“Düşünmeyi buyuran Kur’ân’dır. Tarihten tabiata, soyuttan somuta gözlemleyiş, inceleme, araştırma, düşünme, öğrenme Tanrı buyruğudur. Her kişi, gücünün yettiğince bilin yolunda ilerlemek borcundadır. “Hiç, bilenle bilmeyen bir olur mu?”
“Diriliş eri çalışkandır. Tembellik nefsin yatağıdır, onun için. Baştan sona, Diriliş Toplumu, çalışkanlık esası üzerine, inceleme ve ilim aşkına bina edilmiştir.”
“Maksat, gösterişli ve gürültülü bir biçimde lâf yarışı yapmak değil, yeniden kurulacak ve insanlığın içinde bir anıt gibi yükselecek islâm toplumunu en alçakgönüllü çalışmalarla, sessizce ve gösterişsizce inşa etmektir. “
“Peşin hükümlerden mümkün mertebe kaçınmaya çalışırım. Sözlerin ve olayların sadece dış anlam ve yorumlarına takılıp kalmamaya bakarım. İyi yanları seçip kabul ederim. Kayıtsız şartsız kabul veya kayıtsız şartsız kınamayı değil, inceleme, deneme, düşünme, karşılaştırma yollarıyla değerlendirmeyi şiar bilirim.”
“Ruhumun bir yandan rahmanî ve nuranî, öbür taraftan şeytanî ve zulmanî, beri taraftan nefsanî alâkalar ağıyla çevrili olduğunu biliyorum. Ruhum bütün bu alâkalar içinde, kendisini, dosdoğru, Allah’a götüren Doğru Yol’un dışındakilerden uzak durma disiplinine ermeye gayret etmektetir sürekli.”
"Derde düsen dermânını da mutlaka bulur. Canini vermedikçe cânâna kavusamaz. Evvela ibrâhim Halilullah gibi atese
düsmelisin; sonra Hizir gibi âb-i hayat'a kavuşursun ". Yâni, Hakk'a yakınlık, Hakk ugrunda can vermekle olur.”
“İnsan kendinde ki izzet sayesinde başkalarının izzetini görür ve korur. Efendimiz (sas) de tevazunun kişinin izzetini arttıracağını söylerken bunu işaret etmiştir.”