376 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
#kitapyorumu #seldaileoku #cinayetoyunu ESKİ ARKADAŞLAR GEÇMİŞTEN KAÇMANIZA ASLA İZİN VERMEZLER! KATİL KİM? . Yazarın kalemiyle İŞTE BÖYLE BAŞLIYOR kitabı ile tanıştım. Konuyu, gidişatı baştan anlıyorsunuz. Katil belli,sonuç belli ve bu tür kitaplarda normalde sıkılırım. Ama bu yazarın öylesine sihirli bir kalemi var ki,her ne olursa olsun sonuna kadar sürükleyiciliğini asla kaybettirmiyor. . Bana arkadaşını söyle,sana kim olduğunu söyleyeyim derler değil mi? Ama buradaki arkadaşlık hiçte masum değidi. Kumpas,kaos, çıkar ilişkileri ve tabiki geçmişte yaşanılan olay. Hepsinin ortak noktası da bu olay ve şimdiki zamanda ölen genç bir kız. . Kitap gizemli bir şekilde başladı. Aynı gizemi sonuna kadar da götürdü. Geçmiş fazlasıyla üzücü ve can yakıcı... Yapılan plan bence az bile kaldı. Ben olsam daha beterini yapardım.Gencecik bir kızın hayatı söndü. Ne için? . Tüm cevaplar kitapta tâbi... Polisiye -gizem türünde keyifle okuduğum bir kitap oldu. Bana hafif kaldı amma velakin başta da dediğim gibi yazarın kalemi muazzam güzellikte olunca o hafiflik bile gözüme muhteşem göründü. Tavsiyemdir. Bakalım kitap siz de nasıl bir etki bırakacak? . #rachelabbott #polisiyegizem #policebook #fyp #kitapaşkı #kitaptavsiyesi #kitapönerisi #bookstagram #kitapkurdu #bookworm #bookstagrammer #okumakgüzeldir #okumakayrıcalıktır #okumaközgürlüktür #okumayıseviyorum #readers #booker
Cinayet Oyunu
Cinayet OyunuRachel Abbott · The Kitap · 202382 okunma
Eğer elinizde bir çekiç varsa, her şeyin çivi olduğunu düşünmeye başlarsınız. Bu söz psikoterapiye uyarlandığında şu sonuç çıkar: Belli bir terapi yaklaşımına körü körüne bağlı olanlar, tüm danışanların bu terapi yaklaşımı ile tedavi edilme ihtiyacında olduğuna inanırlar. Terapötik yaklaşımlar teorik buluşlara, gerçeğin ve insan deneyiminin nasıl algılandığına dayalıdır. Herhangi bir terapiyi test edebileceğimiz tek şey bu terapinin danışana ne kadar yarar sağladığıdır.
Sayfa 231 - Psikoterapi Enstitüsü Eğitim Yayınları, 3. Baskı, Aralık 2021
Reklam
256 syf.
·
Not rated
Egzersiz çalışmaları ile odaklanma ve göz kontağı kurmayı geliştirerek, daha hızlı okuma becerisine sahip olmak mümkün. Yapıcı alıştırmalar mevcut, gün içinde düzenli tekrar halinde okuma hızınızı çoğaltacağını düşünüyorum. Onun haricinde tek okuma yaparak herhangi sonuç elde edemezsiniz. Kitapta bu egzersizler dışında yavaş okumanın eksilerinden bahsedilmekte ki benim katılmadığım tek nokta bu. Zaman yönetimi açısından hızlı okuma yapmak elbette iyi özellikle yoğun bir hayata sahipseniz ve okuma yapmak için belli bir süreye tâbiseniz benim düşünceme göre, okuma yapmak gerçekten uzun bir zaman aralığında, müsait bir ortamda ve sindirerek yapılmalı çat kitabı bitirdim oley olarak bakmıyorum bu duruma. Ve kitapta eleştirdiğim noktalardan biri, önemli kelimeleri dikkate alırken kelime atlamanın faydalarından bahsedilmiş yavaş okursak anlamayız hızlı ve yalapşalap okuyalım gibisinden. Kendini verdiğin sürece gayette iyi anlıyorsun. Ben bir zararını görmedim zaman yönetimi de zamanını boşa harcamaktan kaçınarak yararlı şeylere uzun vadeli vakit ayırarak sağlanabilir. Hızlı okuma yapmak isteyenlere tavsiye ederim sonuç olarak, egzersiz bölümü işinizi görecektir.
Anlayarak Hızlı Okuma
Anlayarak Hızlı OkumaGülyan Kabaş · Olimpos Yayınları · 2023106 okunma
253 syf.
·
Not rated
Teknik Konularda Şaz Eserlerin Önemine Dair
Torrey, kitabını çok güzel bir zemine oturtmuş açıkçası. Bu zemini de yeniden yaptığı tanımlarla ile çok güzel çevrelemiş ve sınırlandırmıştır. Eğer bu tanımın teklifine ikna olabilirseniz; ilk birkaç on sayfada eser üzerindeki düşünceler bir yerden sonra senkronize olmaya başlıyor yazar ile. Yazar ilk olarak normal ve anormal tanımlarını
Psikiyatrinin Ölümü
Psikiyatrinin ÖlümüEdwin Fuller Torrey · Öteki Yayınları · 199422 okunma
Sofist ve Filozof
“Daha antikçağda sofistler ve filozoflar çarpışıyorlardı. Birinciler, diyalektiğin incelikleriyle veya kelimelerin büyüsüyle öne çıkmaya çalışıyorlar, ikinciler ise öğrencilerinden somut olarak belli bir hayat tarzına bağlanmalarını talep ediyorlardı. Sonuç olarak, bu durum, bazı çağlarda bir eğilimin, bazılarındaysa diğerinin ağır basmasıyla sürüp gitti. Sanyorum ki, filozoflar hiçbir zaman "konuşma hazzı"yla duydukları tatminden asla kurtulamayacaklar. Her ne olursa olsun, felsefenin derin ilhamına (bu ilhama Sokratik de denilebilir) sadık kalmak için felsefi söyleme dair yeni bir etik önermek gerekir. Bu etik sayesinde filozof, kendisini kendinde bir amaç olarak almaktan, daha beteri felsefeyi filozofun belagat sergilemesinin aracı olarak görmekten vazgeçecek; tersine felsefe, kendini aşmanın bir aracı haline gelecek ve evrensel akıl ve baskalarına açılma boyutuna geçis yapacak.”
365 syf.
·
Not rated
İlk başta Süreyya'yı kadın, Suat'ı erkek sandım:D
Mehmet Rauf'un en önemli eseri olan Eylül; Servet-i Fünun döneminde yazılmış olan ilk psikolojik romanıdır. Eserde, Suad, Süreyya ve Necip üçlüsü arasındaki sevgi, sadakat, aşk, evlilik üçgeninde roman kahramanlarının ruhsal çözümlemeleri yapılmaktadır.Kitabın başlarında yavaş ilerleme söz konusu ve bu durum sizi sıkabilir. Ancak kitabın
Eylül
EylülMehmet Rauf · İnkılap Kitabevi · 201739.6k okunma
Reklam
136 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 8 days
Kant ve Eğitim Üzerine
Aydınlanma geleneğinin öncüsü sayılabilecek olan Kant, eğitim üzerine yazmış olduğu bu kitabında, ampirizm ile rasyonalizm'i eğitim hayatında uygulanabilirlik noktasında çok mantıklı ve kabul edilebilir bir şekilde açıklamıştır. Kant, felsefesinde teorik ile pratiğin özünde hayatta ne ölçüde etkili olabileceğini çok iyi anlmış ve anlatmıştır. Galiba diğer filozoflardan farkı da bu ayrımda ortaya çıkıyor. Zihninin sınırlarını aşarak bilgiyi, eğitimi ve ahlak anlayışını yaşanabilir bir zeminde var olabileceğini ispatlamasıdır. Çok farklı bilim dallarında derinlemesine olan bilgisini, savunduğu felsefesi içerisinde bütünsel olarak ele alması kitabı sadece bir eğitim meselesi olmaktan çıkarıyor. Zira eğitim tek başına kapsamlı bir konu olsa da ne kadar bilim dalı varsa hepsiyle birşekilde organik bir bağı vardır. Ve doğumdan ölüme kadar bunların hepsi bir şekilde insana temas ediyor. Felsefesini ortaya koyarken insan yaşamındaki kurallardan değerlere oradan yargılar ve düşüncelere kadar çok pratik ve kullanılabilir bir hazine insanlığa armağan ediyor. Sonuç olarak bir düşünce bütün bütün uygulanmaz ise de bütün bütün terk edilmez. Belli oranda kendi milletine faydalı olduğu da bir gerçek. Bireyden topluma toplumdan bütün insanlığa kadar alınabilecek çok değerli pratik bilgiler mevcut. Herkes heybesine göre alabilir. Felsefe yapmadan ve spoilere girmeden ancak bu kadar açıklayabildim. Umarım anlaşılmıştır. Aksi halde bir saçmalarım kimse birşey anlamaz:D
Eğitim Üzerine (Ruhun Eğitimi-Ahlaki Eğitim-Pratik Eğitim)
Eğitim Üzerine (Ruhun Eğitimi-Ahlaki Eğitim-Pratik Eğitim)Immanuel Kant · Say Yayınları · 20201,722 okunma
Ebrar 2126
Ebruar kavramını veya Ebruarı bunların nasıl kimseler olduklarını el alacağız, konuşmaya çalışacağız Ebruar her ne kadar Türkçe'ye bir isim olarak geçmişse de aslında Arapça eril bir çoğul yani Ebruar iyiler demek Bu kekili bunun Ber veya Ber ayette geçtiği üzere Cenab-ı Hak Hz. Yahya için o Ber ile bir valideyhi Olem yakın Cebber'in
…modanın kendine mahsus uyarıcı, tahrik edici cazibesi, yaygınlığı ile mutlak geçiciliği arasındaki tezatta yatar: Bir yandan her şeyi kuşatıp yayılırken, öte yandan hızla geçip gider, insan modaya sadakat göstermemekle haklıdır. Belli bir toplumsal çevreye sıkı bir birlik kazandırması da, modayı cazip kılan bir diğer özelliğidir - o çevre üyeleri arasında, modada hem neden hem de sonuç olarak kendini gösteren yakın bir bağ oluşur. Ayrıca moda, o çevreyi diğerlerinden kesin bir biçimde ayırır. Nihayet, modanın bir diğer cazibesi de, üyelerini birbirini taklit etmeye sevk eden, böylelikle de her bireyi -gerek etik gerek estetik- her türlü sorumluluktan azat eden bir toplumsal çevreye dayanmasıdır. Üstelik, bu özgün ayrımlar içerisinde, abartma ya da reddetme yoluyla, moda, unsurları yaratma imkânı da sunar. Sonuçta moda, hayatın birbiriyle çelişen eğilimlerinin, toplumsal yollarla eşit şekilde nesnelleştiği yapı örneklerinden biridir sadece.
Değişim neye dönüşeceği ve sonuç getireceği belli olmayan bir süreç olduğu için çoğunlukla korkutucu geliyor insanlar oysa sabitlik daha çok riskli ve tehlikelidir.
Reklam
31 Mart Yerel Seçimleri Bağlamında Marksizmin Tarihsel Doğruluğu Üzerine
Bilindiği gibi “Yüzyılın Felaketi” AKP iktidarı, devlet gücünü bütünüyle elinde tutmasına rağmen 31 Mart Yerel Seçimlerinde ağır bir yenilgi tattı. Bir ABD-İngiltere-İsrail yapımı proje partisi olan AKP, emperyalist efendileri tarafından iktidar koltuğuna oturtulduğu 3 Kasım 2002’den beri ilk kez bu kadar ölümcül, tedavisi çok zor bir yara almış
Duaların sonunda amin demek, her konuda olduğu gibi şimdi de en doğru karar ve en uygun sonuç nedir, yalnız ve kesinlikle Allah bilir gerçeğine olan güveni belirtmek için kullanılır. Allaha güven aynı iman gibi akıldan ötedir. Akıl mantık almasa bile kabulleniştir. İnanmaktan daha üst kademe, güvenmektir. İnanmak zihinden kaynaklanır güvense yürekten doğar. Benim için neyin iyi olduğunu O benden daha iyi bilir. Olanları anlamayan benim. Ben sadece Söylediklerini yapacağım, zaman gelecek ve ben neler olup bittiğini, hangi şeyin neye sebep olduğunu dinleyeceğim. Yapacağız ve dinleyeceğiz yada işittik ve itaat edeceğiz. Emredilenleri sorgulamakla bir yere varışamayacağını çoktan anladım. Kimisine aklım yetti Kimisine yetmedi. İspat istedim yanıt aradım, yanlış arzuladım fakat çoğu gerçek olmadı. O na inanmak yerine bir başka insana veya kendime mi inanayım? O na güvenmek bana istediklerimi versin ve ben mutlu olayım diye değildir, tam aksine, başıma her be gelirse gelsin, iyi veya iyi olduklarını anlamadığım hepsi, benim aslen gelişim ve tekamülüm için ihtiyacım olan demektir. Zamana yayılamayan kafam, henüz olanları olduğu gibi göremediği için, ancak belli bir süre geçtikten sonra geriye bakıp yorum yapabiliyor. Filmin sonunu görmeden Yönetmenin ne hazırladığını düşünmek, ihtimalleri kafadan geçirmek sonuca ulaşmak demek değildir. Kısıtlı bir beyin kapasitesiyle sınırsız bir olguyu anlamanın nafile çabasıdır.
..hani öyle düşüncelere dalmış, dolayısıyla dışındaki her şeye kapalı değil de, tek başına, kendisini bir gözetleyen yokmuş gibi sere serpe ve kayıtsız; ama yine de gözetlendiğini fark ediyor, öyleyken serinkanlılığından hiçbir şey yitirmiyordu ve gerçekten de -bunun neden mi, sonuç mu olduğu belli değildi- gözetleyen kişinin bakışları gözetlediği kişi üzerinde tutunamayarak aşağı kayıveriyordu.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.