1K 3. Ankara buluşması gerçekleşti
Merhabalar ^_^ 3.sünü gerçekleştirdiğimiz toplantımız yine dolu dolu geçti. Değerli moderatörümüz https://1000kitap.com/onlyyou/Duvar/ öncülüğünde toplantımız başladı, Oğuz Atay hakkında bizlere bilgiler sunulup kitap hakkında yorumlarla toplantıya devam edildi. Çoğumuzun severek ve mutlaka okunmalı dediği bir kitap haline büründü
Birinin kendisine sarılmasını, unutmasını, rahatlamasını, her şeyin düzeleceğini söylemesini istiyordu.
Sayfa 353 - E Yayınları
Reklam
Alexandra Ivanova'nın gözünde ilginç olmanın yolu zengin, yakışıklı ve nüktedan olmaktı. Kontes'in hayattaki en büyük dertlerinden biri de, bu niteliklerden ikisinin aynı erkekte bulunmasına pek ender rastlanması, hele hele üçünün asla bir arada bulunamamasıydı.
Terbiye her zaman için merhametten de, sadakatten de, yardımdan da, içtenlikten de daha güvenilir bir şeydi. Tıpkı hak yememenin, karşıdakine eşit şans tanımanın, adaletten önemli olması gibi. Büyük sayıları değerler, baskı altına girdiklerinde türlü mantık oyunlarıyla çözülüverirlerdi. Ama terbiye, terbiyeydi. Koşullar ne olursa olsun, hiçbir zaman değişmezdi.
Sayfa 346Kitabı okudu
«Herhalde söylemek istediğiniz kelime aslında cariye değil. İngilizcede cariye demek, parayla alınmış olan ve... ve cinsel hizmetler için kullanılan insan demektir. Galiba sizin aradığınız kelime metres. Metres bile çok eski model bir kelime. Şimdi insanlar yalnızca 'beraber oturuyoruz' deyip isin içinden çıkıyorlar.»
Sayfa 310 - E Yayınları – 9. Basım ~ Aralık 2007, İSTANBULKitabı okudu
Sezgileri ve bilinmeyen güçleri inceleyenlere göre ‘yakınlık duygusu’ insanoğlunun ilk zamanlarda diğer beş duyusu kadar güçlüydü. Fakat insanoğlu avlanmayla yaşama döneminden uzaklaştıkça bu duyu kullanılmamaktan dolayı körelmeye başlamıştı. Ayrıca altıncı duyunun bu ekstrafizik niteliği, normal mantık yürütme yöntemine zıt çaplı merkezi korteks enerjilerinden doğuyordu. İnsanoğlunun gelişme süreci içinde, sonunda mantık yöntemiyle tecrübeleri sıraya sokma yolu hakim olmuştu. Elbette ki bazı ilkel kültürlerde ‘yakınlık algılaması’nın bazı hallerine hâlâ rastlanmaktaydı. Hatta gelişmiş toplumlarda bile insanalar zaman zaman bu sezginin kalıntılarından etkilenmekte, durup dururken birisinin arkalarından söz ettiğini algılamaktadırlar. Ayrıca içlerine genel bir rahatlık duygusu ya da felaket önsezisi geldiği de doğrudur. Fakat bunlar ara sıra olan şeylerdir ve genellikle insanlar bunlara omuz silkip geçerler. Çünkü bunları rastgele bir mantık çizgisi içinde anlamaya olanak yoktur. Bunları kabul etmek, her bilinmeyenin mantıklı bir açıklaması bulunacağı yolundaki rahatlatıcı inancı kökünden sarsacaktır.
Sayfa 202 - E Yayınları - 13.BasımKitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.