BİTMEYEN YAZI - Tecavüzler
Her şey, kötüye gitmeye meyillidir. Ama insanı yaşatan bir umut vardır. ''Her şey bir gün güzel olacak. /Her şey güzel olabilir./ Her şey bir gün güzel olmak zorunda.'' Biz, bu umuda tutunarak yaşarız. En karamsarlığa düştüğümüz anda bile, bu zamanla geçer ve biz yaşamaya devam ederiz. Gündem taciz, tecavüz. Şimdilerde daha süslü bir ifadesi
Tarımımız ve bahçeciliğimiz orada burada bir yabani otu yok eder ve belki çok sayıda sağlıklı bitkiler ekip, daha büyük bir oranı, bir denge oluşturmak için elinden geldiği ölçüde mücadele etmeye terk eder. En sevdiğimiz bitki ve hayvanları -ve bunlar o kadar az ki- yavaş yavaş, seçici ıslah ile geliştiriyoruz. Bir gün yeni ve daha iyi bir şeftali cinsi, bir gün çekirdeksiz üzüm, bir gün daha hoş kokulu, daha iri çiçekler, bir gün daha faydalı bir sığır cinsi... Onları yavaş yavaş ıslah ediyoruz, çünkü ideallerimiz belirsiz ve deneme kabilinden, bilgimiz ise sınırlı; çünkü bizim beceriksiz ellerimizde doğa da utangaç ve hantal. Bu, anafora rağmen akıntının sürmesidir. Tüm dünya zeki, eğitimli ve işbirliği içinde olacak; her şey gitgide artan bir hızla doğanın boyun eğişine doğru gidecek. En sonunda akıllıca ve dikkatli bir şekilde, hayvan ve bitki dünyasının dengesini insan ihtiyaçlarına uyacak bir biçimde yeniden düzenleyeceğiz.
Reklam
Ben seni severim sevmesine de toplum buna hazır değil Nükleer denemeler kyoto sözleşmesi küresel ısınma falan. Belki sen çok küçüksün belki benim ruhum ölü Biraz Nietzsche biraz Kant kafan karışmış belki Parlıamanet’i de bozdular tutunacak dalımız mı kaldı? Pavyonda tanıdığım bilge bir pezevenk vardı! Kötü kitaplar okumak kötü yaşamak gibidir
Seni severim sevmesine de toplum buna hazır değil Nükleer denemeler kyoto sözleşmesi küresel ısınma falan. Belki sen çok küçüksün belki benim ruhum ölü Biraz Nietzsche biraz Kant kafan karışmış belki Parlıamanet'i de bozdular tutunacak dalımız mı kaldı? Pavyonda tanıdığım bilge bir pezevenk vardı! Kötü kitaplar okumak kötü yaşamak gibidir derdi. İyi kitaplar okudum bir boka yaramadı.. Ben seni severim aslında da düzenim bozulur diye korkuyorum Durduk yere başımıza saçma sapan bir aşk çıkar Sinemaya gitmeye ele ele tutuşmaya falan kalkarız İşin yoksa çiçek al, saç tara, parfüm sık. Küsmesi, barışması, ayılması, bayılması Hatta eninde sonunda kaçınılmaz ayrılması Meyhanede tanıdığım gerzek bir filozof vardı! Güzel kadınlar insanın ömrünü uzatır derdi. Bir sürü güzel kadın girdi hayatıma Hepsi ağzıma sıçtı.. Ben seni severim belki de rabbim buna hazır değil. Her şeyin güzelini sever o ideal birliktelikler ister Seninle benim yan yana oturacağımız çekyata Ne ilahi adalet sığar ne de diyalektik.. İçime çöreklenmiş sığ bir sığır var benim. Ben seni severim sevmesine de İş çıkarmasana şimdi ne gerek var güzelim. Alengirli Şiir
Orta Asya'da Türklerin, ilk besinleri buğday unu, süt-süt ürünleri, at-koyun eti ve içkileri ise kısrak sütünden hazırladıkları kımızdan ibaretti. Süt tek başına tüketildiği gibi, tereyağı, peynir, yoğurt, ayran, çökelek vb. çeşitlere dönüştürüldü. Mezar kazılarından anlaşıldı ki, Türkler için et tutkuydu. En çok koyun eti yedikleri, bunun yanında at, sığır, geyik etlerini de tükettikleri bilimsel bulgulardan elde edildi.
Sayfa 350Kitabı okudu
tesettürlü olan kisilere onemli mesaj okumadan begenmeyin Paylaşalim
Ahir zamanda ümmetimin kadınları vücutlarını gösterecek elbiseler giyecekler, saçlarını da deve hörgücüne benzetecek şekilde topuz yapacaklardır. Onlar lanetliktir.) [İbni Hibban] “Ümmetimin son dönemlerinde giyimli fakat çıplak bir takım kadınlar olacak, bunların başlarının üstü deve hörgücü gibi bulunacaktır. Onlar cennete giremez, cennetin
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.