Eğitim sisteminin hali içler acısıı
Bu sistem, bir kaç yıldır süre gelen bir sitem değil malesef neredeyse yılları alan bir sistem. En az 4 yıl bir emeğin sonucunu almak isteyen milyonlarca kişinin ter döktüğü, her yıl bu yükü omuzladığı bir sistem. Kaç kişinin hayalleri, asıl gerçekleşmesi gereken hedefleri, umutları, en önemlisi de yarınları bitiyor, tam bu noktada belkide önüne çıkan, geleceği için bir küçük de olsa ışık olacak mucizeleri göremiyor, kaybediyor...
Sistem Bireyi
Hiçbir yere varamıyor, çünkü kendi boşluğunda koşuyor. Hiçbir amacını elde edemiyor, çünkü kendi boşluğunda, sürekli aynı daire etrafında dönüyor. Bilgisizlik çukurunda, “Her şeyi biliyorum” diyor; bildiği tek şey: içtiği su, işediği çiş. Başka da kendisine verilen görevi yerine getiriyor. Fakat sahibinin düşüncesine göre: emirlerine itaat eden iyi bir köle’dir. Deniz Sarıtop Edebiyat Dergisi
Reklam
Yine depremlerin şiddeti coğrafyamızda artmaya başladı . Neyse ki en azından halkımız bu konuda çok bilinçli, bu yazıyı okuyan kişilerin hepsinin evinde en az bir deprem çantası var, dolap vb. eşyalar duvara sabit ve binalar oldukça iyi çoğunda raylı sistem var yoksa bile zaten dönüşüm konusunda da çok hızlıyız tez vakitte hallolur canınızı sıkmayın . (Sakin olun tabiki de tariz yaptım, maalesef.)
İLAHİYATÇILARDAN BİLDİRGE
Şeriat, İslam Demek Değildir.! Cumhuriyetimizin 100. yılını geride bıraktığımız bu günlerde toplumumuz kısır ve tehlikeli bir tartışmanın içine çekilmek istenmektedir. Bu tartışma adeta dine rağmen din, İslam’a rağmen İslam denilebilecek düzeyde bir cahilliği içeren şeriat tartışmasıdır. Arap dilinde pek çok anlama sahip olan şeriat sözcüğü
İSTİKBÂL İSLÂM'INDIR...
Batı’nın yararına, dünyanın “geri” kalanının zararına göre tasarlanmış kapitalist-modernist sistem nihaî krizini yaşıyor. “Batı modeli”, biçimsiz yığınlara dönüştürdüğü kalabalıklar nezdinde bile inanılırlığını yitirdi. Ne devlet ne de kendini ilericilikle özdeşleştiren modernitenin muhayyel gelecek vaadleri, dinin yerini dolduramadı, insanın iç âlemini düzenleyemedi. Bu düzensizlik sebebiyle de yetiştirdiği insan tipinin ihtiyaçları hiç bitmedi. Andre Malraux, uzun yıllar önce; “Yirmi birinci yüzyıl ya dinî olacak ya da hiç olmayacak” demişti; görünen o ki, haklı çıktı… Ama bana göre, daha doğrusu ve daha güzeli; inanan ve inancında sonuna kadar direnen, yazan ve yazdıklarını yaşayan; yaptıklarıyla davasını yücelten “Büyük Sanatkâr” Salih Mirzabeyoğlu’nun söylediğidir: İSTİKBÂL İSLÂMIN!.." (MEVLÜT KOÇ, "Gelecek Geçmişindir!", Aylık Dergisi 150. Sayı Mart-2017'den iktibas, barandergisi.net, 3 Ekim 2023)
Bedenin için özgürlük naraları atarken Ruhunun bedeninin içinde sıkışıp kaldığını fark edemiyorsun. Kabukla özü ayırt edemezsen ikisi birden kıymetsizleşir. Yalnız bedenine değil,ruhuna da yatırım yap. Ruhuna gereken özeni gösterdiğinde bedenin için bu kadar harcama yapmana da gerek olmayacak. Kapitalist sistem bunu beğenmedi ;)
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.