserdeki
DALKAVUKLAR GECESİ'nde Olay Örgüsü Olaylar Hatti kralı Subbiluliyuma zamanında geçer. Kralın bir oğlu olduğu için sarayda şölen vardır. Herkes yiyip içmekte, eğlenmektedir. Başkumandan Tutaşil bir karışıklık olmaması için adamlarıyla birlikte etrafı kolaçan etmektedir. Vakit gece yarısına yaklaşmıştır. Tutaşil, ilerdeki ağaçlıkta birini
BİR ZAMAN YOLCUSU: SELİM PUSAT (RUH ADAM ROMANI) Ruh Adam, Atsız'ın tarihî romanlarına göre hayli değişiktir; bir tür post modern romandır. Bu sebeple romanı incelerken biz de farklı bir yol izlemeyi tercih ettik. Selim Pusat'ın ve Romanın Hikâyesi: Selim Pusat adını ilk defa 08 Haziran 1951 tarihinde, Orkun dergisinin 36. sayısında
Reklam
Atsız'ın Kalem Kavgaları ve Kalem Kavgalarında Atsız Üslubu 1930'lardaki kalem kavgaları: Atsız, kalem kavgalarıyla da tanınmış bir isimdir. Onun deyişiyle "mürekkepli kalem tartışmaları” ilk yazı hayatından vefatına kadar sürer. Bu tabiri Atsız, 1956 yılında Ocak gazetesinde yazdığı "Bir Felsefe Öğretmeninin Yanlışları"
Ebû Hureyre radiyallahu anh demiştir ki: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Her ikisi de hayırlı olmakla birlikte, Allah nezdinde kuvvetli mümin, zayıf müminden daha hayırlı ve sevimlidir. Sen, sana fayda verecek şeyi elde etmeye çalış. Allah'tan yardım dile ve acze düşme. Başına bir şey gelince de "Eğer şöyle şöyle yapsaydım şöyle şöyle olurdu." deme. Sana düşen "Allah'ın takdiri bu; O ne dilerse yapar." demektir Zira "Lev (eğer, şayet...) ifadesi", şeytanın işine kapı açar (şeytanın işine yarar)." (Müslim, Kader 34)
Hikmetini şahsında billurlaştıran Peygamberimiz Efendimize "Dünya nedir?" diye sorulduğunda "Seni Mevlândan gaflet ettirendir." buyurmuştur ki, dünya, kerim olan Mevlanın zikir ve tâatinden seni alıkoyan ve gaflete düşüren şey demektir. O halde kötü olan, dünyanın kendisi değil, insanı Hak'tan koparan eşya ve ilgileridir. "Kim dünyayı âhirete üstün tutarsa, Allah onu üç şeye mübtelâ eder: Bir dert ve yük ki ebediyen ayrılmaz; bir fakirlik ki asla zenginleştirmez; bir hırs ki, doymak bilmez.
Atsız'ın Orhun'daki eleştirilerinden biri de Hasan Âli (Yücel)'nin Türk Edebiyatına Toplu Bir Bakış kitabı için yazılmıştır. "Alaylı Âlimler" başlıklı yazının girişinde dönemin genel eleştirisi bulunmaktadır. Atsız'ın, 1930'ların ilk yarısı için yaptığı bu genel eleştiri bence önemlidir. Bu sebeple ilk paragrafı
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.