“Şimdi çok pişmanım,” dedi babam. “Ona yeterince iltifat etmediğim, ne kadar tatlı, ne kadar hoş ve değerli biri olduğunu binlerce kere söylemediğim için çok pişmanım. Altın kalpli, alçakgönüllü, zeki ve çok da güzel bir kızdı… Bizdeki güzel kadınların hepsinde gördüğüm, güzelliğini sanki kendi yaptığı bir şeymiş gibi mağrurca ileri sürmek de hiç yoktu onda, şımartılma, sürekli övülme isteği de… Bugün onu kaybettiğim için olduğu kadar, ona hak ettiği kadar iyi davranamadığını için de, bak yıllar sonra hâlâ acı çekiyorum. Oğlum, bir kadına, zamanında, iş işten geçmeden iyi davranmayı bilmek lazım.”
Yanan Ormanlarda Elli Gün
Bir de tahtacılar var.Tahtacılar Toroslarda ağaç kesmek,tahta biç. mekle geçinen bir obadır.Yazın dağda kışın sahilde yaşarlar. Tahtacılık öldü iş kalmadı.İyi ki yirmişer dönümlük tarla almışız Onuda almasak halimiz dumandı 1937 yılından önce orman yoktu. Devlet dikili olarak ormanı müteahhide satardı.Müteahhit bize işçi olarak tutardı.Müteahhitler büyük küçük ağaçları kesiyorlardı.Şimdi Orman İşletme Müdürlüğü kuruldu ğundan bu yana damgalı ağaçları kesersin.Dikili ağaçları kesemezsin. Düz yerde kesim yapamıyoruz. Sarplara çıkmak için yol yok.Katırlara iki tomruk yüklüyorsun.İşletme canımızı okudu.Biz orman yakmayız.Ormanı müteahhitler yaktırı yorlar.Biz işliyoruz.1937 yılından önce müteahhitler ormanları traş etmişler.Güney ormanlarını müteah. hitler bitirmişler Ve Suriye’ye, Mısıra satmışlar.Bütün Araplar yıllarca Güney ormanlarını haraç mezat kullanmışlar.Bir rivayete göre Süveyş Kanalının kereste ihtiyacı güney ormanlardan temin edilmiş.Bu nedenle güneyde orman kalmamış.
Sayfa 157 - YkyKitabı okuyor
Reklam
“Sizi buraya -çay salonuna değil- Avustralya’ya getiren, alınyazınız. Gelişinizin nedeni olan kişiyle tanışmak konusunda bir anlaşma yapmıştınız. Burada buluşmanız, her ikinizin de yararına olacak. Bu buluşmanın kararı, her ikiniz de doğmadan önce alınmıştı. Gerçekten de her ikiniz de aynı anda ama dünyanın karşılıklı iki yarım küresinde doğdunuz. Anlaşma, sizlerin sonsuz benliğinizin en üst düzeyinde yapıldı. Buluşma tarihi olarak doğumunuzdan elli yıl sonrası saptandı. Şimdi bunun zamanı geldi. Karşılaştığınız zaman, ruhsal düzeyde birbirinizi hemen tanıyacaksınız. Size bütün söyleyebileceklerim bu kadar. “
Annem o zaman da yanımdaydı, şimdi de. Bana verdiği ilham hiç eksilmiyordu.
224 syf.
·
Not rated
·
Read in 17 days
Okuduğumuz kitaplar üzerine neden konuşmuyoruz diye serzenişte bulunduğum arkadaşımla ile ortak okumamız olan kitap. Yazarı bana tanıtan da arkadaşım olmuştu. Ağzı Çiçekli Adam tiradı ile tanışmıştım hatta. O tiradın giriş kısmı beni o kadar etkiledi ki yazarın başka bir kitabını alıp okumak istedim. Buraya da not düşmek istedim giriş kısmını.
Biri Hiçbiri Binlercesi
Biri Hiçbiri BinlercesiLuigi Pirandello · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20214,054 okunma
Şimdi sadece kendi hastalığımı ve sağlığımı düşünüyorum ve her ikisini de aynı anda düşünüyorum. İkisi de sensin.
Reklam
ben çocukken büyükler konuşmalarına “bizim zamanımızda…” diye başlarlardı: “gaz lambasında ders çalışırdık.” bu kitapta ben de “bizim zamanımızda…” diye söze başlıyorum. “cep telefonu yoktu, şehirlerarasına telefon bağlatırdık.” gelecekte şimdi gençliklerini yaşayanlar da söze “bizim zamanımızda…” diye başlayacaklar, “internet yoktu, faks çekerdik.” kâğıdı oldum olası seven biri olarak gelecekte söze şöyle başlanmamasını dilerim: “bizim zamanımızda kitap diye bir şey vardı, kâğıttan yapılıyordu. düşünebiliyor musunuz?”
Kendime Düşünceler-1 (Ruhlarımızın Yalnızlığı)
Her şey o kadar hızlı değişiyor ki... Çocukken yaşadığımız bayramlar, izlediğimiz filmler, yediğimiz yemekler, içtiğimiz çaylar, gittiğimiz piknikler kısacası her şey... Şimdi neden o tadı vermiyor, neden her şey tatsız tuzsuz ve anlamsız... En kalabalıkların içinde bile neden hep yalnızız... Herkes yanında en değer verdiği bile varken neden eli telefonda... Yaşadığımız bu şeyler değişimin sancılarıysa bizden öncekiler de hep böyle mi hissettiler... Doğadan uzak kalmamız, akıllı telefonlar ve digital dünya ile çok vakit geçirmemiz mi ruhumuzu böylesine yalnızlaştırıyor... İçimden geçen şu duyguları bile bir arkadaşımızla paylaşmak yerine digital dünyada paylaşıyoruz... Tom Hanks'ın oynadığı "Yeni Hayat" filmindeki gibi modern dünyadan uzaklaşıp ıssız bir adada yaşayasım var...
- bunu denedikten sonra göreceğiz. - işte tam olarak yapılmaması gereken şey de, denemek. - istirham ederim, neden olmasın? - tehlikeler ve her türden engel var! - engeller, diyerek ciddiyetle sözlerine başladı fergusson, aşılmak içindir; tehlikelere gelince, kim onlardan kaçmakla övünebilir ki? hayatta her şey tehlikedir; masanın başına oturmak ya da başına şapkayı geçirmek de pek tehlikeli ola­bilir. üstelik olacak şeyleri olmuş gibi düşünmeli ve şimdi­yi gelecekte görmeliyiz; çünkü gelecek, biraz daha uzak bir "şimdi" den başka bir şey değildir
265 syf.
·
Not rated
Gece Sesleri
Gece Sesleri
Ayşe Kulin
Ayşe Kulin
Ayşe Kulin okuduğum bütün kitaplarında toplumun bazı yaralarına parmak basmış bir yazar . Bu kitapta da çarpıcı gerçekler var. Çoğu insan tarafından çok eleştirilmiş ama bunlar yaşanan şeyler maalesef .. Kitap bir anne ile kızın bir türlü kurulamayan bağlarından yola çıkmış aslında ama derinlere indikçe çok farklı şeyler çıkıyor
Gece Sesleri
Gece SesleriAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20124,807 okunma
Reklam
Türk Gençliği çok dikkatli bir şekilde okuyun gereğini siz yapacaksınız
Türklerde İnsanlık Adına Biri Kazanır Bini Yer Dünya her canlının eşit hakka sahip olarak yaşaması gereken bir yerdir. Türk töre ile dünyaya düzen getirir. Şer ve ona uyanlar sömürü yararına düzen yıktırır. En çok neye üzülüyorum biliyor musunuz? Yaşayamadım! Kendim hiç yaşamın tadını yazmak dışında alamadım. Belki de almış olsaydım bu
"Sokakta rastladığım işçi sınıfına mensup adamların çoğunun ne iș yaptığını bir bakışta söyleyebilirim. Bana bakın. Neden böyle yalpalaya yalpalaya yürüyorum? Denizde geçirdiğim yıllar yüzünden. Aynı yılları sığır güderek geçirseydim, genç ve esnek bedenimle şimdi yalpalamayacaktım, ama bu sefer de çarpık bacaklı olacaktım. O kız da aynı. Ancak sert olarak tanımlayabileceğim gözlerini gördünüz., Hiç kimse tarafından korunup kollanmamış. Hep hep kendi başının çaresine bakmış. Kendi başının çaresine bakmış bir kızın gözleri yumuşak ve kibar olmaz, mesela... mesela sizinki gibi olmaz."
"Katolik ligi" de nereden çıkmıştır? Varlığım sonuç: Bu ligin, dünya Roma egemenliğinin yeni baştan canlandırılması görünüşü altında, sağlam, şu an Avrupa'nın her yerinde varlığını sürdüren örgütlü bir Katolik komplosu olduğu, bu komplonun Avrupa'da şimdi cereyan eden olayları derinden etkileyeceği, bugün oynanan oyunların kaynağının ne orada, ne burada, ne de sadece İngiltere'de, hiç kuşkuya yer olmayacak biçimde dünya Katolik komplosunda olduğudur!
Sayfa 938 - Yapı Kredi Yayınları
Bibliyoterapiyi bu sitedeki herkesin bilinçli bilinçsiz uyguladığını düşünüyorum :) kendisi 'bilgi kaynaklarıyla ruha yardım etmek'.. KİTAPLARLA TERAPİ. Edebiyatı bir düşünün? empati ve kendi hayatına dışardan bir bakış açısı sağlıyor. “okuma yoluyla iyileşme” şeklinde tanımlanıyor. Fakat günümüzün gelişen teknolojisi ve bilgi kaynakları düşünüldüğünde tanımı daha anlamlı ve kapsamlı kılmak için “bilgi ile iyileşme” olarak sunmak daha doğru olacaktır. Zira podcast storytel, sosyal medya, bloglar, makaleler, videolar da kendimizi anlamamıza, bazı şeyleri sorgulama aşamasında ruhumuzda derinlere temas etmekte ve bazen -kendi kendimize terapi- yapmamızı sağlamakta. hep derim bilgi güçtür diye, şimdi de bilginin şifa olabileceğini anlıyorum bu fevkalade birşey...
Ne diyordu şair: Yıkıldı yolunu bekleyen şehir, Şimdi gelsen de bir, gelmesen de...
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.