Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Seyfullah Kaya

Seyfullah Kaya
@seyfullahkaya
50 okur puanı
Nisan 2021 tarihinde katıldı
271 syf.
·
Puan vermedi
Güzel Yaşam Kılavuzu
Güzel Yaşam KılavuzuWilliam Braxton Irvine
8/10 · 379 okunma
Reklam
Kahretsin, yalnızca işimde değil, kadınlarla bile başarılı olamamıştım hayatta. Üç evlilik eskitmiştim. Her defasında çok iyi başlamıştık. Ama ardı arkası kesilmeyen küçük tartışmalar zamanla her şeyi yiyip bitirmişti. İncir çekirdeğini doldurmayacak şeyler yüzünden birbirimize sayıp sövmüştük. Sebepli sebepsiz her şeye sinirlenir olmuştuk. Gün be gün, yıl be yıl birbirimizi öğütmüştük. Karşılıklı yardımlaşma yerine birbirimize uzanan ellerimizi keskin kılıçlarla kesmiştik. Diyaloğun yerini iğneleme almıştı, bitip tükenmeyen bir iğneleme. Her şey ucuz bir rekabete dönüşmüştü. Bir kere içine girdikten sonra, artık alışkanlığa dönüşen bir rekabet. Hatta bırakmak istemediğin bir yarış. Ve bir gün yarış sona erdiğinde senin için her şey sona ermiş oluyordu. İşte şimdi oturmuş, yağmuru dinliyordum. Eğer şimdi ölüp gitsem, bir kişi bile benim için tek damla gözyaşı dökmezdi. Böyle bir şeyi istediğimden değil, ama garip bir durumdu yine de. Benim gibi hayatta başarısız olmuş bir zavallı benden daha yalnız olabilir miydi? Ama yine de yalnız değildim, benim gibi zavallı moruklarla doluydu dünya. Oturup yağmuru dinlerken hayatımı ne uğruna harcadığımı düşünüyordum. İnsan bu hüzünlü düşünceye kapıldığı an yaşlandığını da farkediyordu.
Sayfa 143 - Parantez YayınlarıKitabı okudu
Kuşkusuz sokakta yaşayanların arasında da çok iyi insanlar vardı. Ve onlar zavallı falan değillerdi, yalnızca sistemin dişlileri arasındaki yerlerini almamışlardı. Ortada çok iyi kurulmuş bir tuzak vardı aslında. Belirli bir yaşam standardını tutturmanın bedeli, sistemin önüne çizdiği sınırların arasında sıkışıp kalmaktan geçiyordu. Sınırları reddederek özgür yaşayan, ama yine de başını sokacak bir ev bulabilenlerin sisteme karşı önemli bir zafer kazandıklarını rahatlıkla söyleyebilirdim. Kendimi şanslı sayabilirdim, ama kuşkusuz düşünmeden hiçbir adım atmamamın rolüde vardı bunda. Her şeye rağmen dünya boktan bir yerdi, ve insanların çoğunun içinde bulunduğu durum bana hüzün veriyordu.
Sayfa 128 - Parantez YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dünyadaki herkes boku yemiş durumdaydı aslında. Yaptığı işten kârlı çıkan hiç kimse yoktu. Yalnızca kazanç yanılsamaları vardı insanların elinde. Hiçbir şey elde edemeyeceğimizi bile bile bir yerlere koşturup duruyorduk. Günden güne hayatta kalmayı başarmak biricik amaç haline geliyordu.
Sayfa 108 - Parantez YayınlarıKitabı okudu
Bir zamanlar benim de yaşamdan zevk aldığım günler olduğunu hatırladım. Öyle müthiş günler değildi, ama yine de fena sayılmazdı. Üç kere evlenmiş, üçünde de boşanmış birisiydim. Neden doğduğumu ve neden şu anda kendimi ölmeye hazır hissettiğimi bilmiyordum.
Sayfa 97 - Parantez YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ya tüm hayatınızın ya da yalnızca o gününüzün içine edecek birileri mutlaka çıkar karşınıza.
Sayfa 97 - Parantez YayınlarıKitabı okudu
Yaşantımızdaki problemleri çözme çabamız üzerine düşünmeye başladım sonra. Problemlerini çözebilenler, yeterli kararlılığı gösterebilen ve biraz da şanslı olanların arasından çıkıyordu genellikle. Yeterince sabır ve kararlılık gösterebilirseniz, şans eninde sonunda yüzünüze gülüyordu. Fakat insanların çoğu, yeterince bekleyecek sabrı gösteremediklerinden, hemen vazgeçerek kendilerini mutsuzluğa mahkum ediyorlardı.
Sayfa 96 - Parantez YayınlarıKitabı okudu
Artık hiç kimse hoşçakal demiyordu. Hiç kimse! Bakışlarımı votkaya diktim. Bir yudum daha götürdüm.
Sayfa 89 - Parantez YayınlarıKitabı okudu
Çekmecemdeki votkadan kocaman bir yudum aldım. Kulaklarım dikildi ve kendimi daha iyi hissetmeye başladım. Beynimin daha hızlı çalışmaya başladığını hissediyorum. Henüz ölmemiştim, yalnızca hızlı bir çürüme içindeydim. Kim değildi ki allahaşkına? Hepimiz aynı dibi delik teknede kendimizi eğlendirmeye çalışıyorduk.
Sayfa 88 - Parantez YayınlarıKitabı okudu
Fakat sıkıntı ve acı insanı hayatta tutan şeylerdi aslında. Daha doğrusu, sıkıntı ve acıdan uzak durma çabamız bizi hayatta tutuyordu. 24 saat çabalamayı gerektiren çok zor bir işti bu. Hâttâ uyurken bile sizi rahat bırakmayan bir uğraş.
Sayfa 87 - Parantez YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Odadaki herkes bekleşip duruyorduk. Bu psikolog olacak adam, beklemenin insanların kafayı yeme sebeplerinden biri olduğunu bilmiyor muydu? Aslına bakarsan bütün insanların hayatı beklemekle geçiyordu. İstedikleri bir şeyin gerçekleşmesini ya da birgün geberip gitmeyi bekleyip duruyorlardı. Marketten tuvalet kağıdı satın almak için kuyrukta bekliyorlardı. Bankadan para çekmek için kuyrukta bekliyorlardı. Ve eğer paraları yoksa, daha uzun kuyruklarda beklemeleri gerekiyordu. Önce uykunun gelmesi için, sonra da uyanmak için bekliyordun. Önce evlenmek için, sonra da boşanabilmek için bekliyordun. Yemek yemek için bekliyordun, sonra tekrar yemek için yeniden bekliyordun. Bazen de bir sürü delinin arasında “Acaba ben de mi onlardan biriyim?” diye merak ederek bir psikoloğun muayenehanesinde bekliyordun.
Sayfa 84 - Parantez YayınlarıKitabı okudu
Turf Club’ın önünden geçerken içeriye şöyle bir baktım. Yalnızca birkaç tane zengin kılıklı moruk vardı içerde. O kadar parayı nasıl kazanmışlardı acaba? Hem de benim gibiler bu kadar parasızken! Neydi bütün bunların anlamı? Yaşamımız boyunca beş kuruşsuz sürünüp, birgün yine beş kuruşsuz geberip gidiyorduk. Hayat, insanı yıpratan bir oyundu. Sabah uyanıp ayağa kalkabilmek bile bir tür başarı sayılmalıydı bu hayat koşullarında.
Sayfa 69 - Parantez YayınlarıKitabı okudu
Ölmek için doğmak. Hayatından bezmiş zavallı bir kemirgen gibi yaşamak kaderimdi sanki. Yaşadığın andan çılgınca zevk almak bana hiç nasip olmayacak mıydı? Neden kendi cenaze törenimi izliyormuş gibi hissediyordum?
Sayfa 48 - Parantez YayınlarıKitabı okudu
Anlaşılan, şanslı günümde değildim. Şanslı bir hafta geçirdiğim de söylenemezdi. Ne de şanslı bir ay. Ne de şanslı bir yıl. Ne de şanslı bir hayat. Allah kahretsin.
Sayfa 48 - Parantez YayınlarıKitabı okudu
Telefonu kapattım. Hayat ne kadar boktandı. Ayakta durabilmek için bile korkunç bir mücadele vermen gerekiyordu. İnsanlar mücadele etmek ve ölmek için doğuyorlardı.
Sayfa 24 - Parantez YayınlarıKitabı okudu
241 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.