MARCEL PROUST OKUMA REHBERİ
Marcel Proust
Marcel Proust
okumaya çok çekiniyorum... Kayıp Zamanın İzinde serisi beni çok zorlayacakmış gibi geliyor, bir türlü başlayamıyorum... Marcel Proust okursam hiçbir şey anlamayacağımı düşünüyorum... gibi cümlelere nokta koymanın vakti geldi artık! Eğer bu tür sorular aklınızı kurcalıyor ve bir türlü Proust okumaya başlayamıyorsanız bu yazı tam size
384 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Endülüs'te başlayan ve bugün hala devam eden bu kuşatmaya biz ne tepki veriyoruz? Müslüman olduğumuzdan bugüne değin bir savaş içinde olduğumuzu hepimiz biliyoruz. Savaş hep aynıdır fakat ismi zamanla değişir. Büyük Selçuklu Devleti zamanında bizi kılıçla, okla yenemeyeceklerini anlayınca bize karşı sadece coğrafi kuşatmanın yeterli
Kuşatma
KuşatmaMustafa Güldağı · Lopus Yayınevi · 2017853 okunma
Reklam
535 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
“Durgun Hayat Kadını Nilgün”den Anılar, Mektuplar ve Günlükler: Defterler
Kağan: “Hayat yine de üzülmeye değer! Nilgün: “Hayatın neresinden dönülse kârdır!” 1. Kısa Süreli Bir Yaşam: Bu şekilde tanımlıyor kendisini
Nilgün Marmara
Nilgün Marmara
: “durgun hayat kadını Nilgün”. Kısacık ömründe, eylemsiz bir şekilde yaşadığından olacak ki, kendisine bu sıfatı uygun görüyor. Durgun sularda yüzüp boğulmamak için çırpındı belki de hayatı
Defterler
DefterlerNilgün Marmara · Everest Yayınları · 2016694 okunma
288 syf.
9/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Biraz spolier içeren bir inceleme olacak, şimdiden özür dilerim. Ama emin olun okuma zevkini azaltacak bir şey yok. Plastik çiçekler, plastik evler, plastik insanlar. Gösteri Peygamberi namı diğer Survivor, (İtiraf edeyim, yarışmayla ilgisi var mı diye çıkış tarihlerine baktım) okuduğum ikinci kitabı Chuck Palahnuik'in. Tıkanma gibi her şey
Gösteri Peygamberi
Gösteri PeygamberiChuck Palahniuk · Ayrıntı Yayınları · 20205,7bin okunma
Bana kalırsa elinizdeki işi gücü bırakıp toparlanın. Birazdan sizinle hayırlı bir şey paylaşacağım. Ne kadar dua varsa hepsini hak eden, evvelce dediğim gibi, kutsal her ne varsa hepsinin bereketinin üzerinde olacağı bir şey: 40 küsür gb'lık dergi arşivi. On kişiye göndermeyip sadece kendiniz faydalansanız da olur. Ha, on kişiye göndereyim
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ustaya Saygı Duruşu
Öncelikle şunu belirtmek istiyorum ki bu bir inceleme değil ustaya / ustama saygı duruşudur. Bugün -kendi çapımda- öykü yazabiliyorsam bunun ilk ateşleyicisi üstat Aziz Nesin'dir. Çocukken oyuncaklarım evin kütüphanesinde sıra sıra duran ansiklopedilerdi. Okumayı söktükten sonra çocukluğumun ayrılmaz bir parçasıydı. Onlar varken evin dışında
Yeşil Renkli Namus Gazı
Yeşil Renkli Namus GazıAziz Nesin · Nesin Yayınları · 2015482 okunma
Reklam
208 syf.
10/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Daha başta “Dokuz sekizlik sevdaların sahibi ben; isimleri Meriç ve Tuna olan deniz gözlü çocukların diyarından, kömür gözlü Dicle ve Fırat’ların memleketine gidiyorum...” demiş yazar. Anlamışsınızdır bu harika cümlenin meramını. Edebiyat, özellikle de gezi yazılarında uzun uzun tasvir yapmayı bırakalı çok oldu. Kelimelerden alınmış görev,
Seyyare
SeyyareBelma Balcı · Cinius Yayınları · 20165 okunma
416 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Eduardo Galeano Uruguay'lı gazeteci, yazar. Güney Amerikanın ABD tarafından, çorba misali karıştırıldığı dönemde yaşamış sol görüşlü bir yazar. Güçlü olanın, ezenin karşısında, özgürlük ve devrim aşığı, insanların dediğine aldırış etmeyen bir yazar. Latin Amerikadan bir kitabı okurken ya da bir filmi izlerken hissedeceğiniz; o samimi, masalsı,
Ve Günler Yürümeye Başladı
Ve Günler Yürümeye BaşladıEduardo Galeano · Sel Yayıncılık · 2017843 okunma
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Selimiye Üçlemesi bitti ama beni de bitirdi, üzdü, sinirlendirdi, huzursuz etti, yüreğe vicdana dokundu. Yılmaz Güney, Hücrem kitabında düşündürdü, sordu soruşturdu, üzdü, yer yer sinirlendirdi çoğunlukla da huzursuz etti. Salpa’da ise bunların seviyesini biraz daha arttırdı ve gümbür gümbür Salpa ile soruşturdu yaşadığımız gerçekleri, “Anlat be Salpa anlat” dedikçe sanki arka fondan “güm güm” diye sesler duyuldu, her bir cümlesi her bir sorusu gümletti sayfaları. Sanık kitabında ise Yaşar Yılmaz ile beraber bizleri çaresiz bıraktı, öyle bir üzüp huzursuz etti ki sinirlenmek istesek bile sinirlenemedik, ne geline ana diyebildik ne de oy anam oy desek de sesimizi duyurabildik. Yazmak istedik ama yazamadık, ne yazacağımızı bilemedik, ne yazabilirdik ki Yaşar, suçun yoktu ki senin. Kitabı okurken yoruldum, Yaşar Yılmaz işkencelere maruz kaldıkça koskoca tarihimizin belki de tarihimizden de büyük koskoca ayıplarını okudukça utandım, kendimi hepimizi suçlu hissettim. Çoban Sülü ve Ecevit suçlu demek, onların suçlarının size atılmasının ayıbı ve Yılmaz Güney’in her huzursuz edici cümlesi ile beraber yıkıma uğrattı beni. Kanlı Pazar, Altıncı Filo olayları neden herkesin üstüne atılır Salpa diye Salpa’ya sormak istedim. Yenildin be Yaşar, faşizme karşı dik duruşuna rağmen yenildin, hâlbuki bu zulmün yenilmesi gerekiyordu ama elbet olacak Yaşar elbet bu da olacak, hücrene, hücrendeki duvara boşuna yazmadılar o yazıları, sakin ol arkadaş sen paniğe kapılma. Zafere kadar savaşacağız ve zulüm mutlaka yenilecektir.
Sanık
SanıkYılmaz Güney · İthaki Yayınları · 2017559 okunma
416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Bir Küçük Yerli Edebiyat Magazini
Sevgili Erdal; Bu zor geçen son günlerimde bana o kadar derman oldun ki, seni, yaptıklarını, Türk edebiyatına katkılarını hayatım boyunca minnetle anacağım. Erdal Öz 1935 doğumlu, yani bu dergicilik, edebiyat sohbetleri mektuplar konuşulduğunda en erken mektup tarihi 1956 olduğuna göre Erdalcım henüz 21 yaşında, gerçi 17 yaşında yayınlanan
Sevgili Erdal - Erdal Öz’e Mektuplar
Sevgili Erdal - Erdal Öz’e MektuplarSelim Bektaş · Can Yayınları · 201915 okunma
267 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.