"Milkman" orjinal adıyla bilinen, 2018 Man Booker Ödülü, 2019 Ulusal Kitap Eleştirmenleri Ödülü ve Orwell Politik Kurgu Ödülü’ne layık görülen bir eser vardı elimde. Eseri Türkçe'ye İthaki kazandırdı ve bence çok da iyi yaptı. Duygu Akın'ın çevirisi neredeyse kusursuzdu.
Öncelikle kitap kapağından bahsetmek istiyorum. Ki ben kapağı
Kitap kapağı kötü geldi gözüme. Tasarımı değilde. Ithaki sanki kapaklardan çalıyormuş gibi. Incecik bir kartondan kapak. Çakma kitaplara dönmüş resmen. Hayal kırıklığına uğradım. Yine de içerik tabiki kapaktan önce gelecek 😊
Görüp görebileceğiz en kötü doğa kitaplarından biri. Ben özellikle kızımla birlikte okumak için sipariş etmiştim pandora'da görüp. Içinde az miktarda karakalem çizimler var, yazar çizmiş. Ayrıca kitap genelde britanya da ki türleri anlatıp duruyor. Sanki doğada başka tür yıkmış gibi. En çarpıcı kısımları (kivi kuşlarının yumurtaları gibi) ne resimlemiş ne de çizmiş. Ayrıca yazara ait bir ton garip anlatım örnekleriyle dolu ki beni en çok rahatsız eden bu kısım oldu. Yazar tamamen maymundan geldiğimize inan biri. Öyleki bir başlık akrabalarımız diye açılmış. Tavsiye etmem çok daha iyi bir yığın doğa kitabı var.
Kızım en çok Ntv nin bilgi küpü nü seviyor. Tübitak 'ın doğa kaşifinin el kitabı (uzay kaşifinin el kitabı da harika) var. Ama maalesef doğa kitabı olarak bende arıyorum başka kitap. Özellikle renkli çizimli olsa harika olur.
Gene harika ama bir o kadar berbat bir kitap. Spinoza'yı hepimiz bilir severiz. Rasyonelistlerin pirlerinden biri. Aldım elime keyifle ama. Hevesim kursağımda kaldı. Zaten adam ilginç biri neden zorluyorsun arkadaş satacağım diye. Yok ölüseviciymiş, yok mastürbasyonmuş. Ne arıyor arkadaş bu bölümler neye yarıyor. Bir işe yarasa tamam ama konuyla ne alakası var. Spinoza'nın sonsuzluğuyla ölüseviciliğinin alakası nerede? Velhasıl ne kurgu oturmuş ne felsefe. Dolanıp durmuş arkadaş. Biyografi yazsa arkadaş neyse. Yine çöpe gidecek hir kitap :(
Tanrı'nın Formülü diye bir kitap okudum. Kitap benim için hârika gidiyordu.. Tâ ki yırtacak kadar sinirlendiğim âna kadar. Sonra iki sayfasını saçmasapan özel yapılanı ekledikleri için yırttım attım. Okudukça öfkem geçti ama hâlen o ânı unutabilmiş değilim. O kitâbı öneriyorum arkadaşlara alan olursa o iki sayfayı mutlaka yırttırıyorum. Ne anlıyorlar kitâbın konusuyla alâkasız şeyler eklemekten!
Valla murakami okumaktan vazgeçtim ben o yüzden :) banane arkadaş. Adamlar bu tür ahlaksızlıkları normalleştirmek için herşeyi yapıyorlar. Neymiş ihtiyaçmış. Yemek içmek gibiymiş. Allah'tan tutmuyor bu topraklarda bu pislik.
Vücudundan yayilan kokular beni daha onceden yaptigi gibi titretmiyordu. Sanki kendi kokularım gibiydiler. Yarattıkları heyecan, Alman peynirinin kokusundan daha fazla değildi.
Alman peyniri bana diğer kadınları hatırlatıyordu.