TDK, "oluruna bırakmak" sözünü şöyle açıklamış: İşi belli bir amaca göre değil, kendi akışı içinde yürütmek. Sonucu önemsemeyerek bir işin yapılabildiği, olabildiği kadarıyla yetinmek. Bu sözün kardeşi "oluruyla yetinmek", elde olanları yeterli bulmak, kanaat etmek anlamında kullanılır. "Oluruna bakmak" da
bir işin yapılabilirliğini araştırmak, yapmaya çalışmaktır.
Hayatın doğal akışı, zaman ve elimizdeki imkânlar... Zorlamayla hiçbir şey olmaz. Yaşayarak neler neler göreceğiz. Olağanı beğenmeyen insanlar olağanüstü bir hayat arzuluyor. Günün sonunda da olağan dışılıklar... Ama insanın başına gelen veya gelebilecek hiçbir şey olağan dışı değildir. Bu seferki mesajı Sıla'nın "Oluruna Bırak" adlı şarkısının sözleriyle vermek istiyorum. Arif olan anlar.
"Söz bitsin, biz devam edelim
Sessiz kalalım yine, uzlaşalım
Güz bitsin, biz bayram edelim
Susuz kalalım yine, aç kalalım
Ayrılıklar değişmez, bütün aşklar aynıdır
Hayat herkese hem iyi hem de kötü davranır
Oluruna bırak, her neyse geçer
Hayata zulmedip üzülmeye mi değer?
Oluruna bırak, her neyse geçer
Gün doğsun hele bir, üzülmeye mi değer?
Üzülmeye mi değer?"
Zeki KARA
yazimakinesi.net
"Sıla:Oluruna bırak, her neyse geçer
Hayata zulmedip üzülmeye mi değer
Oluruna bırak, her neyse geçer
Gün doğsun hele bir, üzülmeye mi değer?
Üzülmeye mi değer?" Dediği yerdeyim.