“ Haluk için her şey o kadar ağırdı ki. Ayağa kalktı, kalabalığın arasında ilerleyip hastanenin dışına çıktı. Nefes almaya öyle çok ihtiyacı vardı ki. Arabasına bindi, Bomonti’deki evine gitti, soğuk bir duş aldı. Aynanın karşısında boşluğa bakarak düşündü, düşündü, düşündü…”