Yalnız sana yazıyorum bu şiiri İstersen bir şiir gibi okuma Çünkü her yıl yeniden yazacağım onu Soğuklar başlayınca havalanıp Millerce yol katettikten sonra Güneyi tadan bir kuşun sevinciyle.
Kitapta doğru bulduğum yerler olmakla birlikte isnat edilen eksiklikler herkesin hayatında olan eksikliklerdir. Dolayısıyla bu bakış açısıyla gözlem yaparsak dünya nüfusunda psikolojisi düzgün tek bir insan dahi yoktur. İnsanlar kendi şımarıklıklarını reddetmek için türlü türlü hastalıklar üretiyorlar. Bağlanamama, işkolik olma vs vs. Bunlarda
Reklam
Orta Çağ'da büyücülük
Orta Çağ'da büyücülük, özü itibariyle hem Şeytan'la hem de sapkınlıkla ilişkilendirilmeye başlandı. 1374 yılında Papa XI. Gregorius, tüm büyülerin şeytani varlıkların yardımıyla yapıldığını ifade etmişti. Kısa bir süre sonra cadılar, Şeytan'la doğrudan iletişim kuran ve onunla lanetli bir anlaşma yapan kişiler olarak görülmeye başlandı. Cadılık mitolojisinde bu dönemde ortaya çıkan bir diğer inanış ise cadıların ayinler, yani bir araya gelerek şeytani faaliyetlerini gerçekleştirdikleri gizli toplantılar düzenlediğiydi. 15. yüzyılda, hatta belki biraz daha öncesinde, cadılık artık yalnızca dini bir mesele olmaktan çıkmış, aynı zamanda dünyadaki sıkıntıların nedenlerinden biri olarak görülmeye başlanmıştı. Gaskill bu konuda şöyle diyor: "Bu durum bilhassa, Orta Çağ'ın sonuyla erken modern dönem arasında yaşanan ve Küçük Buzul Çağı olarak adlandırılan zaman zarfında söz konusu oldu. Aşırı soğuklar, tarımla geçinen insanlar için tam bir felakete yol açmıştı. 1420'lerle 1430'lar arasında, İtalyan Alpleri ve İsviçre gibi yerlerde hasat alınamaması yüzünden kıtlık yaşanması sonucunda, buradaki insanların belki de şeytani güçlerin saldırısına uğradığı düşüncesi doğmuştu."
Rengini dünyaya ilk defa sunan Adsız bir çiçek gibi parlıyorsa gözlerim Sevgilim Bana ‘sen bir şairsin’ dediğin zaman. Yalnız sana yazıyorum bu şiiri İstersen bir şiir gibi okuma Çünkü her yıl yeniden yazacağım onu Soğuklar başlayınca havalanıp Millerce yol katettikten sonra Güneyi tadan bir kuşun sevinciyle. Ve yazmış olacağım bir de Her dönemde her çağda Sevdanın kendine özgü diliyle.
(Köpek uykusunda irkildi.) İşte şimdi uyanacağım ve her şey ortadan kaybolacak. Ne ipek giydirilmiş lambalar ne sıcaklık ne tokluk. Kemeraltı günleri yeniden başlayacak, akıl almaz soğuklar, buz tutmuş asfalt, açlık, kötü insanlar ... Yemekhane, kar ... Ya Rabbi, çok zor geçecek, çok! .. " .
Adsız Bir Çiçek Rengini dünyaya ilk defa sunan Adsız bir çiçek gibi parlıyorsa gözlerim Sevgilim Bana "sen bir şairsin" dediğin zaman. Yalnız sana yazıyorum bu şiiri İstersen bir şiir gibi okuma Çünkü her yıl yeniden yazacağım onu Soğuklar başlayınca havalanıp Millerce yol katettikten sonra Güneyi tadan bir kuşun sevinciyle. Ve yazmış olacağım bir de Her dönemde her çağda Sevdanın kendine özgü diliyle Edip Cansever
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.