Kuğulu Park bütün sıradanlık ve monotonluguyla yerinde duruyor
Mahiye Gürenli
Mahiye Gürenli
Siz her ne kadar aklen ve kalben Müslüman olduğunuzu , Müslüman bir kimliğe sahip olduğunuzu söyleseniz de o kimliğin ve itikadın zedelendiğini fark etmiyorsunuz . İtikadınızı ve şehadetinizi her gün yeniden tazelemeniz gerekiyor ; çünkü artık eski zamanlarda değiliz, her türlü araçla üzerimize saldırılıyor. Sıradanlık , bayağılık ve içgüdüsel bir seviyesizlik küçük kırıntılar halinde üzerimize boca ediliyor. Küçük olduğu için belki dikkate alınmıyor , pek görünmüyor ; ama etkisi çok kuvvetli bir şekilde hissediliyor.
Reklam
Karşındaki seni çözene kadar varsın, çözüldükten sonrası hep bir sıradanlık.
Fazla güven saygıyı azaltır, sıradanlık küçümsenmeye mal olur, başkaları için fazla çaba harcamak bizi sömürülmeye çok elverişli kılar.
Bölüm 3
...Böyle oldu işte Taptuk Şeyhim ile tanışmam. Böylesine sıradan. Ne gök yarıldı o gün ne de yer yerinden oynadı. Ben dergâha kabul edildim ve su taşımaya memur oldum. Biz insanlar bazen başımıza gelen olayların sıradanlığıyla aldanırız. Bilmeyiz ki aslında bu sıradanlık aldatıcıdır. Hayatımızı değiştiren olayları çoğu zaman fark etmeyiz bile. Bazen de benliğimizi öyle büyütür, nefsimizi öyle şişiririz ki kendi mezarımızı kendi ellerimizle kazar, haddimizi unuturuz. Kirletiriz kendimizi, zulmederiz özümüze. Belki de bu yüzden su taşımamı istemişti Taptuk Şeyhim benden. Nefsimde temizlemem gereken bir kir görmüştü.
Sayfa 36 - Yunus Emre
392 syf.
6/10 puan verdi
·
7 günde okudu
#kitapyorumu || On Dakika Otuz Sekiz Saniye ️6/10 Üzülerek söylüyorum ki ısınamadığım, bütünleşemediğim bir kitap oldu. Nedenine geçmeden konusundan kısaca bahsetmek istiyorum. Leyla, bir cinayete kurban gider ve ceseti İstanbul sokaklarında bir çöp konteynerine atılır. Bedenen ölen Leyla'nın beyni on dakika otuz sekiz saniye daha yaşayacaktır. Bu esnada Leyla'nın hayatı bir film şeridi olarak gözünün önünden geçer. Van'da doğup büyüyen Leyla, çocukluk yıllarından itibaren çok zorlu bir hayat sürer. Amcası tarafından tecavüze uğrar ve  ailesinden bu konuda destek göremez. Yıllar sonra cesaretini toplar ve İstanbul'a kaçar. Yaşadığı birkaç kötü olayla beraber kendini genelevde çalışıyorken bulur ve yıllarca da çıkamaz bu bataklıktan. Yıllar içinde Leyla'nın beş kadim dostu olur ve bunların hepsinin ayrı ayrı hikayesi vardır. Konusu çok özetle bu şekilde. Şimdi gelelim neden sevemediğime. Öncelikle beni çok rahatsız eden birşeyi paylaşmak istiyorum sizinle. Elif Şafak kitaplarını artık İngilizce yazıyor. Kitabı elime aldığımda bir çevirmen ismi görmek beni üzdü. Anlatımı çok sade. Rahatsız edici şekilde yüzeysel. Elif Şafak'tan birçok kitap okumuş biri olarak söylüyorum ki gereksiz ayrıntılarla boğuldum. Özellikle mezar kısmı. Olaylar hep beklediğiniz şekilde gelişiyor ve bu sıradanlık beni biraz yordu. Türkiye'nin gerçekleri diye popüler yazarların birbirlerini kopyalamasından hoşlanmıyorum artık. Ama siz okuyup yine kendiniz karar verin derim. Beni çok hayal kırıklığına uğrattı.
On Dakika Otuz Sekiz Saniye
On Dakika Otuz Sekiz SaniyeElif Şafak · Doğan Kitap · 201914 okunma
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.