Yusuf Tohumserper

Yusuf Tohumserper
@sonliberal
Deşt-i Kebir Çölünde külleriyle dertleşen anka
165 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 27 hours
Bu kitabı az önce bitirdim ve derinden gönül bağımın olduğu Ali Şeriati'ye bir kez daha hayran kaldım. Toplumun insanlara biçtiği kalıpların dışına çıkarak o dönemlerde ( Tahminimce 1960 1970li yıllar) kendi toplumunun (İran) çok yaralayıcı ve eleştirel bir gözlemini yapıyor. Tarih tekerrürden ibaret klişesini kullanıp benzer coğrafyalar ve benzer sorunlar demek istiyorum. Günümüzde bence bizim ülkemizde de var olan sorunlar için de çok güzel bir gözlem kitabı olarak kullanılabilir. Kitabın savaş açtığı anneler babalar yani biz, dinini, Kuran-ı Kerim'i okumadan kulaktan doğma bilgilerle geçmişe bağlı kalan kesimle, sözde aydın olup sırf aydın sınıfının gerekliliğini yapmak uğruna yine dinini, Kuran-ı Kerim'i okumadan kurana saldıran batı hayranı aydın kesim. Bunların tümü öyle ya da böyle bizim toplumumuz. Bunları salt din olarak görmeyin ben bir deist olarak gayet açık bir şekilde şunu söyleyebilirim ki çok uzun süredir eğitim programımız, ailemiz ve toplum olarak kendi değerlerine maneviyata düşman batı aşığı "sözde aydın" nesille , çağ dışı kalmış gerçekle hiçbir karşılığı olmayan, geçmiş zamanların aşığı "sözde dinci" gerici nesil yetiştiriyoruz. Bu durum değişmediği sürece iki taraf da diğerini suçlar ve bu düzen böyle devam eder.
Anne Baba Biz Suçluyuz
Anne Baba Biz SuçluyuzAli Şeriati · Fecr Yayınevi · 20131,286 okunma
Reklam
854 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 19 days
Zaman değişiyor, mekan değişiyor, kişiler, milletler değişiyor yine de bu karşılıksız aşk illeti hep tekerrür ediyor. Aşk veya sevgi bazıları için nihilizm uçurumunun dibindeki tutunulacak son dal sanırım. Belirli mısralarından nihilizme çok yakın olduğunu fark edebiliyoruz yazarın. Çok zeki oldukları halde nihilist olacak kadar zeki olamayanlar hazcılığı seçip anını güzel geçirmeye bakıyor. Bunun da altında bir zeka seviyesine sahip olanlarsa aşka yöneliyor. Bu ya din aşkı olup dini yayma adı altında insanları katletmeye, ya da millet aşkına kapılıp yine insanları katletmeye yol açıyor. Bunlarla beraber tek insana bağlı olan aşk da ise insan karşılık bulamazsa kendisini harap ediyor. ( Bu saydıklarımın tamamı toplumun %90ından daha zeki bana göre) Geriye kalanlarsa iş, sorumluluk gündelik aptal saptal haberlerle vakit öldüren çoğunluk gerizekalılardan ibaret. Bu saydığım din,millet ve insana bağlı olan aşka tutulanlardan en naifi sanırım Hafız gibi, Ahmed Arif gibi ve daha niceleri gibi olanlar. Çünkü kendilerinden başka kimseye zarar vermiyorlar. Dediğim gibi bir nevi nihilizim girdabına kapılmamak için tutundukları bir anlam arayışı "aşk".
Hafız Divanı
Hafız DivanıHafız-ı Şirazi · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2019636 okunma
207 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Bu kitabı öncesinde okumayanlar yalnızca bir insanın bir insana duyduğu aşkın ürünü olarak görebilir. Kitabı bitirdiğinizde bunun ne denli yanlış bir izlenim olduğunu anlıyorsunuz. Salt aşktan ziyade sanat, maneviyat, siyaset vb. bir çok konuda felsefi olarak sağlam bir şekilde düşünüyor Ahmed Arif. Leyla ile konuştuğu kadar kendisiyle de konuşuyor. Bununla beraber -belki de o yalnızlık döneminde bir savunma mekanizması olarak- Leyla Erbil 'e bana göre hastalıklı ( en hastalıklı hali ki kendisine zarar veren) bir aşk besliyor. Sevilen ve dışardan görenler için her ne kadar güzel, tanrısal bir aşk gibi görünse de bu durum aşık kişiyi zamanla yer bitirir. Tam bir düşünce ve dava adamı Ahmed Arif edebiyata değil de felsefeye yönelse neler olurdu diye merak ediyorum.
Leylim Leylim
Leylim LeylimAhmed Arif · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201316.3k okunma