Bir gün bizim Fransız Aşık kokarca Pepe, hatun avına çıkmış. Kah orada piyasa yapıyor, kah burada aşk türküleri yakıyor. Pepe, böyle dişi peşinde koşarken yolu Gotham'a kadar gelmiş. Gözüne kestirdiği bir kedinin peşinden koşmaya başlamış. Koşarken de Arkham da kimyasallarla dolu bir çukurun içine düşmüş. Epey bir çırpındıktan sonra düştüğü
Geçenlerde oturuyorum böyle balkonda.Etrafıma bakınıyorum.Sonra gözüm karşı binaya takıldı.Penceresine mini mini bir kuş kondu ve o sırada bizim Tom'u gördüm.Uzaklardan sinsi sinsi yaklaştı ve birden kuşun üstüne atladı.Sonra da cumbur lop mideye yolladı.Bu ana benimle birlikte Jerry'de şahit oldu ve Jerry
benden daha çok şoka girdi.
Tom'un
7 cüceler ve pamuk prensesin masalını bilirsiniz.. Pamuk prenses cücelerin yanına gelir bir süre herkes mutludur sonra prenses uyur ve prens onu uyandırır. Herkes mutludur ve prens ile prenses evlenir hatta cüceler halay çeker zeybek oynar. Ya sonra... Masal daha bitmemiştir... Düğünden sonra herkes kabuğuna çekilir.. Cüceler kulübelerine giderler
Oturmuşum denize karşı
Keyifliyim..
Etrafta çocuk sesleri,
Çiftlerin sen gülüşleri.
Ve dalga sesleri...
Birden ürperiyorum.
Tatlı tatlı esen meltemden mi?
Yoksa yalnızlığımdan mı?
Bilemiyorum...
Bir kendime bakıyorum,
Birde etrafıma.
Birden kederleniyorum.
Keyfim kaçıyor..
Ve gün usul usul batıyor...
Nöbetteyim şimdi. Bir dağın tepesinde, zirvesinde. Hafif tatlı bir esinti, yüzümü okşarcasına, değip geçiyor. Ve yalnızım, kızaran yarım ayın karşısında. Ay şavkıyor denizde ve bir yıldız kayıyor bu gecede. İyisi mi? Bir dilek tut...