Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kadınlar kelimelerle ilişki kurar . Erkekler birşeyler yaparak ilişki kurar.Duydukları bir sözü veya cümleyi, imâ edilen duyguyla beraber hatırlamakta güçlük çekmezler. Erkek olayı bile hatırlamakta zorlanırken, kadın kullanılan sözcükleri, yaşanan duyguları hatta karşıdaki kişinin beden diliyle neyi anlatmaya çalıştığını bile ha- tırlayabilir. Bu sebeple eski sözlerin ve yaşanmışlıkların hatırlanması konusu, erkekle kadının kadim tartışma ko- nularından biridir. Kadın yirmi yıl önce eşinin söylediği bir sözü hatırlar. Eğer bitmemiş bir hesap varsa ve kırgınlığı hâlâ devam ediyorsa bir fırsatını bulup söyler. Bir de o zaman söyledi- ği şeyde haklı çıkmışsa mutlaka hatırlatmak ister. Aslında istediği,evet sana haksızlık ettim, şimdi seni daha iyi anlıyorum sözünü duymaktır. Zaten eski davranışlarından hoşnut olmayan ve hatırlamak istemeyen erkek, bunun tekrar gündeme gelmesine sinirlenir. Bu kadar yıllık şeyleri nasıl olup da unutmadığı konusunda eşine kızar. Erkek ve kadının evlilik sürecinin en sık rastlanılan çekişmesi, genellikle hatırlanan ya da bir türlü hatırlanmayan şeyler üzerinedir.
672 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Beni adeta ergenlik yıllarıma geri götürdü bu kitap. Uzun zamandır fantastik bir eser okumuyordum yıllar önce gerek Harry Potter serileri olsun gerek vampir günlükleri olsun hepsini bitirmiştim. Geçen aylarda sosyal medya hesabımda önüme bir reels düştü "Eğer Ejderhanı Nasıl Eğitirsin(How to train your dragon) film serisini seviyorsanız bu
Dördüncü Kanat
Dördüncü KanatRebecca Yarros · Olimpos Yayınları · 20232,170 okunma
Reklam
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun. _İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir. _Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur. _İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz. _Yanlış anlayanlar tarafından
Falih Rıfkı Atay
_Çocukluğumuzda Türk, kaba ve yabani demekti. İslam ümmetinden, Osmanlı idik. Vatan sözü yasaktı. Padişahın kulları idik. Okul çıkışında ’Padişahım çok yaşa’ diye bağırırdık. Arap’a Arap, Arnavut’a Arnavut, Rum’a Rum, fakat kendimize Osmanlı derdik. Bütün ekonomi, bütün iç ve dış ticaret, bakkallara kadar çarşılarımız, kadrolarında bir tek Türk
Shakespeare
_Dünya büyük bir tiyatro sahnesi gibidir. Herkes bu sahnede rolünü oynar; rolü bitince de bu sahneyi sonsuza dek terk eder. _İnsanı yoran yaşadığı hayat değil, taşıdığı maskelerdir. Tanrı size bir yüz vermiş; bir tane de siz eklemeyin. _Beğendiğiniz bedenlere, hayalinizdeki ruhları koyup, aşk sanıyorsunuz. _Madem bu dünya bile yok olacak bir
_Hissedebileceğiniz en güzel şey, hayatın esrarlı tarafıdır. Sanatın ve bilimin beşiğinde, bu ana duygu vardır. Onu bilmeyen, dünya karşısında şaşkınlık ve hayranlık duymayan kimse, ölü gibidir. _Delilik şüphesiz aptallıktan daha iyidir, delilik var olmuş bir zekânın yok oluşudur. Aptallık ise var olmamış bir zekânın var olmamaya devam
Reklam
_Asıl mesele, şimdiye dek kimsenin görmediğini görmek değil fakat daha çok şimdiye dek kimsenin düşünmediği bir şeyi düşünmektir. Dolayısıyla bir filozof olmak, doğa bilimcisi olmaktan çok daha fazla şey talep eder. _Orta çağlar bize tecrübe etmeksizin düşündüğümüzde nereye gideceğimizi gösterdi. Yaşadığımız yüzyıl da düşünmeksizin tecrübe
268 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
İlksöz: Herkesin bir keder ritmi vardır. Roland Barthes'in, annesi ile arasında kuvvetli bir sevgi bağı var. 62 yıllık anne oğul iliskisinin her evresinde bu kuvvetli bağ hiç zedelenmez. Annesinin son zamanlarında, hastalık nedeniyle bakıma ihtiyaç duyduğu anlarda hep yanındadır. Annesinin kaybı da doğal olarak sarsıcı olur. Annesini
Yas Günlüğü
Yas GünlüğüRoland Barthes · Yapı Kredi Yayınları · 2009259 okunma
162 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.