"İyi bir insan olmak için bütün çabalarıma rağmen nereden kaynaklandığını çıkaramadığım bir pişmanlık içimi karartıyordu. Hiçbir şey yapamadığımız halde suçlanmak ancak rüyalarda yaşayabileceğimiz bir korku çeşididir. Bu endişeyi çok sık hissediyordum."
- 'Ama belki de anlayamadığımız şeyi sevmemiz gerekir.'
+ 'Hayır, aziz peder, dedi. Benim sevmek hakkındaki düşüncem bambaşka. Ve çocuklara işkence edilen bu düzeni ölünceye dek sevmeyi reddedeceğim.'
Oğuz atayın, keşke okumak için bu kadar beklemeseydim dediğim kitaplarından. Bana bir nevi ayna oldu özellikle de hikmet'in kendi dünyasında yaptığı konuşmalar kitabın yerini daha kıymetli yaptı. (Bir kitabı ayrıntılı olarak ölçüp tatarım fakat tamamıyla inceleyecek kadar büyüdüğümü zannetmiyorum, bunun için sadece bir kitabın bana ne hissettirdiğini yazabilirim) ve işte oğuz atayın bu romanı bana çoğu zaman ana karekterin ben olduğunu hissettirdi.