Bu ağır düşüncenin acısı yetmezmiş gibi duyduğu onca bedensel acı ve korkuyla yatağına girip uyuması gerekiyordu, ama ağrılar yüzünden çoğu kez bütün gece gözünü kırpmıyordu. Oysa sabah yine kalkıp giyinmesi, mahkemeye gitmesi, konuşması, yazması gerekliydi. Mahkemeye gitmeyeyim dese, her biri dayanılmaz acılarla geçen saatleri, yirmi dört saati evde geçirmesi gerekiyordu. Ölümün kıyısında, onu anlayacak, ona acıyacak hiç kimse olmadan böyle tek başına yaşayacaktı.
Okuması keyifli ve düşündüren bir kitaptı. Tavsiye ederim.