480 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Hemşehrim döktürmüş yine. Her yazısı, her satırları hislerime tercümandı. Yılmaz Özdil'in yazı stilini çok seviyorum. Harika bir havası var. Öyleki trajik bir olayı bile size o kadar farklı bir açıyla sunuyor ki istemeseniz de o gülümsemeyi suratınıza yerleştirebiliyor. Sürekli aynı şeyi tekrarlıyor diyenler var. Doğrusu yazarın ben köşe yazılarını sürekli takip etmiyorum o nedenle kitabında okuduğumda herhangi bir gene mi aynı şey Yılmaz demiyorum. Keyifle okuyorum kitabı. Tavsiye ederim herkese. " John Lennon der ki... Olay şiddet kullanımına dönüşmeye başladığı zaman, sistemin oyununa geliyorsunuz demektir. Yerleşik düzen sizi kavgaya sokmak için kızdırmaya çalışacak, sakalınızı çekecek, yüzünüze fiske atacaktır. Çünkü, siz bir kere şiddete başvurduktan sonra sizinle nasıl baş edeceklerini bilirler. Nasıl baş edeceklerini bilmedikleri tek şey 'şiddet dışı eylemler' ve 'mizah'tır." "Bizler çocukken sinek ilacı arabasının peşinden koşmuş milletiz, biber gazından mı korkacağız!"
İsim Şehir Artist
İsim Şehir ArtistYılmaz Özdil · Doğan Kitap · 2014793 okunma
Sıcak bir gündü. Merak ve serüven tutkularını Madam'ın yakınındaki bardaklarda gidermeye çabalayan sinek sürüleri, şarap artıklarında boğuluyorlardı. Ölmüş sinekler diğer sinekleri etkilemiyordu. Kendileri filmiş, ya da o denli uzak yaratıklarmışçasına ölülerine bakıyorlardı. Az sonra aynı şey kendi başlarına geliyor, yazgılarına yenik düşüyorlardı. Sineklerin ne vurdumduymaz yaratıklar olduklarını düşünmek pek ilginçti doğrusu. Sinekler tıpkı saraydaki soylular gibiydi.
Sayfa 125Kitabı okudu
Reklam
“…babasının yoluk kirpikleri Cemil’i birden acayip kederlendiriyor çünkü keder hep en olmadık yere gizlenir.”
“Cemil’in bütün gün evde ruhsal söküklerle uğraştığını da biliyordu Nazlı. Ev, iplik parçalarıyla, kırpıklarla dolu oluyordu, iki ucu bir araya getirilememiş hatıralarla ve partal fikirlerle. Yaşamak bu küçük evde de eksik kalıyordu; elli dört metrekare içinde Cemil’in yetişemediği, tamamlayamadığı şeyler vardı. Sessizlikler vardı. hissettiği şeyi tam o anda kimseye söyleyememiş Cemil’in kuytuya köşeye bıraktığı sessizlikler, yutkunmalar ve toz.”
... ölümlülerden oluşan şu sürüsüne bereket kalabalığa Aydan bakacak olsan , birbiriyle vızıldaşıp duran bir sürü sinek ya da sivrisinek gördüğünü sanırsın; birbiriyle savaşan, kumpaslar kuran, kapıp kaçan, oyunlar oynayan, oynaşan, doğan,yaşlanan ve ölen. Kısacık bir ömre yazgılı bu küçücük yaratıkların bu kadar belayı, bu kadar faciayı yarattıklarına inanmak çok zor doğrusu.
Hayat tesadüflerle doludur ve o kadar doludur ki insan günün birinde kendi gençliğine tesadüf edebilir.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.