Remzi Abi bir kahve gönderse ne iyi olacak. Hem şu ziller susar, hem midem de, kafam da yerine gelir. Komiye bir paket de sigara sipariş ederim. Sabah sabah mavi gözlerini gördüğüme sevindim. Bana beş yaşımdan beri aynı bakıyor. O kadar eski bir adam ki! Bana beş yaşımdan beri aynı bakabilecek kadar eski. Parantezin bu noktasına ait eski insanlardan hepsi öldü. Kara Bülent Amca, Perihan Teyze, babaannem, bizimkiler... Bina da ölmesin diye sanırım bugünkü telaş. Bir mavi gözlü Remzi Abi direniyor. Karısı Mukadder de hastaymış çok, o da ölür yakında sanırım. Neredeyse benle yaşıttır. Bu kadar çabuk ölünür mü durup dururken? Ölünür. Yok, bu soğukta mutlaka bir fincan kahve gönderir. Beni sever bilirim. Mor kukuletaları bana ayıracak, mutfaktan çikolatalı kurabiye aşırmama ortaklık edecek, saklambaç için en uygun yerleri bulacak, lobideki vazoyu kırdığımda suçu üstlenecek ve gittiğini susacak kadar sever. Seni de severdi kesin. Biraz zaman olsaydı... O günkü suratına aldanma sen, kim bilir ne kaygılar taşıyordu. İyi adamdır, benim için mutlaka seni de severdi.
Sayfa 43Kitabı okudu
Atatürk'ün Kişisel Özellikleri
Çok iyi bir hatip olduğu da gerçektir. Alkolle olan ilişkisi uç derecede değildir. Sarhoş olup kendinden geçtiği vaki değildir. Tam bir sigara tiryakisi ve kahve müptelasıdır. Balkanlılar gibi o da kahveyi çok severdi. İştahlı birisi değildi, yemek yemeyi çok sevmiyordu. En çok kuru fasulye ve ayranı severmiş. Batılı yemeklerden hazzetmez, hep Türk yemeklerini tercih edermiş. Mesela peynirli omleti de çok severmiş. Az yiyen, az uyuyan bir kişiydi. Hiç küfür etmezmiş. Birine kızdığında söylediği laf "inatçı katır" olurmuş.
Sayfa 425 - KronikKitabı okudu
Bir fincan kahve, bir sigara, bir de düşlerim; göğün, yıldızların, işin, aşkın ve hatta güzelliğin ya da ihtişamın yerini gayet rahat doldurabilir.
Sayfa 320Kitabı okudu
Atatürk için..
Tütün ve kahveye çok düşkündü; bilmem ama, herhalde günde 10-15 fincan kahve ve 40-50 sigara içerdi.
Sayfa 19 - YKYKitabı okudu
bu olmamış be abla, burjuva abla
Alışkın olduğunuz bir konforu bir süre bırakmak; hayatınızın olağan parçası haline gelmiş, size keyif veren bir şeyi bir süre yapmamak. Soğuk duş almak, bir süre kahve ya da sigara içmemek, yerde yatmak, havanın soğuk olduğunu ve yağmur yağdığını bildiğiniz halde ceketinizi evde bırakmak
Sayfa 145 - bayılıyoruz romantize etmeye, ıyyKitabı okudu
*
"(...)Sebastopol yakınlarında otoyoldan çıkıp küçük bir kafede durduk.Yemek ve Benzin, yazıyordu tabelada.Tabelaya güldük.Arabayı kafenin önüne çektim ve içeri girip arka tarafta pencereye yakın bir masaya oturduk.Kahve ve sandviç siparişi verdikten sonra, Nancy işaret parmağını masaya değdirip tahtadaki çizgileri takip etmeye başladı.Ben bir sigara yakıp dışarı baktım.Hızlı hareketler gördüm, sonra da pencerenin yakınındaki çalılıkta bulunan bir sinekkuşuna baktığımı anladım.Kanatlarının hareketi flu bir görüntü oluşturuyordu ve gagasını çalılıktaki bir çiçeğe sokup duruyordu.
......''Nancy,bak,'' dedim. ''Şurada bir sinekkuşu var.''
......''Ama sinekkuşu o an uçtu,Nancy de bakıp şöyle dedi: ''Nerede?Görmüyorum.''
......''Bir saniye önce tam şuradaydı,'' dedim. ''Bak,işte orada.Başka bir tane sanırım.Başka bir sinekkuşu.''
......Garson siparişlerimizi getirene kadar sinekkuşunu seyrettik,hareket üzerine kuş uçup binanın etrafında gözden kayboldu.
......''Bu iyiye işaret bence,'' dedim ''Sinekkuşları. Sinekkuşları şans getirir(...)"
* Bana İhtiyacın Olursa Ara öyküsünden
Sayfa 181 - CanKitabı okudu
