Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

snv

snv tekrar paylaştı.
Oradaki işçilere hepiniz öleceksiniz çıkın buradan diye bağırmak geçti içimden. Yüzlerce işçinin aynı anda başlarını çevirip "biliyoruz" demelerinden korktum.
Reklam
Bir çiçeği eksik baharın Hızır'ını gören kim .... Ayçiçeğinin güneşe bakmaktan yorulduğu gün
Sayfa 13
snv tekrar paylaştı.
Garip bir şeydi bu. Yalnız insanlarda görülecek bir şeydi bu. Çünkü ne kurt kuzuya, ne yılan büyülediği ve hiçbir kımıldamak imkânı vermediği tavşana böyle bakabilirdi. Bu insanın insana zulmüydü. Kırdığı ve yıktığı şeyin ne olduğunu bilerek yapılan bir şeydi bu.
Sayfa 252Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
snv tekrar paylaştı.
"Kulaklarımızda çınlayan şu yardım çığlıkları bütün insanlığa yöneltilmiş! Ama burada, zamanın bu anında, istesek de istemesek de bütün insanlık biziz."
snv tekrar paylaştı.
bir pazar yorgunuyum sevgili günce
Sayfa 9 - Profil Yayıncılık, 2.Baskı, Şubat 2011Kitabı okudu
Reklam
Daha çok Ömer Can Coşkun hikâyesi, daha çok ifade edilmek istenenin hazır bulunuşu...
Edebifikir

Edebifikir

@edebi_fikir
·
29 Ağustos 2023 15:43
Ömer Can Coşkun hikâyesi: Misaldir, Meseldir, Masaldır, Öyledir "Dünya garip bir yer olmadan evvel, ama öyle az berideki evvel değil, çok çok evvel bir zaman içinde, böyle söylenmeli, evvel deyince yetmiyor, mübalağa da yok." edebifikir.com/hikaye/misaldir...
snv tekrar paylaştı.
Uzun yol yürümüş gibi yorgunum. Aşk acaba bu mudur? Çiçekler bana güzel görünüyor! Aklıma şiir parçaları, beyitler, mısralar geliyor! Çocukluktan ezberimde kalmış bir şarkıdan yahut türküden bir mısra, saçma bir şey, ama bence yanık, dokunaklı, anlatılmamış, anlatılamaz duyguların bir ifadesi...
Sayfa 251Kitabı okudu
1774 tarihinden bu yana millet olarak yaşadıklarımız gündüzün başına gelse gece olurdu.
Sayfa 15
...idrak ve davranış haline gelmediğinden Türkler kendi tarihi içinde değil başkalarının tarihleri içinde yaşamaktadırlar. Bu durumu en güzel ayna kültür ve tarihe ait herkesin bilmesi gereken bir konudan konuştuğunuzda bile yanınızdakinin sanki yabancı bir kültürün tarihinden bahsediliyormuşçasına “Yazın da öğrenelim” deyişi özetler. Kendi hakkında bir idraki olmayan kişi ne kendine ne de tarihe saygı duyar.
Sayfa 19
Müthiş
"Düşman içerden mi dışardan mı bilemiyorum. Zaten dışardan da içerden de olsa yenemiyorum. Biraz da bu yenilginin içime bağdaş kurup oturmasından, misafirliği bitmesine rağmen gitmemesinden yorgun, bezgin, bitkin; hangi dilde hangi yorgunluk kelimesi varsa omzumun üzerine yığılmış. Yazının ağırlığı yazgının ağırlığı olmuş. Bu yüzden başım hafif öne eğilmiş. Yüksüz gibi görünen yüklü…"
Edebifikir

Edebifikir

@edebi_fikir
·
03 Mayıs 2023 22:57
Ömer Can Coşkun hikâyesi: Niyet Titremesi "Bir nefeste kaç defa çarpar kalp? Bunu hiç düşünmemiştim. Kim düşünür ki zaten? Her zaman aynı şekilde ilerleyen hangi olay bir insanın dikkatini çekmiş ki?" edebifikir.com/hikaye/niyet-ti...
Reklam
Refaha kavuşan dostlar, önce hafızalarını kaybediyorlar.
Lüsyen: -Azizim, diye cevap verdi, herkesin bildiği bir kuralı uyguluyorum; böyle yapınca rahat ediyor insan: fuge, late, tace (kaç, gizlen, sus) Hoşçakalın. ...Blonde: -Yağma yok, diye atıldı. Bana olan şeref borcunu ödemedikçe yakanı bırakmam. Hani bir akşam yemeğine davet edecektin؟ Unuttun mu؟ Lüsyen sabırsızlanarak: -Ne daveti canım؟ dedi. -Hatırlamıyorsun ha؟ Refaha kavuşan dostlar, önce hafızalarını kaybediyorlar.
Sayfa 24
snv tekrar paylaştı.
"Halk umumiyetle melik ve sultanları taklit eder ve ona uyar: "İnsanlar meliklerinin dinleri üzerinde bulunurlar." Hikâye olunduğuna göre, Velid bin Abdülmelik Mervan köşk ve saray, bağ ve bostan, imaret ve mescit yaptırmakta meşhurdu. Hatta Şam Beni Ümeyye Camisi onun tarafından yaptırılmıştır ki dördüncü kutsal ve mübarek mabet olarak kabul edilir. Onun zamanında halk birbiri ile konuştuğu zaman: "Binan tamam oldu mu? Köşkün nasıldır? Benim sofa ve eyvânım (yazlığım) tamam oldu. Havuz ve bostanım harap oldu” gibi ve benzeri inşaatla alakalı sözler söylerlerdi. Vefatından sonra yerine kardeşi Süleyman halife oldu. O da boğazına çok düşkündü. Onların zamanında halk birbiri ile karşılaşınca: "Bu akşam ne pişirdiniz? Biz falan yemeği pişirdik, son derece lezzetli ve güzeldi..." gibi yemeye ve içmeye bağlı sözler söylerlerdi. Ondan sonra temiz insan Ömer b. Abdülaziz halife oldu. O, dünyanın geçici nimetlerinden uzak ve ebedî ahiret işlerini elde etmekle meşguldü. Onun zamanında halk birbiri ile buluştukları zaman: "Bu gece kaç rekât namaz kıldın? Bu ayın kaç günü oruç tuttun? Kur'an'dan ne kadar yer okudun?" gibi ibadetten ve hayırlı işlerden bahsederlerdi."
Sayfa 373Kitabı okudu
snv tekrar paylaştı.
Bazı kişiler, aşırı öfkeyi bahadırlık, erkeklik ve insani nefsin en yüksek meziyeti sayarlar. Fakat bu boş bir hayal ve geçersiz bir düşüncedir. Çünkü yiğitlik erdem iken, söz konusu huy rezilliklere sebep olduğu için erdemsizliktir. Öfkeli kimse sadece kendisi acı çekmekle kalmaz, aynı zamanda arkadaşları, dostları, hizmetçileri, yardımcıları, ailesi ve hanımları da onun bazen kırbaç dilinden bazen de dil kırbacından dolayı üzgün, bezgin, kırgın ve suskun olurlar. En ufak bir hata ve kusur karşısında hiddetlenir. Onlar ne kadar yumuşak davransalar da o yine şiddet gösterir. Azarlasa darbeleri sınırı aşar, cezalandırsa sövgüsü kafa koparmaktan beter olur.” Yiğitlik, beden kuvveti ve pehlivanlık kudreti değildir. Aksine güçlü yiğit ve dayanıklı bahadır, öfkelendiğinde dik başlı nefsinin arzusunu zapt eden ve kızgınlık deryası çalkalandığında yalpalayan gemisini sabır ve dinginlik limanına demirleyen kimsedir.
642 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.