Kalırsa bir soru kalır benden
Yanıtı var mıdır bilmem
Denizine, göğüne, toprağına
Uçanına, kaçanına bu dünyanın
Kalırsa bir soru kalır benden
Ölüm gelir, gün akşama kavuşurken
Sensizim, sana koştum iklimler boyu
Uykular, yanan liman uykular haram
Bir vapur geçer, dalgasında savrulan ben
Dön yürek yurduma, gurbet tenime dön, yanarım sana
Yalnızlık bir tarihtir onlarda
Gök dediğin iki kuşun arası
Ey ilkyazli gülüslerin sonrası
Ansızın donuyor gül, bakışlarda
Hilmi Yavuz | Hüzün ki en çok yakisandir bize
Aramızda aşılmaz dağlar vardı
Uzaklardan seslendim duyan olmadı
Haykırdım adını harap oldum
Gel sevdiğim duy sesimi
Aşk ile divane berduş oldum
Gel sevdiğim duy sesimi
AHUZAR / Aşk İle
Yaşamak bu yangın yerinde
Her gün yeniden ölerek
Zalimin elinde tutsak
Cahile kurban olarak
Yalanla kirli havada
Güçlükle soluk alarak
ATAOL BEHRAMOĞLU
Yârin dudağından getirilmiş
Bir katre alevdir bu karanfil,
Rûhum acısından bunu bildi.
Düştükçe vurulmuş gibi, yer yer,
Kızgın kokusundan kelebekler,
Gönlüm ona pervâne kesildi.