Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.24
Merhabalar, bugün bir anı kitabıyla geldim.
Yazarımız @gokhan_dikmen_ gittiği ülkeleri gezdiği yerleri, buralarda tanıştığı insanlarla olan anılarını anlatmış.
Kapak tasarımı, rengi ve içeriğiyle uyumlu bu kitap sizi hiç yormuyor yazarın sade, akıcı kalemi ile biraz da meraktan birkaç saat içerisinde bitiriyorsunuz.
Bu anı kitabında yazarın tavsiye ettiği bir kitap var hepimizin bildiği bazılarımızın okuduğu bir kitap yazarımızın hayalini gerçekleştirmesine bu kitap vesile olmuş. O kadar ki okumadıysanız ayracınızı bu sayfaya bırakın ve hemen okuyun diyor.
Sizce yazarın tavsiye ettiği kitap hangisidir ?
Bu kitap yazarın hangi hayalini gerçekleştirmesine sebep olmuştur ?
Ben anı türünde çok eser okuduğumu söyleyemem ama yazarımızın bana bu türü sevdirdiğini söyleyebilirim. Bu türü sevenlere, farklı bir tür arayışına girenlere önerebilirim.
296 syf.
9/10 puan verdi
“Geçmişin son kullanma tarihi olur mu?” “Eğer birinin hafızasında değilsek aslında var mıyız?” gibi daha birçok soruyla bizi düşündürtüyor roman.
Zaman nedir? Bu soru belki de insanlık tarihinin açıklanması ve tanımlanması en zor sorudur. İnsan zamanı tanımlayabilmek, anlayabilmek, zaman karşısında yaşamını kolaylaştırabilmek için saat, takvim,
İnanışlar ve Hukuk
* Londra’da yaşayan, yüksek divan aile hukuku Dairesi’in en başarılı ve en ünlü hakimlerinden Fiona Maye, özel hayatındaki kriz karşısında çaresizdir.
• Kocası ile yaşadığı sıkıntılı dönemler onu çok yıpratmaktadır ve bununla beraber bakması gerektiği üç tane davası vardır.
* Birinci dava: Boşanmış yahudi bir çiftin çocukları için arada kaldıkları eğitim ile ilgilidir. Baba dinine çok düşkün, anne ise özgürlükçü ve daha genel düşünebilen bir kadındır. Çocuklar için en iyi eğitim sizce hangisidir ?
* İkinci dava: Yapışık ikizler davasıdır. Birinin yaşaması için diğer bebekten vazgeçilmeli miyiz ? Yoksa iki bebeğin de hayatını tanrıya bırakıp ne olacağını mı görmeli miyiz ?
* Üçüncü son dava: Lösemi hastası Adam Henry davasıdır. Ailesi dinlerinin gerektirdiği kurallar açısından kan naklini kabul etmemektedir. Sizce din için ölümü beklemek mi doğru bir karardır ? Yoksa yaşamak için her şeyi kabul edip hayata tutunmamız mı doğru olur ?
•Kısaca şöyle anlatmak istiyorum kitap dinler açısından hukuka değiniyor ve ben okurken gerçekten inanamayarak ve çok üzülerek okudum. Din hepimiz için çok önemli bir inanış biçimidir. Hukuk ise bu olaylara başka türden bakarak, kanunlara ve anayasalara uygun haraket etmektedir.
* Zor kararlar ve insan hayatını dile getiren bu eseri mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum
#okudumbitti #kitapyorum
#albertinekayıp 288 Sayfa
.
"Kusursuz bir tahlil yaptığımı, her şeyi hesaba kattığımı düşünmüştüm; kalbimin derinliklerini gayet iyi bildiğimi zannetmiştim. Ama zekâmız ne kadar keskin olursa olsun, kalbimizde yer alan tek tek duyguları algılayamaz; çoğu zaman uçucu halde var olan
"Aşk bu insanoğlu bu hata da yapar.Peki ya sevdiği insan o hatalarda giderse? Sence bu aşkta kaybeden kim,kazanan kim olur? Neden her zaman iki kişi kazanmaz bu aşkta? Soruyorum...
Kalan mı kazanmıştır bu aşkı yoksa giden mi kazanmıştır?" Sizce kazanan hangisidir? İkiside kaybetmez mi? biri gitti için biri kaldığı için...
.
Kitapta aşkı da hissedeceksiniz acısını da.Söyleyemediğiniz kelimelerin kağıda döküldüğünü göreceksiniz.kısa kısa sözlerin olduğu kitapta yüreğinize dokunan çok yer olacak ben yarısından fazlasını defterime geçirdim bu tarz okumayı seviyorsanız bir göz atabilirsiniz bence
.
Herkes gider mi? Her gelen yol alır mı? .
Benim fırtınalarımı bırak, kendine iyi bak
.
Güzel sarıldım siyahın her tonuna...Aklen, ruhen, bedenen
.
Bizler hayatımıza musallat ettiğimiz insanlardan kırılan yürekleriz.
.
Yüreğinize iyi bakın...
"Küçük bir bilgi:bir gün siz de öleceksiniz".
Nasıl ölmek isterdiniz?Acılar içinde kıvrana-kıvrana mı?Yoksa bir gün uyuyub,yarın kalkmamak üzere rahat ölmek mi?Peki ya en acı dolu ölüm hangisidir,sizce?Bence en acı ölüm;sevdiklerini bir anda kaybettiğinde hiss etdiğin duyguların yükselmesi zamanı ortaya çıkar!İşte bu kitabı okuyunca savaşın insanları gerçekten nasıl etkilediğini damarlarınızda akan kan gibi duru ve sıcak hiss edeceksiniz.
Duygularla renkler arasında bağlılıkları,insanların arasındaki sevgini ve ölümün yok edemeyeceği duyguları Markuz Zusak öyle bir derlemiş ki,kitabı okuyunca hem gülümsüyor,hem ağlıyor,hem de kitabı yarı bıraktığınızda ne olacaklar hakkında düşünmeden edemiyorsunuz.
Kahramanımız küçük Liesel'in kitaplarla ilişkisi o kadar bağımsız ki,kitap okuduğunda bir anda büyük bir savaşın ortasında olduğunu bile unuta bilir.Rüyalar görünce uyuyamaz hale gelirken,yatakdan kalkıp kitapla huzur bulmak onu epeyce sakinleştire bilir.Peki Liesel'in kitaplarla arasındaki ilişkinin sebebi nedir?Bir insanı kitaba bu seviyede ne bağlaya bilir?
Savaşı en doğal haliyle,gözlerinizi yaşartacak,hatta sizi ağlatacak seviyede ifade eden bir kitaptı!
P.S. Bazen bir filmde arka sahnede çalınan müzikler ne kadar önemlidirse,kitap okurken dinlediğiniz müzik ( ki eğer kitap okurken klasik müzik dinlemeyi tercih edenlerdensinizse) de bir o kadar önemlidir.Ki bu müziği sadece siz dinliyor olmayacaksınız youtu.be/8Kkxbw3s2pM
İyi okumalar.Şiddetle tavsiye ediyorum.
