Çanakkale Muharebeleri bütün Şark'ta son yüzyılın en çarpıcı kahramanlık örneğidir. Türk ulusal kimliğinin ve vatan duygusunun berkitildiği bir olaydır.Sonraki muharebeler için itici bir rol oynamıştır. Çanakkale 'deki [esas Gelibolu Yarımadası] zafer çok kolay organize olan ,direnebilen,tahammül edebilen ve belirli bir hedef etrafında ısrar eden bir ordu ,kumanda heyeti ve toplum olduğumuzu gösterir.Cumhuriyeti kuran da bu mayadır.
Sayfa 82 - Tarihin seyrini değiştiren cephe:ÇanakkaleKitabı okuyor
İtilaf Devletleri, yüzlerce gemi ve sömürgelerinden topladıkları yüz binlerce askerden oluşan kuvvetleriyle Osmanlı’nın Son Kilidi Çanakkale’yi geçmek ve payitaht İstanbul’u ele geçirmek için 3 Kasım 1914’te Boğaz’a dayanmıştı. Aylarca süren savaşlarda Osmanlı askerleri, devletin bu son kilidini açtırmamak için vücutlarını siper ederek Çanakkale’yi düşmana dar etti. 1914-1915 yıllarının şartları göz önünde bulundurulduğunda, Osmanlı’nın en zayıf ve en buhranlı devrinde, Batı’nın o güne kadar geliştirdiği silah üstünlüğü ile Gelibolu Yarımadası’na saldırmış olmasına rağmen, zafer nasıl maddi yokluk içinde bulunan tarafa gülmüştür? Bu soruyu savaşı kaybeden taraf yıllardır kendisine sormakta ve mantıklı bir cevap aramaktadır. İşte, Osmanlı’nın Son Kilidi Çanakkale 1-2-3 kutulu seti, Çanakkale’deki cansiperâne mücadeleyi farklı yönleriyle ele alan makalelerden meydana geliyor.
Osmanlı'nın Son Kilidi Çanakkale 1-2-3 (Kutulu Set)
Osmanlı'nın Son Kilidi Çanakkale 1-2-3 (Kutulu Set)
Reklam
Enver paşa ; “Zafer kimsenin değil ordunundur!”
Ordu Kumandanının yazısı budur. Mustafa Kemal'in muvaffakıyetini Istanbul'da büyük yankılar yaptığı da anlaşılmaktadır. Evvela başarı İstihbarat Bültenleri ile halka açıklanmış ve hatta o zaman yayınlanmakta olan askeri «Harp Mecmuası» Mustafa Kemal'in renkli bir kapak halinde basarak yayına hazırlamıştır. Fakat Paşanın: - Zafer kimsenin değil Ordunundur!» üzerine bu kapak değiştirilmiş ve kapağa, Irak'ta başarı kazanan Halil Paşanın resmi konmuştur. Fakat Enver Paşa, Liman von Sanders'in mektubunu ve tavsiyesini cevapsız bırakmaz. Evvela Anafartalar Gurubu Kumandanı Miralay Mustafa Kemal Beye şu telgrafı çeker: «Zate mahsustur. Rahatsızlığınızı işittim. Müteessir oldum. Son defaki Çanakkale ziyaretimde muhtelif mevazii (çeşitli bölgeleri) görmek istediğimden, sizi ziyarete vakit kalmamıştı. İnşaallah yakında tamamen sıhhatinize kavuşur ve bugüne kadar olduğu gibi, kumanda ettiğiniz kıtaatın başında muvaffakiyetle vazife ifa eylersiniz.» Enver Enver Paşa, Liman von Sanders'e de, tavsiyelerini yerine getirdiğini bildirir: «Liman Paşa Hazretlerine, Gizli ve zate mahsustur. Tahriratı sâmilerini (yüksek şahsiyetinizin yazılarını) aldim. Yüksek arzuları dahilinde Mustafa Kemal Beye yazdım.» Enver
Sayfa 247 - Canakkale istifa olayı 3Kitabı okudu
Son yıllarda 30 Ağustos Zafer Bayramı yahut 18 Mart Çanakkale Zaferi haftalarında Diyanet'in hutbelerinin hiçbirinde Atatürk'ün adı geçmiyor.
168 syf.
·
Not rated
·
Read in 15 hours
kalemi kamera gibi kullanmak; bir çanakkale savaşı günlüğü..
18 mart 1915 deniz savaşı sonrası 25 nisan 1915te başlayan çanakkale kara savaşlarına dair yerli yabancı yazarlar, tarihçiler, araştırmacılar tarafından yazılmış birçok kitap var. okumuş olduğum bu kitap dışarıdan bakıldığında bunlardan biri gibi görünse de aslında tam olarak böyle değil. zira
Kıyamet Koptuğunda
Kıyamet Koptuğunda
adı verilen kitap çanakkale kara savaşında
Kıyamet Koptuğunda
Kıyamet KoptuğundaHasan Cevdet Temizkanlı · Yeditepe Yayınevi · 201526 okunma
304 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 19 hours
Türkiye'de Şeriatın Kısa Tarihi.
Din, kedinin pisliğini örttüğü toprak olmamalıdır. ☆ "Hakiki bir müslüman, samimi bir mümin hiç bir zaman anarşiye ve bozgunculuğa taraftar olmaz. Dinin şiddetle menettiği şey, fitne ve anarşidir. Çünkü anarşi hiçbir hak tanımaz. İnsanlık seciyelerini ve medeniyet eserlerini canavar hayvanlar seciyesine çevirir." Said-i
Türkiye'de Şeriatın Kısa Tarihi 1
Türkiye'de Şeriatın Kısa Tarihi 1Halil Nebiler · Toplumsal Dönüşüm Yayınları · 201012 okunma
Reklam
Çanakkale'den bir Türk Askerinin Mektubu
Çanakkale Savaşında Kahraman bir askerimizin annesine yazdığı mektubu Anafarta 18 Kanunıevvel 1915 Sevgili anacığım, Bilmem hatırında mıdır? Sana son bir mektubumda ingiliz ve fransızları Allah'ın izniyle yakında büsbütün kovacağımızı hepsini denize atacağımızı yazmış idim. Bak söylediğim ne kadar doğru çıkdı. Bir cuma günü sabahı idi. Zabitimız yeni bir hucuma hazır olmamızı bizlere sert ve kalın bir sesle emreyledi. sabah namazını toplarımızın borbardımanı ile kıldık.Toplarımızı düşman mevzilerini toz ve dumana boğdukdan sonra birdenbire her köşede hücum borusu işitildi. Biz derhal siperlerimizden başımızı çıkardık. Allah Allah! Diyerek hücuma koyulduk. Aman Ya Rabbi! O ne güzel ve unutulmaz bir dakika idi. Askerlerimiz her tarafdan yuvalarından çıkmış tepeyi aşağı doğru koşarak iniyorlardı. Derken düşman makineli tüfenkler ile karadan atılan ve gemilerden savrulan top gülleleri ile üzerimize yağmur giibi kurşun yağdırmaya başladı. Halbuki biz ölmek var dönmek yok diyerek ve kurşuna gülleye hiç bir şeye aldırmıyarak ilerledik. Düşmanın hendeklerine atladık. İşte bu dakikadaki manzara hiç tarif edilemez. Biz silah arkadaşlarımızla Allah Allah diye süngülerle yumruklarla dipçiklerle tepme ile düşmanı öyle bir paraladık ki hendek düşmanın leşleri ile doldu ve her taraf kana boyandı. İkinci hemdekde yine yüzlerce ingiliz ve Fransız'ı geberttik... Mektubun 1.sayfası youtu.be/bT2Gzhi9U4A?si=... Mektubun 2.sayfası youtu.be/fZQ1qw1tiA8?si=... Mektubun 3.sayfası youtu.be/5_G01Hye3XE?si=... Videoyu tertip eden "Zafer Şık" beye şükranlarımı sunuyorum.
18 MART ÇANAKKALE DESTANI
18 MART ÇANAKKALE DESTANI Şair Mesut Kılıçoğlu Çanakkale’yi yazıyorum size, Selâm olsun tüm şehidlerimize. Anlatacağım yiğit Mehmetleri,
Çanakkale bir milletin hafızasında ve hatta ruhunda yer alan abide hadiselerden biridir ve aslında dünya tarihinin akışını değiştirmiştir. Çanakkale Muharebeleri bütün Şark'ta, son yüzyılın en çarpıcı kahramanlık örneğidir. Türk ulusal kimliğinin ve vatan duygusunun berkitildiği bir olaydır. Sonraki muharebeler için itici bir rol oynamıştır. Çanakkale'deki (esas Gelibolu Yarımadası) zafer çok kolay organize olan, direnebilen, tahammül edebilen ve belirli bir hedef etrafında ısrar eden bir ordu, kumanda heyeti ve toplum olduğumuzu gösterir. Cumhuriyet'i kuran da bu mayadır.
Sayfa 82 - Kronik Kitap
560 syf.
10/10 puan verdi
Tarafımdan oluşturulmuş bu yorumun tüm hakları kitapyurdu.com'a aittir. Gazeteci ve yazar Falih Rıfkı Atay, Mustafa Kemal ile ilk kez Balkan Savaşı sonlarında karşılaşmıştır. Bu karşılaşma, adını hayatının sonuna dek gururla telaffuz edeceği Atatürk ile esas tanışması değildir. Mustafa Kemal'i Birinci Dünya Savaşı'nın en karanlık
Çankaya
ÇankayaFalih Rıfkı Atay · Pozitif Yayınları · 20233,813 okunma
Reklam
İTTİHAT VE TERAKKİ HAKKINDA KAYNAK KİTAPLAR
-Şevket Süreyya Aydemir, Enver (özellikle 1. 2. Cilt) -Murat Bardakçı, Naciyem Ruhum Efendim -Halil Erdoğan Cengiz, Enver Paşa'nın Anıları -Hüseyin Cahit Yalçın, Talât Paşa -Hüseyin Cahit Yalçın, Tanıdıklarım -Nevzat Artuç, Cemal Paşa -Tevfik Çavdar, Talât Paşa -Hikmet Çiçek, Dr. Bahattin Şakir -Tarık Zafer Tunaya, Türkiye'de Siyasal
Biz Türklerin, bir kere vatanseverliğimiz galeyan etti mi hangi fedakârlıktan kaçınırız? Harbin başlangıcında Çanakkale'de sel gibi kan döktük. Gerçi burada gösterilen yiğitlik üç asır mağlup yaşayan devletimize en büyük ve şanlı bir zafer kazandırmıştı. Buna bağlı olarak bir sene evvel Edirne, Yanya, İşkodra müdafaaları, Balkan Harbi'nin, Türk ırkının pâk alnına sürdüğü lekeyi temizlemeye kafi gelmemişti. Ordu Çanakkale'de ağır yenilgilerin intikamını almış, ecdadımızın savaşçılık özelliklerinin varisi olduğunu ispat eylemişti. Cihanda ün salan şanlı müdafaa ile kahraman Türk askerleri 1300 bu kadar sene evvelden bize emanet Islam payitahtını sadece elindeki süngü, sadece bağrındaki azim ve iman ateşi ile müdafaa etmiş idi. İstanbul'un bu son müdafaası idrak edebilenlerimiz için ilk fethin yarattığı olaylardan kıymetçe hiç de aşağı değildi.
Sayfa 12 - Arba YayınlarıKitabı okudu
Bu açıklama da Diyanet işleri başkanına kapak olsun!!
"Son yıllarda 30 Ağustos Zafer Bayramı yahut 18 Mart Çanakkale Zaferi haftalarında Diyanet'in hutbelerinin hiçbirinde Atatürk'ün adı geçmiyor. Diyanet İşleri Başkanı bir açıklama yapmış ve Atatürk'ün kendi yayımladığı bir belgede "Adım bu tür şeylerde geçmesin" dediğini iddia etmiş. Belirli bir zümreye destek olanlar için imtiyaz bulmak demokrasilerde olmuş demek yetmiyor. Klasik devlet geleneğimizde zümreleşmek iktidarı yıpratır, hoş görülmez. Halbuki böyle bir şey yoktur. Birisi, olmayan bir mudhik olay veya dedikodu çıkarmış, yetkililer de tetkik etmeden benimsemiştir. Diyanet İşleri Başkanı'nın bu noktada dikkat edip iyi araştırma yapması gerekir. Özellikle Murat Bardakçı'yı iyi takip etsin. Zira Murat Bardakçı çıktı ve Diyanet İşleri Başkanı'nın içinde böyle bir ifadenin var olduğunu iddia ettiği kararnamenin aslını gösterdi. "Uydurmayın, o kararnamenin Atatürk ile hiçbir ilgisi yok. Tarihi yanlış biliyorsunuz. Söz konusu evrakın tarihini de bilmiyorsunuz. Muhatabı, Halife Abdülmecid idi" dedi..."
159 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.