Hepimiz canavarlaştık, ama yüreğinde bir zamanlar yaşadığı hayatın bir kırıntısını taşımayanımız yok gibi. En büyük sorun da bu belki. Bizim bildiğimiz gibi yaşanan hayatın sonu gelmiş, onun yerini alan şeye de kimse akıl erdiremiyor.
Merdivenin dibinde bir yerlerde karanlığın içine yuvarlandı. Bu kadarını biliyordu. Bir karanlığın içine yuvarlanmıştı. Bilinci bunu kavradığı an, bir daha hiç açılmamak üzere kapandı.
Eski devirdeki çocuklara gelince.. Bunları sorundan ziyade daha çok yaramazlık kategorisinde sıralıyoruz.
-İlk trolleme örneği olan zillere basıp kaçarak saklanıp, bir köyecikte "Kihkihkihh!" şeklinde gizli gizli gülmek.
-Komşunun bahçesindeki eriklere dalmak.
-Dalarken erik sahibinin geldiğini görüp panikle ağaçtan inmeye çalışırken düşüp kafayı yarmak.
-Akşam , oyun tatlı geldiği için eve girmemekte direnip, "Eve gelll Orhaan! Bas bas baaartma benii!! " diye annesini
mahallenin öte başına kadar bağırtmak .
-Evde çarşaftan çadır kurup içinde mum yakarak yangın çıkartmak.
-Sanki son kez top oynuyormuş gibi var gücüyle oynarken, yok yanlış pas verdi, yok bu da mı gol değildi mevzulu, tekmeli tokatlı mahalle kavgasına karışmak.
-Sümüklerini koluna silmek.