Bresson "sinema" ile "sinematograf"ı birbirinden ayırır. Kendi yaptığı "sinematograf"tır. Filmlerinde "oyuncu"lar yoktur, "model"ler vardır. Sergilenen bir "oyun" yoktur, "yaratı" vardır, "oluş" vardır, doğaya, hakikate yaslanan oluş. Kendi yaratı sürecine ve düşüncelerine dair notlarından oluşan bu kitap, sinemaya dair bildiğimiz kabulleri sorgulamaya zorluyor bizi, onun gibi düşünmeye, belki de parçalayıp yeniden yaratmaya...