Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“Şimdilik,hava akımının istencine boyun eğmişim,sinekler ırzına geçerken uzantılarımın ,sürüyorum dansımı bu dikey tabut içre,günden geceye,geceden güne,ben tümünü ezip geçinceye ve “Bana doğru giden kim?”in yatay bilgisine ulaşıncaya dek!”
"Bütün mesele o beş paralık şeker suyu sürülmüş yapışkan kağıdı asmaktadır. Sonrası kolay, sinekler kendiliğinden üşecektir."
Reklam
PHOENIX Ben orda, akşamına orospular dadanan Camlarında pis sinekler gezinen, ben orda Eskimiş bir tutuşla şarabını içiyor Kadınlarda oluyor kadınsız bakışlarla Başıyla öne düşmüş yüreğiyle beraber Ya Tanrı'ya inanır ya da isyana.
HUSREV - Arzularım kendi kendisine ölüyor. Suçlu siz değilsiniz. ZEYNEP - Arzu ölür mü? HUSREV - Onu can sıkıntısından bunalanlar bilir. Hayatla aralarında cama benzer şeffaf bir engel vardır. Sinekler gibi çırpınırlar, bu cam delinmez.
"Tanrı bana sinekleri kovayım diye bir kuyruk vermiş; ama keşke sinekler de olmasaydı, kuyruğum da."
Sayfa 12 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklamı yapılmazsa sinekler bile yanına uğramaz ... Bilin­memek, varolmamakla eşdeğerdir ... Olduğu yerde çürüyen bir mü­cevher gibi.
Sayfa 142Kitabı okudu
Reklam
Kafam kazan gibi kaynıyordu. Kafam aşkla, korkuyla, dehşetle, kurtçuklar, sinekler, gül yaprakları, mezar taşları, parlak mermiler ve kuş tüyleriyle, iyi, kötü, güzel, çirkin, umutlu, umarsız, ölümü veya hayatı anıştıran ne varsa onlarla kaynıyordu...
Vicdanımın sesi mi beni hikâye eden, Ele veren, seyrettiren; heykel? Sinekler gibi beynime üşüşen, Kelimelerin buğusu mu; şekil tutmuş?
Sayfa 111 - 6.Levha, Rapor İçinde Oyun -Aktör Âdem- İBDA YayınlarıKitabı okudu
. Hiç önemli bir şeyi kaybettiğinizi hissettiniz mi, ama aslında onun aslında orada olmadığını keşfettiniz mi? . . .
25 Kasım Bizimkiler uzakta. Mektuplar az. Sinekler soğuktan ölüyor. Yere düştüklerini görüyoruz. Sonra süpürüyoruz.
Reklam
Önümde yatan ölü incecikti, dal gibiydi. Çıplak bedeninde mor noktalar vardı. Bir çifteden çıkan saçmaların izleri olmalıydı. Eğilip daha yakınına sokuldum. Yüzüne bak­tım. Dudakları gerilmişti. Belli ki ilk ölen oydu. Solmuştu yüzü, eskimişti. Saçları alnına yapış­mıştı. Sanki bir kriz anında güçlükle soluk alır gibi bir görünüm vardı yüzünde. Ama hiçbir bu­ruşma yoktu, gergindi yüzü. Dudaklarındaki ka­sılma, çektiği acıdan gibiydi... Yavaşça eğildim. Yüzüne yaklaştırdım yüzümü. Ne kadar da solgundu. Acı, donup kal­mıştı yüzünde. Ağzına sinekler konmuştu, gezi­niyorlardı dudaklarında. Uzanıp üfledim sinek­leri, kovdum. Havalanıp yine kondular. Daha hızlı üfledim. Gözleri yarı aralıktı. Dudaklarımı uzattım, öpmek istedim onu. Ve eğilip öptüm so­ğumuş alnından. Bir daha öptüm. Birden boynundaki yırtığı gördüm. İlk kur­şunu boynundan yiyip çöken kimdi? İçimden yuvarlanıp gelen bir ses, sanki hiç tanımadığım bu genç ölüyle tanıştırmak istedi beni; «Alp bu» diyordu içimdeki ses. Ve taştı dudaklarımdan. Bağırmışım: «Alp bu!» Kendi bağırışımla kendime geldim. Çevreme bakındım. Off, ne kadar kalabalıktılar. Ne kadar yalnızdım. Kimdi bu insanlar? «Alp mi dedin?» «Alp bu,» dedim. «Alp. Hangi Alp? Soyadı ne? O da Orta Do-ğu’da mı okuyor?» Soruyorlar: «Alp diye biri var mı o fotoğraf­ların arasında?» Yanıtlıyorlar: «Yok komutanım.» «Kim bu Alp?» «Alp bu» dedim, sustum. Ne demek ‘Kim bu Alp?’ Artık hiçbir soruyu yanıtlamak istemiyor­dum. Zorladılar, ama konuşmadım. «Tamam. Yeter. Götürün.»
Haşarı bir veledin kavanoza hapsettiği sinekler gibiyiz, cama kafamızla vurup bir nefeslik delik açmaya çalışıyoruz...
Bugün duyduğum en anlamlı cümle
“İnanın bana, yaralarınız olduğunda bunları kendinize saklayın; kim olursa olsun acılarınızı açmamaya özen gösterin, meraklılar yaralı bir alageyiğe saldıran sinekler gibi gözyaşlarınızı emmek isterler.”
"Tanrı bana sinekleri kovayım diye bir kuyruk vermiş; ama keşke sinekler de olmasaydı, kuyruğum da."
Oysa tasarlanmamış bir toplamın var senin, yazmayı öğrenip okumayı sökememiş bir yavru tanrısın sanki bir gece tutuklanıp evden alınmış, nakil aracıyla ücra yerlere doğru yola çıkan. Fıkra anlatsam ağlıyorsun. Nesin sen? Yanıt ver, sinekler sevişmeyi sevmezler, aklında olsun!
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.