Kökleri çok eskilere uzanan geleneklerimizden olan kurban sunmak birçok dinde yer alan, İslamiyet'in çok öncesine dayanan bir gelenektir. Çok eski tabiat dinleri ile Mezopotamya, Anadolu, Mısır, Hint, Çin, İran ve İbrani dinlerinde yılın belli aylarında dini törenlerle kurban sunma, bayram yapma geleneği vardır.
Kurbanlar çeşitli sebeplerle sunulabilir; tabiata ait unsurlara duyulan hayranlık ve şükran duyguları, Tanrıların gönlünü alma, Tanrılara adak adama ve hataların kefaretini ödeme gibi sebepleri vardır.
Eski Türklerde kurban sunma geleneği kanlı ve kansız olmak üzere iki şekilde uygulanırdı. Ruhlara sunulan kanlı kurbanların başında göçebe toplumlar için çok önemli olan at gelirdi. Bunun dışında makbul olan kurbanlıklar sığır, keçi, koç, kuzu ve öküzdü. Şaman ayininde açık renk bir at kurban edilir ve eti bir merasimle ayine katılanlara dağıtılırdı. Eskiden ruhlar için kesilen bu kurbanlar günümüzde şükran ve kefaret kurbanlarına dönüşmüş ve etleri de Tanrı rızası için komşulara dağıtılmakta ya da insanlara çeşitli yerlerde ikram edilmektedir. Kesilen kurbanın kemikleri de eski Türklerde olduğu gibi kırılmamaktadır.