Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gökçe

Gökçe
@socialbibliophile
“Bütün genç insanlar gibi ben de dâhi olmak için yola çıktım ama acı bir tebessüm engelledi.” Lawrence Durell
Görsel İletişim ve Tasarım
Uludağ Üniversitesi - Sosyoloji
6 kütüphaneci puanı
894 okur puanı
Temmuz 2017 tarihinde katıldı
En tatlı sabahlar öğrencilerin yüzlerini görmekle başlar.
Hayırlı sabahlar herkese. Dün kızlarıma biraz fazla sinirlendim galiba ve o sinirim de yatana kadar geçmedi, hepsiyle her ne kadar gece 12'ye kadar teker teker ilgilenmiş olsam da etütte bu kadar çok konuşmalarını ve bir türlü yerlerine oturmamalarını hazmedemedim. Aslında etütlere başladığımdan beri daha doğrusu 3 sınıfın ve yaklaşık 100 öğrencinin etütünü kontrol ettiğimden beri hayalim mükemmel sessizlikteki bir sınıf değil ama biraz sessizlik bilmiyorlar ki onlara da iyi gelecek, bunları neden anlattığımı pek bilemesem de şimdi kahvaltı nöbetime kalktığımda hepsinin yüzünü görmek bana o kadar iyi geldi ki, bütün kızgınlığımı atmışım. Diyorum ki "Betül'ün eli nasıl oldu ki?", birilerine Şeyma'yı soruyorum dün hastaneye götürdük çünkü, daha doğrusu ben çok istedim ama ben götüremedim hatta geldiğinde ilk söylediği şey oldu "keşke siz de gelseydiniz hocam, sizi çok aradım ben". Canım dedim tek sen mi istedin sanki, ben siz gelene kadar sizi düşünerek geçirdim vaktimi, sonra efendim bir odamızdan tıkır tıkır sesler geliyormuş, bir şey olma ihtimali varmış mı? Tamam bakalım var mı yok mu diye de hocanız bir şey görme ihtimaline karşı ne kadar sakin kalır hiç bir fikrim de yok :)) Şimdi hepsine dua edip yavaş yavaş okullarına geçirme vakti, dün annemle konuşurken ona kızlar için dr ayrı dua etmesini söyledim, ilk defa kendı yaşadığım dönem dışında sınav duası istedim galiba ama ne huzurlu şeymiş öyle :) Ve bir de dün 2 buçuk yaşındaki yeğenim bana ne sordu biliyor musunuz: "Senin kızların nerde Gökçe, geldiler mi yanına?". Galiba olay tam da bu soruda gizli. :)
Reklam
Yeni Kitap: İbrahim'in Kaybettiğini Bulmasıdır
Sayın, pek kıymetli ve çok sevgili yazarım Güray Süngü'nün yeni kitabı çıkmış. Nasıl sevindirici bir haber anlatamam. 11. kitabı kendisine hayır ve kıymetli okuyucular getirsin.
Ara ara böyle iletilere de ihtiyaç vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer yoksa Fenerbahçe'nin hâli üzücü, yok eğer varsa biz bu zaferi hak ediyoruz artık. Neyse ki bütün zorluklara direnebilmem için ailem beni Fenerbahçeli yaptı heralde, son çare böyle düşünmek. 😑

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir bebekle/çocukla vakit geçirmek bütün kainatı okumak gibidir bana kalırsa bu yüzden vaktiniz ve imkanınız olduğu müddetçe çocukları yanınızdan ayırmayın derim. Ben ancak kendi yeğenlerimle vakit geçiriyor olsam bile her gün bana yeni duygular ve cümleler katıyorlar ve tabii her gün "iyi ki varlar" demekten kendimi alamıyorum. Örneğin bugün bir yeğenimin doğumgünüydü, fotoğrafımızı çekildik ettik, gelmiş yanıma diyor ki "Gökçe -teyze demeyiz çünkü- artık fotoğrafımızı koyarsın bir yerlere, doğumgünü çocuğu ile diye de paylaşırsın" Aman aman büyümüşler de 🙈 en küçük yeğenim, 2 buçuk yaşındaki Ahmet'e ise annesi "Gökçe teyzen şımarıklık mı yaptı" diye soruyor o ise şöyle söylüyor: "yok anne yok yok, Gökçe çok güzel anne, Gökçe çok güzel bir teyzem, canım kankam o benim"... Nasıl sevmeyeyim ki ve nasıl bulayım ki böyle güzel cümleleri bir kitapta.
Sevgili Bilge; Bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanamadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı. Sana, durup dururken yazmak zorunda kalmasaydım. Bütün meselelerden kaçtığım gibi uzaklaşmasaydım senden de. Tehlikeli Oyunlar
Reklam
"Yarayı ancak açan iyileştirebilir; ama o da iyileştirmeyecektir." Nurdan Gürbilek
Gazzâli: "Bir mümin üç gün art arda ilim öğrenmeyi ve kitap okumayı keserse, manevi halleri alt üst olur." demiş. Hayatımın yaz tatili kısımlarına hep bir nefretle, hep bir heva heves boşluğuyla bakışımın anlamı bu olsa gerek. Kitap okusam okuyamıyorum, bir şey öğrenmeye mecalim yok gibi.. Hep o en baştaki üç gün ve istemesem de devamını getirdiğim üç günler sorumlu bu hâllerimden bunu anladım. Neyse gecemize bir dua eklemekte fayda görüyorum: Rabbim bize faydası dokunmayacak ilimden bizi uzaklaştır, bizim için yararlı olacak ilmimize de her geçirdiğimiz gün yakınlaştır, bizi ilim öğrenmekten mahrum bırakma.
146 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.