1868’de, Meiji döneminin başında hayranlık verici bir simya söz konusuydu: Hem halkının hem de karşılaştığı herkesin sevip saydığı, dinamik, genç bir imparator; çevresinde ise akıllı, becerikli, kararlı, dünyaya açık ve kendilerinden çok ülkelerini düşünen bir avuç adam.