BARBAROS'tan DÜŞMAN! Olursa ne olur? İlk yurtdışı seyahatimi gençlik yıllarımda Tunus'a yaptım. Roma İmparatorluğu'na kafa tutan Kartaca şehir devleti ve dünyaca ünlü beyaz kumsalları inanılmazdı. Allah'ın Lütf'u kumsaldaki her bir kum taneciği tuz misali bembeyazdı. Tunus sokaklarında âvâre, meraklı bir turist olarak
sodyum kanalı. Paul'ün doğuştan itibaren acıya duyarsız olmasına yol açan Nav 1.7 sodyum kanalı. Paul belli açılardan Alison ve Miriam'ın tersi gibi: Bir tarafta ne kadar uyaran olursa olsun acı hissedememek, diğer tarafta ise ortada hiç sebep yokken hissedilen acı var. Siguatera zehirlenmesi bizim sık duyduğumuz bir şey değil, ama
Sayfa 223 - Metis BilimKitabı okudu
Reklam
(...)Bize sıcacık kalpler ve soğukkanlı kafalar lazım. İyiyi kötüden ayırmak için sıcak bir gönül;hata yapmamak, düşüncesizce hareket etmemek için serikanlı bir kafa.... Hüküm vermek için aklınızı serin, gönlünüzü sıcak tutun. Şu anda benzer sıkıntı ve zorluklara karşı karşıya kalarak halkına seslenmiş bir şairin hikayesi aklıma geliyor.Şair o an şöyle diyor:Köle mi olacaksınız,özgür mü olacaksınız? Şair konuşmasını bir yeminle bitiriyor,ben de şimdi öyle yapacağım. Her şey Kadir olan Allah'a and olsun ki asla köle olmayacağız
Sayfa 36 - KetebeKitabı okudu
Sizin sorununuz ne biliyor musun? Asla şimdiki zamanı yakalayamıyorsunuz. Hep peşinden koşuyorsunuz. Yakaladığınızı sanıyorsunuz ama bir bakıyorsunuz ki o şimdiden geçmiş zaman olmuş.
"Sevgisizlik de sevgi kadar içtendir. Bir zamanlar sevdiğiniz birinin artık zayıf olduğunu hissettiğinizde, duygularınız sizi ondan uzak tutmak üzere harekete geçer. Hayatta kalma savaşınızda fazladan bir ayak bağına hiç ihtiyacınız yoktur. İçinizde bir burukluk kalır belki, ona karşı sorumluluğunuz olduğunu düşünürsünüz. Ama fazla üzerinde durmazsınız. Hayat, takım dışı edilen zayıf oyuncular için üzülmeye vakit bırakmaz."
Böyle olmamalı. Bir hâl çaresine bakmalı.
Hayatın içinde türlü mücadelelerle öyle meşgulüz ki, yaşamayı kaçırıyoruz. Küçük, güzel bir ânı bile kendimize çok mu görüyoruz yoksa bütün bu mecburiyetler, imkânsızlıklar mı sorun, bilmiyoruz. Sıcak Kafa'yı hatırlıyoruz: "Ne kadar tuhaf! Sanki benim hayatım değil de gece yarısı televizyonda izlerken uyuyakaldığım bir film." Böyle olmamalı. Bir hâl çaresine bakmalı.
Reklam
"Güzel bir kadının aşkıyla mutlu olunabilir mi? Hayatta böyle bir şey var mı?"
“asıl sınırı tezatlarla yanılgılar arasında çizeceksin, eğri büğrü olmasına aldırmadan.”
“pişmanlıkların bir yoğunluğu vardır çünkü, sen hareket ettikçe dibe doğru giderler. bir bakarsın ki onların çevresinde döner olmuşsun.”
“bir yerde bir sınır çizmen gerekecek ve hiç kimse bunun düz bir sınır olacağının garantisini veremez. çoğu sınır eğri büğrüdür. hiç haritaya bakmadın mı sen?”
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.