Malorie: Bir Kafes Romanı Kafes kitabının devamı. Bence daha farklıydı, farklı bir atmosferi vardı yazar bunu başarmış. Bizim kız Malorie de gerçekten çok otoriter bir anne. Ben okurken içimden geçiriyordum zaten bu kadar baskı tam tersini istemeye iter diye. Ama Malorie böyle düşünmüyordu. Ama Malorie'nin bilmediği şeyler vardı. Ve bunları kitabın sonlarında öğrenecek. Herkes hayatta kalabilecek mi?
Güzel bir kitaptı, korku ve gerilim dolu. Betimlemeleri muhteşem , her ne kadar bizim karakterler sadece karanlığı görse de biz okuyunca çok şey görüyoruz. Garip değil mi? Sanki yaratıklarla empati kuruyor gibiyim.
Evet beğendim, sabrıma değdi. Bu kitap bana aşkı tekrardan hatırlattı, aşkın acılı ve acımasız yüzünü. Kitap bir pisikoterapistin ağzından da anlatılsa psikolojik ögeler nerdeyse yok. Hatta bana sorarsanız travmalar harici hiç yok. Sadece geçmişle ve aile bağlarıyla olan bağlantı olaylar eşliğinde süper anlatılmış. Anıların, biz ne kadar uzağa kaçsak da asla peşimizi bırakmayacağı gibi. Kitap son kısmına kadar biraz dayanılmaz gibiydi. Nasıl desem pek sarmıyordu, insanın bırakası geliyordu ama sonlara yaklaşınca bir şeyleri farkediyorsun ve evet bu kitap sonuna kadar okunmayı hak ediyor diyorsun işte ozaman mükemmel ters köşesiyle sona eriyor.
Bu kitap sanki Billy ile yeni tanışıp bize en sonunda güvendiğinde sırlarını anlatması gibiydi. Gerçekten hoş bir kitaptı herkese hitap eder mi bilmiyorum ama şu kadarını söyleyeyim: Bu bir dertlerinden yanmadan çok hayatına dahil olmak gibi uzaktan bakıldığında evet Billy'nin gerçekten ilgiye ihtiyacı var ne de olsa onun içindeki kıyamet ve karmaşa sürekli gizlendi hem de içindekiler sayesinde! Ona da bunları anlatmanın iyi geldiğine eminim. Biz ona güveniyoruz; hem de ailesinden daha çok, en azından ben.