Tam olarak öyle değil aslında sevgili yazar, bazı şeyler gerçek hayatta da olur, bazı şeyler de gerçek hayatta olur da romanlara, filmlere bile sığmaz. Bazı şeyler örneğin, hep zannedersin filmlerin konusudur sonra bir bakarsın senin hayatının bir parçası olur. Hayat çünkü bu; olmaz dediğin olur, olur dediğin olmaz. Bazen yazdığını yaşayamazken yeri gelir yaşadığını yazamayacak kadar bir uzun hikaye ortaya çıkar.
Aslında, anlattıkların abi, baksana, bizden yani hep, içimizden, gönlümüzden.. 15 Temmuz demişsin abi olur mu hiç filmlerde diye basbaya yaşadık işte. Yaşamak denilirse tabi belki de bu zamana kadar boşuna yaşamışızdır. O gün kim çıkardı sokağa bu hayatını önemseseydi, çıktılar abi sen de gördün hatta. Halil abiyi de görmüşsündür belki veya Abdullah'ı, o kutlu babaları, anneleri.. Kadınlarımız da ordaydı, rüya değildi, belki sonraki günlerimiz kabuslarla doluydu ama o gün gerçekti, filmlerde olmayacak kadar gerçekti sadece abdest almaya ve helallik almaya vakti olan canlarımızın giden ömrü.. Hatırlamak insana dairdi değil mi, hatırlayalım en iyisi.. Belki kitaptan her şey gitsin, bütün aşk hikayelerini, bütün dünyalık meseleleri silip geçelim de 15 Temmuz'u silemeyelim ne kitaptan ne hafızamızdan.