hakkınız var, güzel değildir ihtimal
mübalâğa sanatı kadar
varşova’da ölmesi on bin kişinin
ve benzememesi
bir motörlü kıtanın bir karanfile
,,yarin dudağından getirilmiş”
Sizce yaşadığımız tüm olumsuzlukların tek sorumlusu başımıza gelenler midir? Peki, olanlarda bizim de payımız varsa bu, bizi suçlu yapar mı? Zihnimiz bu sorulara cevap ararken kendimizi nasıl iyi hissedeceğiz? Belki de işin sırrı; sebepler, kurbanlar aramak yerine fark etmek, kabullenmek, affetmek ve kurtulmaktır!
Kısa bilgi olarak : Şifalanmayı, arınmayı, dönüşümü amaçlayan bir teknik; iyi yaşama sanatı olarak da tanımlanabilir. Ho'oponopono öğretisini keşfetmek için öncelikle ismin etimolojik kökenlerine bakabiliriz. "Ho'o" sözcüğü Hawaii dilinde "neden" demektir. "Ponopono" ise "mükemmellik" anlamına gelir. Sözcüğü Türkçeye "nedenleri mükemmel hâle getirme" şeklinde çevirebiliriz. Zaten ho'oponopono felsefesi; yaşamak için mükemmel nedenler yaratmayı, hayattaki yanlışları düzeltmeyi, affetmeyi, sevmeyi ve şükretmeyi öğretir.
Şu da bir gerçek maalesef ülkemizde herkes herşeyi biliyor ve çoğu ticari amaçla dikkat edin. Dolandırılmayın! :)
''Yazdıkların şiir değilse kalsın”
…
“Aklınla yapayalnız baş başa
Nice alevli geceler geçtin”
…
“Sen sevgileri göğüsle ve ne olur anla”
Cahit Zarifoğlu
Şair Cahit Zarifoğlu ile yaşamları boyunca yolları uzun kesişenlerin kendilerini bahtlı saymaları için çok
esaslı nedenler var. Eğer bu kişiler, şiirin bir Müslüman için yirminci
Büyük Doğu anlayışına göre, sanatı üzerine düşünmeyen sanatkâr, kuyruğuna basınca bağıran bir hayvancıktan farksızdır; düşünüyor taklidi yapan da buna dahildir!..
Kara Sis | Kemal Varol
Kitap Açıklaması
Kara Sis, birbirlerine hikâyelerini anlatarak varlıklarını sürdüren mahkûmların mevcut zaman içinde ve zaman dışındaki yaşamlarını konu ediniyor. Mesut Hoca'nın anlatıcı gözüyle büyüyen ve perdeye yansıyan roman, yeni gelen mahkûmun, müebbet Barana'nın gizemli ve kendini açmayan mühürlü dudakları arasındaki sırra odaklanıyor. Başkalarına anlatıldığında en acımasız suçların, gerçeklerin bile hikâyeye dönüştüğü bir dünyayı resmediyor. Kemal Varol, şiddet ve pişmanlıkların, onarılamaz hataların savruluşlarıyla örülü bir avluya, erkeklerin avlusuna uzanıyor.
"... susanlara, konuşmayanlara, içine atanlara, konuşmaya takati kalmayanlara, sadece izleyenlere kulak vermeliydi dünya. Belki de bir tek susanların içinden geçenler doğruydu."
Kara SisKemal Varol · Everest Yayınları · 2021949 okunma