Gelenekçi bitirimlerin dünyasında, bir kızla konuşmayı şöyle bırakın, örümceğin ağına sinek atmak bile duygusallık sayılıyor­du.
Kitap okurken satırların altını çiziyor, küçük kâğıtlara sevdiği cümleleri veya kelimeleri yazıyor, kitabın son sayfasına notlar alıyordu.
Sayfa 133
Reklam
Bunca acıya rağmen hâlâ hayatta olduğumuza göre ya üçkâğıtçıyız ya da umudumuz var.
Sayfa 128
"Sinek ısırınca yüzünü buruşturanı, sahada ringe gömerler."
ruh halim :)
Camdan bir kavanoza kıstırılmış sinek gibi boşa kanat çırptığımı düşünüyorum çoğu zaman…
Hâlife el Mansur'un yüzüne bir sinek musallat olmuş ve onu sıkıntıya düşürmüş. Bu sırada İmam Ca'fer de huzurda bulunuyormuş. Halife: Ey Abdullah'ın babası! Allah, sineği niçin yaratmıştır? diye sormuş. İmam Ca'fer buna: Ululuk satanları küçültmek için yaratmıştır, cevabını vermiştir. Hâlife el-Mansur, ona şöyle yazmıştır: "Niçin diğer insanlar gibi siz de bizim etrafimızı sarmıyorsunuz?" Buna Ca'fer su cevabı vermistir: "Bizim sizden bir korkumuz yoktur ki onun için yanınıza gelelim. Sizin de bir âhiret meseleniz yoktur ki onu size anlatalım. Sizi bir nimet içinde görmüyoruz ki tebrike gelelim, içinde bulunduğunuz nimeti felâket de saymıyoruz ki taziyede bulunalım." Bunun üzerine Halife ona; "Bize öğüt vermek için yanımızdan ayrılmayınız" diye yazmış, İmam Ca'fer de şu karşılığı vermiştir: "Dünyayı isteyen sana öğüt vermez, âhiret isteyen de seninle arkadaşlık etmez." Yazışma işte burada sona ermiştir. İmam Ca'fer'in son mektubu üzerine Halife şöyle söylemiştir: "Allah'a and olsun ki o yanımdakilerden kimin dünyayı, kimin âhireti istediğini ve kimin âhireti dünyaya tercih ettiğini ortaya koydu.'
Sayfa 418 - Hisar yayıneviKitabı okuyor
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.