Cinnet
Merhabalar herkese... Craig Larsen'in mükemmel kaleminden Cinnet adlı kitabının kendimce incelemesiyle buradayım. Kitap ilk başlarda durağan ilerliyordu ve çok sıkılmıştım ve bırakmayı düşündüm fakat yarıda bırakmayı sevmediğim için devam ettim. İyiki
benim kitap için asansör konuşmam. Konuyla ilgili düşüncelerimi daha önce keşfetmeye çalışmıştım ama bu Gide'in edebi iddiayı keşfetmesi; bazen hicivsel, bazen de son derece doğru. Dünyayı değiştirecek bir eseri yazmayı düşünmüş veya şu anda yazmanın ortasında olan herkes buna bir göz atmalı. Yankılanıyor musun? Neden? Katılmıyor musun?
Tarık Tufan, yakın dönemin en çok okunan yazarlarından biridir ve radyo ve televizyonda birçok kültür-sanat programı gerçekleştirmiştir. Yayımlanmış birçok önemli kitabının yanı sıra "Uzak İhtimal", "Yozgat Blues", "Anons" filmlerinin senarist ve yapımcıları arasında yer almaktadır.
Kitabı bitiren birisi olarak aklıma
(Yaşanmış Hikâye, sonuna kadar okuyun!)
Bu kaleme aldığım, yaşanmış gerçek bir hikaye... Mısırlı doktor Saffet Hicazi’den dinledim bir Tv kanalında... Kendisi de, olayın kahramanından bizzat dinlemiş...
İbrahim Amca bir Türk... Fransa’da yaşıyor ve mütevazı bir bakkal dükkanı var, daha doğrusu küçük bir marketi...
O’ndan alışveriş yapan bir
İnsanlar uzakta, gecenin içinde asılı duran ışıklara doğru ilerliyorlardı, hareketli, rengârenk yılanlar. Tüm çevre sokaklardan sökün ediyorlardı. Ne de çok dolar eder, diye düşündüm, böyle bir kalabalık, sırf mendilleri bile, örneğin ya da ipekçorapları! Hatta sigaraları! İşin kötüsü, insan, tüm bu paranın orta yerinde ne kadar dolaşırsa dolaşsın, eline fazladan tek bir kuruş bile geçmiyordu, gidip yemek yemek için bile! Şöyle bir düşününce, insanların birbirlerine karşı, aynen evler gibi, bu kadar sıkı korunuyor olmaları ne de umut kırıcı.
Bazı rüyaların sonuna doğru, sevdiğimiz ölülerin yüzlerine bakarken onları okşarken duyduğumuz -saadet, ızdırap, bin türlü şey karışık- karanlık ve garip duygu kadar ezici hiçbir kader olamaz.