insanlar bize hiçbir şey vermez; biz, kendimiz onu ele geçirmekten
aciz olursak insanlardan payımıza sadece sıkıntı, rahatsızlık ve gereksiz
gürültü patırtısı düşer,
bu şiiri senin için söylüyorum
yazın susamış bir gün batımında
çıkılan bu uğursuz yolun ortalarında
bu sonsuz kederin köhne mezarında
bu son ninnimdir
beşiğinin başında
belki bu feryadın vahşi çığlığı
dolanır gençliğinin göklerinde
bırak avare gölgemi
gölgenden, uzaklaşıp ayrılsın
bir gün kavuşuruz ki eğer olursa
Allah'tan başka kimse olmasın aramızda
karanlık bir kapıya yasladım
acıyla kıvrılan alnımı
umutla törpülüyorum bu açık kapıda
ince ve soğuk parmaklarımı
''Her zaman bir aralık var
Pencere ile görmek arasında
Niçin bakmadım niçin
Bir adam yağmurlu ağaçların altından geçerken
baktığım gibi?''
''Nasıl büyüdü yüreğimin yarım kalmışlığı
Tamamlayamadı bir türlü hiç olan yarım öbür yarımı''
''Uzaklardan
Gelen sesimi dinle benim
Gör beni koyu sisinde sabah dualarının
Ve aynaların dinginliğinde''