Seyid Gündüz

Seyid Gündüz
@seyid_gndz
1062 syf.
·
Not rated
·
Read in 120 days
Anna Karenina
Tolstoy, uzun soluklu bu eserinde Anna Karenina ve onun hayatıyla temas eden daha birçok karakterin hayata bakış açısını, içsel sorgulmalarını ve anlaşılması güç olmayan derin psikolojik tahlilleri ustalıkla gerçekleştirmiş. Anlatımıyla zihinde şekillenen karakter profillerinin yanında dönem Rusya'sının sınıf farklılıklarına bağlı yaşam biçimleri yorucu olmayan bir tarzda ifade edilmiş. Anna Karenina'nın tamamen merkezde tutulduğunu düşünerek başladığım kitapta Anna ile beraber Vronsky, Levin, Kiti ve daha birçok karakterin yaşamı, olayları, Tanrıyı düşünmeleri ve sorgulmaları o karakterlerin adete zihnende beliren bir tutumla ve "gerçeklikle" görebilmek şaşırtıcı derecede iyi bir yazarlığın göstergesidir benim için. Yorucu betimlemelerden uzak, derin tahlillerin yapıldığı, okunmaya değer bir eser.
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201939.9k okunma
Reklam
112 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Psikoterapide Din ve Kültür
Freudyen kuram ortaya çıktıktan kısa bir süre sonra kanıtlanabilir bilimsel temelleri olmadığı için eleştirilmeye başlanmıştır. Yapılan eleştiriler, bugün Doğu kültürüne uyarlanmadan alınan Freudyen ve diğer bilimsel kurmaların kültürü ve kültür içinde bir yaşam biçimi olan "dini" yok sayarak nötr ya da atesist bir mizaç belirlemelerine karşı şekil değiştirmiştir. Bugün kültürü İslam dini ile şekillenmiş veya Batı kültüründen uzak toplumlarda bilimsel olarak kendini kanıtlamış olan psikoterapi ekollerini olduğu gibi uygulamak, kuramların asıl işlevlerini yerine getirmeyi sağlar mı? Akla gelen diğer bir soru ise kilise etrafında şekillenen ve uygulanan Hıristiyanlık ile bir yaşam biçimi olan İslam, terapide başa çıkma yöntemi olmasından ve insanın anlam arayışına sağladığı katkı yönünden aynı kefeye konulabilir mi?
Müslüman Psikologların Çıkmazı
Müslüman Psikologların ÇıkmazıMalik Babikir Bedri · Mahya Yayıncılık · 2018320 okunma
256 syf.
·
Not rated
·
Read in 16 days
"Sahip olmak" ve "Olmak" üzerine
"Sahip olmak" ve "olmak" kavramları insanın kendi kişiliğini ve yaşam şeklini belirlerken öncelik verdiği unsurlar üzerine tanımlanan genel çerçevedir. "Sahip olmak", bireye maddi olarak sunulan ve satın alma yoluyla kazanılan şeylerin birey tarafından kişilik yapısında bir değer ifade etmesidir. Bireyin kişiliği, sahip olduğu "şeyler" tarafından belirlenir ve bir ölçüt niteliği taşır. "Olmak" ise şeylere kişilikte konumlandırılan bir değerin oluşmasını engelleyen ve onlara yaşamı idame ettirmek için bir araç gözüyle bakan anlayışı ifade eder. Erich Fromm bugünü en iyi şu cümleyle ifade eder: "İnsan, dünya üzerindeki yaşamı sürecinde ilk kez, yapabileceği her şeyi yapmamaya çağrılıyor."
Sahip Olmak ya da Olmak
Sahip Olmak ya da OlmakErich Fromm · Say Yayınları · 20153,548 okunma